Merhaba dostlar Twitter dm’den aldığım bir soru üzerine dilim döndüğünce soruyu yanıtlamaya herkesinde faydalanmasını düşündüğüm için burada paylaşmaya karar verdim umarım faydalı olur.. Hadi Başlayalım;
Önce soruyu okuyalım ⬇

Merhaba dostum cevaplamaya çalışayım.
Öncelikle temettü kavramını iyice kavrayıp anlamamız lazım.
Temettü nedir?
Şirketler yıl veya dönem sonu elde ettikleri kârları hissedarları, ortakları ile paylaşırlar buna da Temettü (kâr payı) denir.
Şimdi temettü dağıtmak için öncelikle ne gerekli?
Şirketin işletme faaliyetlerinden, esas faaliyetinden kâr etmesi lazım.
Kârlı bir şirket olmalı ki ettiği kârını ortakları ile paylaşsın.
Doğal olarak bir şirket zarar ettiyse kâr payı yani temettü dağıtamaz varsa geçmiş dönem kâr yedeklerinden dağıtır ya da var olan yatırımlarını satar öyle dağıtır veyahut finansman faaliyetlerinden borç girişi ile hissedarlara kâr payı dağıtır bunu yapan şirketler mevcut.
Ama sağlıklı değil ne kadar sürdürülebilir? Hazıra dağ dayanmaz..
Borç ile veya yatırımları satarak elde edilen nakit ile kâr payı dağıtılamaz dağıtılsa da uzun vade sürdürülemez..
Bizim istediğimiz şirketin esas faaliyet konusundan nakit yaratıp kâr edip bütün şirket giderlerini çıktıktan, yatırım harcamalarını yaptıktan ve borçlarını ödedikten sonra kalan net nakiti (kullanıma açık serbest nakit akışı) kârını biz ortakları ile paylaşmasıdır. Sağlıklı olan budur.
Şimdi temettüyü anladık diye düşünüyorum geçelim yatırımcılık konusuna.
Yatırım nedir? Biz neden yatırım yaparız?
Yatırımı, varlıklarımızın değerini enflasyona karşı korumak, enflasyon üzerinde getiri sağlamak ve ileride bize finansal açıdan rahat ve huzurlu bir hayat geçirmemizi sağlayacak, nakit akışı yaratacak ve maddi sıkıntı çekmeden kimseye muhtaç olmadan yaşamak için yaparız.
Yüksek getiriler elde etmek için borsa da fırsatlar var. Borsa diğer yatırım araçlarına nazaran biraz daha riskli bir enstrüman ancak, bilinçli yatırım yapıldığında uzun vadede yapılan araştırmalarda dünyanın en çok getirisi ve kazancı borsadan sağlanmıştır.
Borsada bir çok yatırım türü ve tarzı mevcut her yatırımcı kendi stratejileri doğrultusunda para kazanabiliyor.
Ben kendi yatırım tarzımdan örnek verecek olursam.
Kârlı, kaliteli, kurumsal, sektöründe pazar lideri ve sektörün geleceği açık olan uzun yıllar sürdürülebilir kârlılığı olabilecek olan, ürettiği katma değerli ürünü her türlü ve her şartta ve mümkünse global çapta ihracat yapıp satabilecek olan ve yeni yatırımları ile büyümesini de sürdüren şirketleri tercih ediyorum.
Temettü vermesi de önemli tabi sonuçta ömür boyu hisse biriktirecek ve mezara o portföy büyüklüğü ile gidecek, ömür boyu yatırım yapacak değilim.
Amacımız neydi ilerleyen yıllarda şirketlerden nakit akışı sağlamak ve ortaklığımız da azalma olmadan o gelen nakit akışı ile hayatımızı idame ettirip geçimimizi sağlamak yani kira geliri gibi düşünelim.
Şimdi buraya kadar her şey güzel temettüden kâr payı alıyoruz gelen temettüleri şirkete yatırıp yeniden hisse alıyoruz ve bileşik getiriden faydalanıyoruz bu da çok mantıklı ve uzun vade de çok kârlı bir yatırım tarzı bunu bende benimsiyorum ve inanıyorum. Uzun vadede hedefim ve planım bu yönde. Aylık düzenli küçük alımlarla hisse alımları yapmak gelen temettüler ile tekrar hisse almak ve uzun vadede temettülerinde temettüsünü almak.
Kuzucuklar olarak da düşünebilirsiniz
Söz gelimi; bir çobanın koyunu kuzu doğurdu seneye o kuzunun da kuzuları doğacak bunu her yıl tekrarladığını düşünün.
Neyse konumuza dönelim temettü vermesi hissedar olarak güzel ve biz yatırımcıların arzuladığı bir durumdur.
Lakin şöyle bir durum var biz uzun vade de yüksek getiriler yüksek kârlar bekliyoruz ki şirketlerimiz enflasyona karşı erimesin bize daha yüksek kârlar, daha yüksek satışlar yapsın yeni yatırımlar yapıp özkaynaklarını artırsın hissenin değeri artsın.
Hissenin değerini nasıl arttırır şirket?
Öncelikle şirketin piyasa değerinin artması için şirketin özkaynaklarını istikrarlı olarak artırması lazım buna da özsermaye karlılığı veya özkaynak kârlılığı diyoruz.
Peki şirket özkaynaklarını nasıl arttıracak?
Şirket faaliyetlerinden kâr üretecek ettiği kâr ile yatırım harcaması yapacak varlık satın alacak ve yatırım harcamalarında “maddi ve maddi olmayan duran varlıklar” diye bir kalem var. Bu kalem şirketin faaliyetlerinde kullandığı kapasite artışını ifade eder.
Bunun içine işletmenin faaliyet alanıyla ilgili olarak üretim kapasitesini arttırmak için yeni yapılan veya satın alınan fabrika, bina, ekipman, makine gibi gider kalemlerini düşünebiliriz .
Şirket yaptığı bu yatırım harcamaları (capex) ile şirketin gelecek dönemde daha yüksek satış hacmine daha yüksek cirolara ve daha yüksek kârlara ulaşabileceğini gösterir.
Yalnız şöyle bir not daha düşeyim bu her zaman da bunu ifade etmez bazı sermaye yoğun şirketlerde var olan kapasitelerini korumak için yoğun yatırım harcamaları (capex) yapılabiliyor bunu ayırt etmemiz lazım faaliyet raporlarından okuyarak veyahut şirketin yatırımcı ilişkilerine sorarak bunu öğrenebiliriz. Kapasite artışı ve büyümeye yönelik bir yatırım harcaması mı? Yoksa var olan sermaye kapasitesini korumaya yönelik bir yatırım harcaması mı?
Burası önemli bizim istediğimiz var olan kapasitenin de üzerine çıkaracak yatırım (capex) harcamaları yapılmasıdır. Yani şirket yıllar boyunca kapasitesini arttırsın satış hacmini arttırsın ve haliyle cirosunu arttırsın bunun yanı sıra mümkünse net kâr marjını da arttırsın.
Uzun vadede şirketlerin değerini arttıran şirketlerin varlıklarını ve kârlılığını her yıl büyüterek arttırmasıdır.
Özkaynakları artan ve kârlılığı artan bir şirket yerinde sayamaz. Fiyatı daima yukarı gidecektir..
Gelelim sorularımıza, ne dedik?
Temettü dağıtmayan şirket alınır mı?
Temettü dağıtan başka bir şirket mi tercih etmeliyiz?
Bileşik getiriden nasıl faydalanırız?
Şimdi şöyle örnek basit bir bakkal dükkanı örneği üzerinden gidelim
Söz gelimi;
Bir bakkal dükkanına ortak oldunuz iki ortaksınız ve ortaklık payınız %50

Bakkalın toplam aktif değeri 100.000TL
Bakkalın da 30.000 TL borcu var
Yani bakkalın Özkaynakları 70.000 TL
Kısa vadeli borcu 10.000 TL
Uzun vadeli borcu 20.000 TL
Toplam uzun ve kısa vadeli borçları 30.000 TL
Ortak olduğumuz Bakkal çok kârlı bir bakkal semtin en iyi işleyen bakkalı köşe başında, sektöründe pazar payı büyük ve raflara ne koysanız satılıyor, stok devir hızı, aktif devir hızı falan harika ve nakit üretme problemi yok nakit çalışıyor müthiş.
Diyelim bu bakkal bir yıl boyunca çalıştı ve işletme faaliyetlerinden 100.000 TL ciro yaptı yani kendi aktif varlıkları kadar satış hacmine sahip muazzam.
Tabi ki bu 100.000 TL cironun hepsi kar değil.
Bunun için de 70.000 TL satış maliyeti var diyelim çünkü aldığınız malların üreticilerine tedarikçilerine maliyetini ödemek zorundasınız sattığınız ürünlerin size gelişi 70.000 TL buradan sonra size kalan kalan brüt kâr 30 bin TL, sizin işletme yönetim giderleriniz var elektrik, su, personel giderleri dükkan kirası vs. tüm giderleri çıktığımız da net dönem kârı 20.000 TL kaldı bu sizin kasanızda ki nakit.
Evet 20 bin TL net kâr elde etti bakkal dükkanınız, çok güzel. Buradan size düşen pay 10 bin TL. Ama bir dakika durun yukarıda ne demiştik? Kısa vadeli yükümlülükleriniz vardı bir yıl içinde ödemeniz gereken 10 bin TL borcunuz var! “İyi tamam” dediniz onu da ödediniz, tabi bu sırada bütün giderleri borçları çıktınız kaldı net kâr 10 bin TL size düşen payınız (Temettü) 5 bin TL diğer ortağınız diyor ki;
“Ortak, biz bu 10 bin TL net kârı (temettü) almayalım bakkalımıza yeni ürünler alalım ürün çeşitliliğimizi artıralım zaten kârlı bir bakkalız yatırdığımız para ile gelecek yıl daha çok satış yapıp daha çok kâr ederiz sermayemizi büyütürüz yani 100.000 TL olan sermayemizi 110.000 TL ye çıkartırız” diyor
20.000TL uzun vadeli borcumuz vardı 10. 000 TL kısa vadeli borcu ödedik özkaynaklarımız 90.000 TL oldu
Toplam aktif varlıklarınız 110.000 TL oldu bu da şirketin değerini arttırdı (hisse fiyatı) gördünüz gibi borsa da ki şirketler de bu mantıkla hisse fiyatı artıyor yani ortaklığa başladığınızda iki ortaktınız ve 50.000 TL paya (hisse) sahiptiniz Bakkalınız kâr etti ve ettiğiniz kârı almak yerine geri şirketinize sermaye olarak yatırdınız hissenizin değeri arttı 55.000 TL oldu .
Bu şekilde geri yatırılan sermaye bakkalın ürün çeşitliliğini arttırarak gelecek yıl daha çok satış yapmasını satış hacmini arttırması ve buna mukabil bu oran da kârlılığını da arttıracak, gelecek yıl daha çok kâr edeceksiniz.
Hani bu yıl 100.000 TL’den %10 Net kâr etmiştiniz 10.000 TL’niz olmuştu gelecek yıl da 110.000 TL sermayenizden de aynı kâr marjı ile çalışırsanız 11.000 TL kâr edersiniz böylelikle hem sermayenizi büyütürsünüz hem kârınızı arttırırsınız bileşik getiriyi işletmenize geri yatırarak bu şekilde de kullanmış olursunuz .
Bu bakkal dükkanı örneği üzerinde bileşik getirinin işletmede nasıl çalışacağını anlatmaya çalıştık. Yani bir işletmenin temettü vermemesi bileşik getiriden faydalanamayacağımız anlamına gelmez.
Bu arada şunu da atlamayalım bu bakkal dükkanı örneği, bunu resmi kurumsal borsadaki bir şirketten örnek verecek olursak aldığınız temettü için bir de stopaj vergisi ödeyeceksiniz yani Bakkalınızı kurumsal bir şirket düşünün 10.000 TL kâr payı için %10 stopaj ödeyeceksiniz (2021 sene sonuna kadar %15 idi)
Yani sizin 10.000 TL temettü kâr payınız dan %10 düşünce 1.000 TL devlete ödenecek stopaj vergisi olarak.
Ortağınızla size net toplam temettü 9.000 TL olacak. Burada 1.000 TL kaybınız var. Yani temettü almanın dezavantajı stopaj vergisi ödemek.
Temettü almadan işletmenin elde ettiği net kârı şirketin sermayesine eklemesi bu vergiden korunmamızı sağlıyor.
Hem boş yere vergi ödememiş oluyoruz hem şirketin sermayesi büyüyor hem gelecek yıl satış hacmimiz artıyor kârlılığımız artıyor bileşik getiriden bu şekilde daha avantajlı kullanıp yararlanabiliyoruz.
Temettü dağıtılsa diğer türlü dağıtılan temettü ile şirketin tekrar hissesini alıp lot sayımızı da arttırabiliriz bu da bir bileşik getiri yöntemi bunu da yapıyoruz ama, bileşik getiride tek kriterimiz temettü değil.
Stopaj vergisi ödemeden şirketin geri yatırması, yatırım yapması ve bunu yıllar boyu sürdürerek devam etmesi bizim açımızdan daha avantajlı, yıllar boyunca ödenen stopaj vergilerinden kurtuluyoruz ve bu da şirketimiz hissesinin değerini arttırıyor ne dedik yukarı da 100.000TL piyasa değerimiz vardı Bakkalımızın 10.000 TL Kârımızı dağıtmayıp geri yatırdık sermayemize ve şirketimizin piyasa değerini 110.000 TL ye çıkardık bunu şirketimizin veyahut bakkal diyelim her yıl kâr dağıtmadan tekrarladığını düşünürsek ve kârlı büyüyen sektörünün de önü açık bir şirket ise çok daha kârlı çok daha yüksek piyasa değerlerine ulaşabilecek bir şirket ile karşı karşıyayız diyebiliriz.
Ve şirket şunu da yapabilir diyebilir ki, ortaklarına değerli hissedarlarımız biz şirket olarak büyümeye gideceğiz kârlılığımızı artıracağız büyümek için de kaynaklara, yatırımlarımız için fonlara ihtiyacımız var hali hazırda edilmiş kârımızı bu yatırımlarda kullanmayı planlıyoruz eğer sizlerde kabul ederseniz dış kaynaklara ihtiyaç duymadan kendi kârlarımızla bu fonlamayı yapalım . Ya da dilerseniz bu kârı ortaklar olarak paylaşalım ve yatırım için yeni borçlanmalar yapalım dış kaynaklardan bankalardan kredi ve diğer borçlanma araçları şirket tahvili, bono, eurobond gibi borçlanma araçları ile yeni kaynak oluşturalım ve yatırımlarımızı bu şekilde fonlayalım da diyebilirler bunu yapan çok sayıda şirket var.
Lakin bunlarında bir finansman maliyeti var, faiz giderleri var işletmeye ek sermaye maliyetleri demek. Hali hazırda özkaynaklar dan elde edilmiş kullanıma açık, faizsiz, maliyetsiz yatırımları fonlamak varken ne diye boş yere finansman maliyeti ödeyelim bu şirketimizin kârlılığını düşürecektir. Favök marjı ile net kâr marjı arasında ki marjı bu finansman maliyetleri etkiliyor vergilere yapacak bir şey yok şirketin ama faiz giderleri tamamen şirketin elde edilen kârları dağıtma politikası ile alakalı şirketlerin yönetim kurullarının insiyatifine bağlı. Biz yatırımcılar olarak yatırım tarzlarını geleceğe yönelik projelerini ve kâr dağıtım politikalarını beğendiğimiz şirketlere ortak olmalıyız.
Yani bir şirketin temettü dağıtmaması kötü değildir arkadaşlar o dağıtılmayan temettüyü nasıl ve ne şekilde kullandığı önemlidir. Dağıtılmayan temettü yine size aittir hissenin içindedir yeter ki şirket kaliteli dürüst şeffaf bir yönetim olsun.
Temettü dağıtmaması yeni yatırımcılar için bir avantaj aslında ilerleyen yıllarda portföyümüz büyüdüğünde dağıtılsın.
Biz de bunu kendimiz belirleyeceğiz örnek portföyümde şu an temettü dağıtan şirketlerde var temettü dağıtmayan ama ileride yatırımları bitince dağıtmasını beklediğim şirketler de var ileride araştırmalar sonucu şirketlerin politikaları gereği düzenlemeler değişiklikler olabilir yani tek doğru diye bir şey yok temettü dağıtılsa da olur dağıtılmasa da.
Burada sizin ne beklediğiniz ve şirketin karakteri ve şeffaflığı önemli.
Umarım faydalı olmuştur dilim döndüğünce ifade etmeye çalıştım.
Saygılarımla
-Gariban Yatırımcı
Mükemmel bir anlatım, teşekkür ederim gerçekten
Teşekkür ederim sağ olun 😊
Teşekkür ederim sağ olun saygılarımla
YATIRIM VE BORSA KONUSUNA YENİ BAŞLAYAN VE SIFIRDAN ÖĞRENEN BİRİSİ OLARAK, VERMİŞ OLDUĞUN BİLGİLER TEK KELİMEYLE MÜKEMMEL. ŞAHSEN BEN SENİN ANLATIMINLA DAHA RAHAT VE KOLAY ÖĞRENİYORUM. BAŞKA ÖĞRETİCİLER DAHA KİTABİ BİLGİLER KULLANIYOR VE BU DURUMDA BİZ ÖĞRENCİLERİ SIKIYO VE ÖĞRENMEMİZİ GÜÇLEŞTİRİYOR…
HERŞEY İÇİN TEŞEKKÜRLER…
Güzel yazı olmuş teşekkürler.Emegine Sağlık başarılar .
Teknik terimlerden uzak basit bir örnek ve anlatımla konuyu bilmeyen insanlara da yardımcı olmuş oluyorsunuz.
Yazınızı çok beğendim başarılar dilerim.
Emeğinize sağlık.