Ulan memlekette adam akıllı dürüst bir şekilde işini yapan adam kalmamış.
Herkes üç kağıt, herkes günü kurtarma milleti koparma peşinde.
Eeeee balık baştan kokar. Devletin başı ne ki halktan ne beklersin?
Ya da halk böyle ki, bu şekilde yönetilmeyi hak ediyor..
Nedendir bilmiyorum bisizde de var mı?
Şu kenar mahallelerde ki köşe başı telefoncular bana hep müşteriyi soymak üzerine dükkanı açmışlar gibi geliyor.
Adam akıllı dürüst işimizi yapalım müşteriyi kendimize kazandıralım diye dertleri yok.
Al parayı ondan sonra vur kaç!
Dandik ürün sat ya da işini dandik yap.
Hatırlarsanız aylar önce nisan gibi telefonumun ekranı kırılmıştı görüntü ve hassasiyeti gitmişti kullanamaz hale gelmiştim.
Nisan ayı da benim için öyle bir aydı ki felaket ayı gibi bir aydı hatırlayanlar olacaktır.
Başıma gelmeyen kalmadı bir tek gök taşı düşmedi o derece kötü bir aydı.
O ay içinde de telefonumun ekranını yaptırdım bir telefoncu dükkanına.
Param da yoktu kredi kartından nakit avans çekmiştim 700 TL o şekilde kendimi döndürmüştüm.
Neyse, taktıkları ekran iki ay sonra atmaya başladı. Şu an ekran havaya kalkıyor. Kullanabiliyorum ama etrafa yanlardan ışık saçıyor ön kameranın görüntüsünü bozuyor vesaire. Geçen ay bu adamlara gittim dedim böyle böyle bakın siz yaptınız ama bu geri kalkıyor. Bunu tekrar yapıştıralım:” Ya abi usta yok!”
– Ne zaman gelir?
“Gitti abi bilmem. Yarın gel.”
Neyse bende gel zaman git zaman her fırsatta kolluyorum hafta sonu veya müsait zamanda hep kapalı denk geliyor. Bu akşam da dedim eve gitmeden uğrayayım. Diyor yine usta yok.
Ulan dükkanı niye açıyorsun o zaman gevşek. Ne zaman gelsem kapalısınız bulamıyorum denk gelemiyorum size. Ama konuşma tarzı yaptırma gelme der gibi başından savmak ister gibi hali var.
Ne zaman kaçta açıyorsunuz dedim. Yarın 10:00 da açıyorum dedi. Yarın 10:00’da buradayım görüşürüz yarın dedim. Ama bırakman lazım” bir, iki, üç saat!” diyor. Aklınca telefonu bırakma süresi ile beni bırakmaktan caydıracak. Şunu dememi bekliyor “off yaa o kadar süre bırakamam neyse idare ederim böyle dememi bekliyor.”
Geçende yaparken yarım saatte takmıştı usta, şimdi niye üç saatmiş? dedim. “Öyle abi şimdi yeniden yapılacak” falan. Tamam dedim bırakırım sabah 10:00’da buradayım sabah görüşürüz.
Sinirlendim.
Ulan davranışına ayar oldum. İşiniz paraya alana kadar mı alçak herifler!
Bir ilgilenin çözüm sunun. Bunların geneli böyle.
Aylar önce geçen sene yine başka bir telefoncu dan hafıza kartı alayım dedim aldım çok iyi abi bu müthiş bir kart falan dedi.
Hafıza kartını aldım ve o hafıza kartını da bir arkadaş dan ödünç aldığım kask kamerasına takıp iki bin km’lik bir motosiklet turuna çıktım tek başıma. Aksi gibi kamera kartı kabul etmedi yol da bütün görüntüler boşa gitti.
İstanbul’a geldim senin vereceğin karta dedim geri verdim istemiyorum kart falan dedim. Sonra powerbank lazım bana dedim. Abi buluruz orijinal süper bir ürün gelecek dedi. İyi tamam dedim.
Parayı da enayi gibi peşin verdim. Beni tam iki ay oyaladı. Bugün gelecek abi yarın gelecek abi. En son bir tane geldi. Aldım eve geldim içime sinmedi bunda bir çakallık var dedim. Orijinal dediği ürün çakma çıktı. Enayi yerine konmak çok öfkelendirdi beni.
Yağmurlu hava da çıktım geri götürdüm dedim bak bu orijinal değil sahte. “Aaa abi nasıl olur ya falan. Beni bile kandırmışlar” dedi. Geri verdim. Dedim ver paramı sen geri. Abi para yok valla bitti şimdi dedi. O zaman yarın gelirim almaya dedim. Tamam abi dedi.
Bir iki akşam daha gittim öyle en son dedim al şu ıbanı mı paramı yolla.
Ertesi gün telefonda araya araya zorla yolladı. Bu sefer kafaya koymuştum akşam gidince boks antrenmanı yapacaktım. Sonra yolladı paramı.
Bu ve bunun gibi bir sürü olay yaşadım. Artık kenar mahalle telefon tamircisi denildiğinde ürküyorum. Aklıma sahtekarlık dolandırıcılık geliyor. Bundan sonra bunlardan uzak durmam lazım. En iyisi kurumsal şikayetçi olunabilecek yerler ile alışveriş yapmak başka yolu yok.
İlk yorum yapan siz olun