Merhaba dostlar.
Finansal okur yazarlığa katkı sağlaması ve borsa ile yeni tanışan benim gibi küçük ve gariban yatırımcılarla öğrendiğim bilgileri paylaşmak bakımından. Yeni bir proje olarak burada bütün bilgilerimi, çalışmalarımı, makalelerimi, notlarımı paylaşmaya karar vermiştim. Bu proje kapsamında “Bilanço Analizi” başlığı altında bilanço analizine dair yedi tane makale yayımladım. Sıra geldi gelir tablosuna. Bu yazımızda da Gelir Tablosu ve Gelir Tablosunun alt kalemlerini değerli bir eserden alıntı yaparak öğrenmeye çalışacağız. Gelir Tablosu yazımız iki bölümden oluşacak. Bu bölümde Gelir Tablosunun tüm alt kalemlerini anlamak için aşağıda isimlerini vereceğim hocalarımın değerli bir eserlerinden alıntılar yaparak öğreneceğiz. Daha sonra ikinci gelir tablosu yazımızda örnek olarak gerçek bir şirketin gelir tablosunun analizini uygulamalı olarak konu alacağız. Yazımıza başlamadan önce “Bilanço Analizi” başlığının altındaki yazılarımı sırasıyla okumanızı öneririm.
Hadi başlayalım;
Gelir Tablosu Nedir?
İşletmenin belirli bir dönemde elde ettiği tüm gelirler ile bu gelirleri elde edebilmek için katlandığı aynı dönem içindeki giderleri ve bunların sonucunda oluşan dönem net kârını veya zararını belirli bir düzen içerisinde gösteren mali tablolardır.
Gelir tablosu sayesinde ortak olup yatırım yapmayı düşündüğümüz şirketlerin kâr veya zararlarını inceleyip mali yapısını analiz edebiliriz. Gelir tablosu bize şirketlerin nasıl ve ne şekilde kâr ettiğini ve ayrıca maliyet gider kalemlerini ayrıntılı gösteren çok değerli bir veri setidir. Gelir tablosunun bütün alt kalemlerini tek tek ikinci bölümde açıklayacağız. Bu bölümde ise çok değerli hocalarımın değerli eserlerinden gelir tablosu ile ilgili alıntı yapmak istiyorum.
(Bu bölüm tamamen kitaptan alıntıdır.)
Bu kısımdan sonra Prof. Dr. Nalan Akdoğan – Prof. Dr. Nejat Tenker Hocalarımın 1997 yılındaki yazmış oldukları “Finansal Tablolar ve Mali Analiz Teknikleri” adlı değerli eserlerinden Gelir Tablosuna dair yazdıkları bölümden alıntı yaparak yararlanmak istiyorum. Bilgilerinden ve çalışmalarından yararlandığım değerli hocalarıma ayrıca şükranlarımı sunuyorum.
Gelir Tablosu Tanımı ve Önemi
Gelir tablosu, diğer adıyla gelir- gider tablosu, “işletmenin belli bir dönemde elde ettiği tüm gelirler ile aynı dönemde katlandığı bütün maliyet ve giderleri ve bunların sonucunda işletmenin elde ettiği dönem net kârını ya da uğradığı dönem net zararını topluca gösteren muhasebe raporudur.”
Başka bir deyişle gelir tablosu, işletmenin belli bir hesap döneminde, satışlarını diğer gelir kalemlerini ve bu gelirlerin elde edilmesi amacıyla katlanılan maliyet ve giderleri içeren finansal bir rapordur.Gelir tablosu, işletmenin belli bir hesap döneminde net sonucunu; brüt satış kârı, faaliyet kârı, olağan kârı, dönem net kârı, büyüklüklerine ve bunları oluşturan ana olaylara yer vererek gösteren bir tablodur.
Günümüzde, gelir tablolarına gittikçe artan bir önem verilmektedir. Ekonomik hayatta kaydedilen büyük gelişme ve değişmeler, işletmelerin hızla büyümesi, teşebbüs sahipliği ve yönetim işlevinin birbirinden ayrılması, işletmelerin büyümelerini sağlamak için planlamaya duyulan gereksinme, işletmelerin finansal durumunu gösterir bilançosunun yanında gelir tablosuna olan ilgiyi de artırmış ve bu tablolar geniş ölçüde kullanılmaya başlanmışlardır. Çünkü, gelir tablosu işletmenin periyodik gelişmeleri ile içinde bulunduğu dönemdeki kazanç gücünü tam ve gerçek olarak yansıttığı gibi işletmenin bir dönem faaliyeti ile ilgili bilgileri de ortaya koymaktadır. Bu hali ile gelir tablosu, belli bir dönemde işletmeye ait faaliyetlerinin bir bütün olarak mali yönden başarı derecesini ölçen özet bir rapor olmaktadır.
Bu nedenle, işletmenin belli bir andaki finansal durumunu özetleyen bilanço ile aynı önemi taşımaktadır. Eskiden bilançoya daha fazla önem verildiği halde, günümüzde dikkatler çoğunlukla gelir tablosu üzerinde toplanmıştır. Çünkü gelir tablosu, özellikle ortaklar ve diğer kişilerin ilgi duyduğu kâr kalemine ilişkin bilgileri, bilançoya göre daha ayrıntılı biçimde veren bir rapordur. İki bilanço tarihi arasında kâr kaleminde oluşan hareketlerin kavranmasına ve analizine olanak vermesi açısından da taşımaktadır. Böylece gelir tablosundan işletmenin gelir yaratma gücü incelenebilmekte ve faaliyet kontrolü yapılabilmektedir. Son zamanlarda kâr analizleri, bilançoda görülen varlıkların değerce analizlerine göre daha fazla bir önem kazanmıştır. Kârların analiz edilmesi, işletmeye etki eden iktisadi koşulların daha etkili bir biçimde incelenmesini sağlayarak yöneticilerin kararlarına ışık tutmaktadır. Gelir tablosu, işletmelerin kâr etme amacına ne derece ve hangi faaliyetler sonucu ulaşabildiklerini, diğer bir deyişle; işletme faaliyetlerine ait kazançların oluşumunu ve varılan sonuçları göstermek bakımından önem taşımaktadır. Gelir tablosundaki gelir, gelire ilişkin maliyet ve giderler incelenmek suretiyle işletme yöneticilerinin gösterdiği etkinlik derecesi ile faaliyetlerin kârlılığı hakkında anlamlı sonuçlar çıkarmak olanak içerisine girmektedir.
Gelir tablosundaki bilgilerle; işletme faaliyetlerini kârlı ve verimli bir biçimde yürütme yükümlülüğünü taşıyan yüksek kademe yöneticileri, işletmeye kaynak sağlayan ortaklar, işletmede çalışanlar ve işletmeden alacaklı olan üçüncü şahıslar ile işletme sahiplerinin ve diğer kişilerin haklarını koruyan kamu kuruluşları, vergi daireleri ilgilenmektedir. İşletme yöneticileri, yükümlülüklerini yürütmek için bu bilgilerden yararlanarak, işletmenin çeşitli faaliyetlerinin kârlılığını kontrol ederek gerekli önlemleri almaktadır. Geçmiş dönemlere ilişkin faaliyet sonuçları ile karşılaştırmalı gelir tabloları düzenlemek suretiyle işletmenin gelecekteki kârlılığı ve büyüme eğilimleri hakkında bilgi edinmektedirler.
İşletmeye sermaye koyanlar ile potansiyel yatırımcılar ise yatırmış oldukları veya yatıracakları sermayenin verimlerini hesap etmede, işletmenin bugünkü ve gelecekteki kazanma gücünü değerlendirmede ve yöneticilerin sermayelerini ne dereceye kadar verimli kullandıklarını saptamada, gelir tablosundaki bilgilerden yararlanmaktadırlar. Diğer taraftan, işletme ile kredi ilişkileri kurmuş veya kurmayı tasarlayan finansal kurumlar, işletmenin gelir tablosundaki gelirler ve giderler akımını öğrenmek suretiyle işletmenin mali gücünü ölçme olanağını elde edebilmektedirler. Ancak söz konusu kişilerin veya kuruluşların gelir tablosundan yararlanabilmeleri, başka bir deyişle işletmenin gelişmesinin değerlemesinin yapılması, yöneticiler, ortaklar veya sahiplerince önceden saptanan amaçlara işletmenin ne denli ulaştığının ve yöneticilerinin pay sahipleri ile aralarında var olan temsil ilişkisinin ortaya çıkardığı yükümlülüklere uyma derecesinin saptanması, yönetimin başarı derecesinin etkinliği ile amaçlarının yatırım ve kâr planlarının değerlenmesi, işletmenin ekonomik istikrarının ve zayıf yönlerinin saptanması ile kâr payı ödeme kapasitesinin öngörülmesi ve en nihayet ekonomik yönden karşılaştırılmalar yapılabilmesi, tablonun belirli bir biçime göre hazırlanmasına ve içerdiği bilgilerin analize olanak verecek biçimde ihtiyaca uygun anlaşılabilir, güvenilir, tamam, tarafsız, zamanlı ve karşılaştırılabilir olmasına bağlı bulunmaktadır.
Gelir Tablosunun Biçimsel Yapısı
Gelir tablosunun düzenlenmesinde genel kabul görmüş muhasebe kavram ve ilkelerinde belirtilen esaslardan hareket edilir. Tablonun düzenlenmesinde esas faaliyetlerden sağlanan gelirler ile süreklilik gösteren diğer olağan faaliyetlerden sağlanan gelirler ve süreklilik göstermeyen olağandışı gelirler ayrı ayrı gösterilir. Buna paralel olarak; esas faaliyetler için yapılan giderler ile süreklilik gösteren diğer olağan faaliyet giderleri ve süreklilik göstermeyen olağandışı giderlerde ayrı ayrı gösterilir.
Gelir tablosu hesapları arasında mahsup yapılamaz. Gelir tablosunda “Diğer” başlığı altında gösterilen gelir ve gider unsurlarının ait oldukları grubun toplam tutarının %20’sini aşması halinde, bu kalemin ayrı bir başlık altında ayrıca gösterilmesi gerekmektedir. Tutarı olmayan kalemler gelir tablosunda yer almaz.
Gelir tablosu, bilançonun sunuluşunda olduğu gibi hesap tipi veya rapor tipinde olabilir. Hesap tipi gelir tablosunda, ki bunun adına kâr – zarar tablosu (cetveli) denilir; gelirler sağda, giderler ise solda yer alır. Bu sunuş biçiminde gelir ve giderler gruplandırılarak verilmediğinden brüt satış kârı, faaliyet kârı, olağan kâr gibi kâr kalemlerinin oluşumu hakkında bilgi edinilememekte, doğrudan dönemin net sonucu görülmektedir.
Rapor tipi gelir tablosunda ise; veriler karar vermede baz olacak şekilde kârların oluşumunu gösterecek biçimde gelir ve gider unsurları gruplandırılarak verilmektedir. Rapor tipi gelir tablosunun yapısı; birbirini izleyen matematiksel rakamlar dizisi biçimindedir. Bu nedenle ilk bakışta işletmenin brüt satış kârı (zararı), faaliyet kârı(zararı), olağan kârı (zararı) ve dönem kârı (zararı) ile dönem net kârını (zararını) görmek mümkün olabilmektedir.
Rapor tipinde düzenlenen gelir tablolarının da değişik biçimlerde hazırlandığı görülmektedir. Bir şekle göre, satış gelirleri ile diğer gelirler ve kârlar bir arada gösterilerek işletmenin toplam gelirleri bulunmakta ve bundan, satılan malın maliyeti ile faaliyet giderleri ve diğer olağan gider ve zararlar çıkartılarak olağan kâr bulunmaktadır. Daha sonra da olağan dışı gelir ve giderlere yer verilmektedir. Diğer bir şekle göre ise; gelir tabloları bölümlere ayrılmakta ve brüt satış kârı, faaliyet kârı, olağan kâr ve net kâr ayrı ayrı gösterilmektedir.
Tam ve açık bir gelir tablosu aşağıdaki bilgileri içermelidir:
-İşletmenin ve tablonun adı, içerdiği dönem,
-İşletmenin esas faaliyetlerinin oluşturduğu gelir kaynakları, bunların maliyet ve giderleri,
-Dönemin faaliyet kârı veya zararı (Esas faaliyetlerden sağlanan),
-Döneme ait diğer olağan gelir ve giderler,
-Dönemin olağan kârı ve zararı,
-Dönemin olağandışı gelir ve giderleri,
-Vergiden önceki dönem kârı (zararı),
-Vergi karşılıkları,
-Dönem net kârı (zararı)
Gelir tablolarının gerek rapor tipinde, gerekse hesap tipinde hazırlanıp sunuşunda da, giderlerin farklı bir biçimde gruplandırılmasından kaynaklanan değişik uygulamalar vardır. Nitekim ileride açıklandığı gibi Avrupa Topluluğu için öngörülen Dördüncü Yönerge’de yer alan gelir tablosu tiplerinde bunu görebiliriz. Bir tip de; giderler çeşitlerine göre (malzeme giderleri, personel giderleri, dışarıdan sağlanan fayda ve hizmetler, çeşitli giderler, amortismanlar v.b. gibi) gruplandırılmış olarak sunulur. Bir tipte de giderler fonksiyon esasına göre (satışların maliyeti, araştırma geliştirme giderleri, pazarlama satış ve dağıtım giderleri, genel yönetim giderleri gibi) gruplandırılmış olarak sunulmaktadır.
Bizim ülkemizdeki uygulamalarda; gelir tablosunun rapor tipinde ve giderlerin de fonksiyon esasına göre gruplandırılarak sunulması tercih edilmiştir. Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğine göre benimsenen ayrıntılı gelir tablosu kalemleri aşağıdaki gibidir.

Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğinde, gelir tablolarının cari dönem ve önceki dönem verilerinin birlikte sunulması istenmektedir. Ayrıntılı ve özet gelir tablolarının biçimsel yapısı tablolarda görüldüğü gibidir.

Gelir Tablosu Bölümlerinin İçerik Yönünden İncelenmesi
Değişik amaçlarla ve farklı sunuluş biçimlerinde hazırlanabilen gelir tablolarını, beş bölüme ayırabiliriz. Bunlar sırası ile;
1-Brüt Satış Kârı Bölümü
2-Faaliyet Kârı Bölümü
3-Olağan Kâr Bölümü
4-Olağandışı Kâr bölümü
5-Net Kâr BölümüGelir tablosunu oluşturacak bilgiler, özelliklerine göre bu bölümler içerisinde yer almaktadır. Gelir tablosunun bölümleri üzerinde yazarlar anlaşmakla birlikte, bu bölümlerde yer alacak bazı öğeler konusunda aralarında fikir ayrılığı olduğu görülmektedir. Bunların içerik yönünden incelenmesini aşağıdaki gibi yapabiliriz.
Brüt Satış Kârı Bölümü
Bu bölümde işletmenin brüt satış kârı saptanmaya çalışılmaktadır.
Bölümde yer alan kalemler şunlardır:A. Brüt Satışlar
B. Satış İndirimleri (-)
A-B. Net Satışlar
C. Satışların Maliyeti(-)
(A-B)-C. Brüt Satış Kârı veya ZararıBrüt satış kârı bölümü, brüt satışlarla başlamaktadır. Bu satışlardan iadelerin, sevk giderlerinin ve satış iskontolarının çıkartılması suretiyle net satışlar saptanmaktadır. Net satışlardan da satılan mal ve hizmetlerin maliyet bedeli çıkartılarak brüt satış kârı (zararı) hesaplanmaktadır. Şimdi, bu bölümde yer alan kalemleri incelemeye çalışalım.
Brüt SatışlarBu kalem, ilgili faaliyet döneminde işletmenin ana faaliyet konusunu oluşturan mal ve hizmetlerin satışından sağlanan geliri belirtmektedir. Gelir tablosunda, ana kuruluşlara bağlı ortaklıklara ve iştiraklere yapılan satışlar bilanço dipnotlarında açıklanmalıdır.
Brüt satışların oluşması için ödemenin yapılmış olması koşulu gerekli olmayıp, satışların gerçekleşmiş (tahakkuk etmiş) olması yeterlidir. Satışlar, hangi dönemde gerçekleşmiş ise o dönemin gelir tablosunda yer almalıdır. TMS’de satılan mal ve hizmetlerle ilgili subvansiyonlar, satış tarihindeki vade farkları, ihracatla ilgili dönem içinde ortaya çıkan kur farkları, vergi iadeleri, brüt satışlar bölümünde raporlanır. Yine TMS’de holding ana şirketinin, kendine bağlı yurt içi ve yurt dışı ortaklıklardan elde ettiği gelirler ana şirketin esas faaliyet gelirini oluşturduğundan bu bölümde raporlanır. Brüt satışlara “Katma Değer Vergisi” dahil değildir. Brüt satışlar TMS’de aşağıdaki şekilde bölümlenir.
Brüt Satışlar
1-Yurt İçi Satışlar
2-Yurt Dışı Satışlar
3-Diğer GelirlerYurt İçi Satışlar
Yurt içindeki gerçek ve tüzel kişilere satılan mal ve hizmetler karşılığında yada tahakkuk ettirilen toplam değerlerdir.
Yurt Dışı Satışlar
Yurt dışında satılan mal ve hizmetler karşılığında alınan yada alınacak olan toplam değerlerdir.
Diğer Gelirler
İşletmenin korunması, ihracatı arttırıcı yada hükümet politikasına uyma zorunluluğu karşısında oluşan işletmenin faaliyet hasılatındaki düşüklüğü veya faaliyet zararını gidermek için, sermaye katkısı niteliğinde olmayan, mali yardımlar ( subvansiyonlar), devletin bazı malları vergi, resim, harç ve benzeri yükümlülüklerden istisna etmesi yoluyla yaptığı yardımlar (vergi iadeleri) ve satış tarihindeki vade farkları, ihracatla ilgili fiyat istikrar destekleme primi ve bunun gibi diğer gelir kalemlerini kapsar.
Brüt satışlar içinde mal ve hizmet satışları yanında mal ve hizmetlerle ilgili alınan subvansiyonlar ve vergi iadeleri, satış tarihindeki vade farkları gibi gelirler de yer almaktadır. Subvansiyonlar; işletmenin korunması yada hükümet politikasına uyma zorunluluğu karşısında işletmenin faaliyet hasılatındaki oluşan veya oluşacak düşüklüğü ve faaliyet zararını karşılamak için devlet tarafından açık veya örtülü olarak verilen yardımlardır. Devlet, iktisadi devlet teşekküllerine veya ihracata yönelmiş üretim işletmelerine, dış pazarda serbest yarışmayı sağlayabilmek amacı ile veya başka nedenlerle düşük saptanan satış fiyatını desteklemek için, subvansiyonlar vermektedir. Bu nedenle sermayeye katkı niteliğinde olmayan söz konusu subvansiyonların dönemin gelir tablolarında gösterilmesi salık verilmektedir. Bu tutarların satış hasılatına katılması uygun görülmektedir. Subvansiyonların gelir tablolarında gösterilmeleri sırasında, muhasebecilerin çok dikkatli olması ve subvansiyonların olduğundan fazla veya eksik gösterilmemesi ve tahakkuk ettikleri dönemde yer almasının sağlanması gerekmektedir.
Alınan subvansiyonlardan başka; satış gelirlerini arttıran bir diğer kalemde, vergi iadeleridir. İhracattan alınan vergi iadelerinin brüt satış hasılatını artıracak biçimde gelir tablosunda yer alması uygun olur. Bunun için vergi iadelerinin de zamanında tahakkuk ettirilerek dönemsellik ilkesine uyulması gerekli olmaktadır.
Satış İndirimleri
Brüt satışlardan satış indirimleri kalemi çıkarıldığı takdirde net satışlar bulunmaktadır. İşletmenin satış hasılatını etkileyen indirim öğeleri aşağıdaki gibidir.
Satış İndirimleri
1. Satıştan İadeler (-)
2. Satış İskontoları (-)
3- Diğer İndirimler (-)Satış iskontoları, satıştan iadeler ve diğer indirimler gelir tablosunda ayrı ayrı gösterilmelidir. Söz konusu kalemlerin gelir tablosunda ayrı ayrı gösterilmesi, üretilen veya satılan malların tüketicilerin isteklerini, gereksinmelerini ne ölçüde karşıladığını göstermesi bakımından önem taşımaktadır.
Satıştan İadeler: Tüketicilerin hoşnut olmayıp geri verdikleri mal tutarlarıdır. İadelerin büyük ölçüde olması, üretilen malda üretim hatası olduğunu ve satış servislerinin tüketicilerin siparişlerini gerekli şekilde karşılayamadıklarını göstermektedir.
Satış İskontoları: Satışla ilgili faturanın düzenlenip satışın gerçekleşmesinden sonra yapılan her türlü kasa ve miktar iskontolarını kapsar.
Miktar iskontoları ise; tüketicilerin satın aldıkları miktarlar veya tutarlar itibariyle ortaya çıkan indirimlerdir. Başka bir anlatımla alıcının belli tutarlar üzerinde alışlarda bulunarak satıcının mal sürümüne katkıda bulunmasından dolayı kendisine belli oran ya da tutarlarda yapılan indirimlerdir.
Kasa iskontosu ise; kredili satışlarda alıcının mal bedelini vadesinden önce ödemesi dolayısıyle, satıcı tarafından kabullenen fiyat indirimlerini ifade etmektedir.
Satış fiyatının düşürülmesi satış anında fatura düzenlenmeden önce yapılmış ise fatura bu indirimler kadar az olacaktır. Bu nedenle söz konusu indirimler muhasebeye intikal etmemektedir. Burada satış hasılatı olarak yazılan tutar, indirimli fiyata göre hesaplanmış hasılat tutarıdır. Bu nedenle, satış iskontolarının ayrıca, satış indirimleri kısmında gösterilmesine gerek yoktur.Ancak, miktar indirimlerinin, dönem sonunda satış tutarı üzerinden yüzde şeklinde hesaplanması durumunda; satışlar brüt tutar üzerinden kayıtlarda izlenmiş olacağından, miktar iskontolarının hasılattan düşürülen kısmı da, bir indirim unsuru olarak dikkate alınması gerekmektedir.
Diğer İndirimler: Satıcı tarafından, alıcı hesabına, malın sevki sırasında ödenen giderleri ifade eden ve satılan mallara ait olan sevk giderleri, satılan malların hatalı ve noksan olması ya da taşıma sırasında hasara uğramış olması nedeniyle yapılması zorunlu indirimler ile satış vergileri, fonlar (KDV hariç) ve benzerleri bu kalemde gösterilir.
Diğer bir indirim öğesi olan sevk giderleri ise, satıcının teslim işlemini kendi faaliyetlerinin bir unsuru olarak kabul edip etmemesine göre işleme tabi tutulmaktadır. Sevk giderlerinin alıcıya ait olduğu kabul edildiği takdirde, alıcı adına satıcı tarafından sevk sırasında ödenmiş bulunan giderler, kolaylık bakımından fatura tutarına eklenmişse, net satışları bulmak için brüt satışlardan düşülmesi gerekmektedir. Ancak, sevk giderlerinin satıcıya ait olması ve onun temel faaliyetlerinden sayılması halinde, sevk giderlerinin gelir tablosunda pazarlama, dağıtım, satış giderleri arasında gösterilmesi uygun düşmektedir.
Net Satışlar
Net satışlar; brüt satışlardan, satıştan iadeler, satış iskontoları, diğer satış indirimleri gibi satış indirim unsurları indirildikten sonra kalan tutardır. Gelir tablosunun önemli kalemlerinden birisidir.
Satışların Maliyeti
Brüt satış kârı bölümünde yer alan satışların maliyeti kalemi; gelir tablosunda, giderler kaleminin en önemli öğesidir. İşletmenin dönem içindeki stok hareketleri ile satılan mamul, yarı mamul, ilk madde ve malzeme ile ticari mal (emtia) gibi maddelerin ve satılan hizmetlerin maliyetini kapsar. Diğer bir deyişle dönem içinde alıcılara satılan ya da devredilen mal ve hizmetlerin üretimi ya da satın alınması için yapılan tüm giderleri içerir. Satışların maliyeti bölümünde, gelir tablosunda aşağıdaki kalemler yer alır.
Satışların Maliyeti(-)
1-Satılan Mamüllerin Maliyeti(-)
2-Satılan Ticari Malların Maliyeti(-)
3-Satılan Hizmet Maliyeti(-)
4-Diğer Satışların Maliyeti(-)Satışların maliyeti kalemlerinin her birinin maliyet oluşumunu göstermek üzere ayrı bir tablo halinde, gelir tablosunun eki olarak Satışların Maliyeti Tablosu düzenlenir. Üretim, ticaret ve hizmet işletmelerinde satışların maliyetini oluşturan unsurlar farklılık gösterir.
Üretim İşletmelerinde
Üretim işletmelerinin; esas işlevlerinden biri, hammaddeyi mamul madde haline getirmesidir. Üretim işletmelerinde satışlar maliyeti, satın alınan ilk madde ve malzeme maliyeti ile bu malların şekillerinin değiştirilmesi için katlanılan giderlerin toplamından oluşur. Ticaret işletmeleri ile üretim işletmeleri arasında en önemli fark, ticari işletmelerin hiç bir değişim maliyetine katlanmamasından ileri gelmektedir. Bu nedenle, ticaret işletmelerinde satılan malın maliyeti, işletmenin satın aldığı mallara ödediği fiyatlara göre oluşmaktadır. Üretim işletmelerinde ise, satılan mamul maliyeti, üç grup gideri bünyesinde toplamaktadır. Bunlar; direkt ilk madde ve malzeme giderleri, direkt işçilik giderleri ve genel üretim giderleridir. Genel üretim giderleri, direkt işçilik ve direkt malzeme dışında üretim dolayısıyla meydana gelen giderleri içermektedir. Hesap planının 620 nolu hesabı satılan mamullerin toplam maliyetini vermektedir.
Üretim işletmelerinde satılan mamul maliyetinin doğru olarak hesaplanabilmesi ve satışların maliyeti tablosunun düzenlenebilmesi pratik ve yeterli bir maliyet muhasebesinin tutulmasına bağlıdır. Üretim işletmelerinin uygulamış oldukları maliyet yöntemlerine göre satılan mamul maliyetinin saptanması, değişiklik gösterebilir. Satılan mamul maliyetinin hesaplanmasında temel kural, dönem başı mamul stoklarına dönem içi üretim maliyetini eklemek ve dönem sonu mamul stoklarını çıkarmaktır. Kuşkusuz hesaplamalar sırasında dönem başı yarı mamul stoku ile dönem sonu yarı mamul stokunun göz önünde bulundurulması gerekli olmaktadır. Üretim işletmelerinde satılan mamul maliyetinin hesaplanması aşağıda görüldüğü gibidir.

Üretim işletmelerinde satılan mamul maliyeti tablosunu hazırlarken maliyet hesaplarından yararlanılır.
Brüt Satış Kârı veya Zararı
Net satışlardan satışların maliyetinin çıkarılması suretiyle brüt satış kârı veya zararı bulunmaktadır. Brüt satış kârı, işletmenin faaliyet giderlerini ve diğer giderlerini karşılayarak, işletme sahibine cazip bir kâr bırakabilmelidir. Bu nedenle, işletmeciler brüt kârın ne olduğunu her zaman bilmek istemektedirler. Keza, brüt kârın net satışlara oranlaması suretiyle bulunan brüt kâr yüzdesi, aynı faaliyet alanındaki diğer işletmelerle yapılacak karşılaştırmalarda önemli bir ölçü olmaktadır.
Faaliyet Kârı Bölümü
Bu bölüm; işletmenin, tablonun hazırlandığı döneme ait ana faaliyetlerinin giderleri ile, faaliyet kârı veya zararından oluşmaktadır. Faaliyet giderleri; belli bir dönem içinde işletmenin ana uğraş konusu ile ilgili olarak ortaya çıkan ve üretim maliyetlerine yüklenmeyen mal ve hizmet tüketimleridir. İşletmenin ana faaliyet konusunu sürdürmek amacı ile yapmış olduğu, satışların maliyeti dışında kalan her türlü giderler bu grupta toplanmıştır. Bilindiği gibi satışların maliyeti kalemi de aslında bir faaliyet gideri unsurudur. Ancak, bu kalem brüt satış kârının saptanabilmesi için ayrı olarak brüt satış kârı bölümünde yer almıştır. Bu nedenle, faaliyet kârı bölümünde yer alan gider öğeleri, diğer esas faaliyet giderleri olmaktadır. Bu gider öğelerini de kendi içinde fonksiyon esasına göre üçe bölümleriz:
Faaliyet Giderleri
1-Araştırma ve Geliştirme Giderleri
2-Pazarlama Satış ve Dağıtım Giderleri
3-Genel Yönetim GiderleriAraştırma ve Geliştirme Giderleri
Günümüzde, modern endüstri organizasyonlarında, araştırma ve geliştirme giderleri bir zorunluluk halini almıştır. Çünkü, ekonomik faaliyetlerde meydana gelen teknolojik gelişmeler işletmenin sık sık değişiklikler yapmasını gerektirmektedir. Yeni mamul türlerinin geliştirilmesi veya mevcut mamullerin geliştirilmesi amacıyla yapılan araştırma giderleri ile mevcut yöntem ve işlemlerin geliştirilmesi ve buna benzer nedenlerle yapılan giderler, araştırma ve geliştirme giderleri arasında yer almaktadır.
Genellikle üretim işletmelerinde yapılan araştırma ve geliştirme giderlerinin, her yıl tekrarlanmaları ve projelerin sağlamış olduğu yararların ölçülememesi veya yararlı olacağı dönemin kesinlikle saptanamaması nedenleriyle faaliyet giderleri olarak kabul edilmesi ve doğdukları an gider olarak kaydedilmesi uygun görülmektedir. Ancak, tek bir projenin yararlı sonuçları hakkında kesin bilgiler elde edilmesi (örneğin; ihtira beratı, marka, patent gibi) hallerinde araştırma ve geliştirme giderlerinin faaliyet giderleri yerine, duruma göre maddi olmayan duran varlıklara veya özel tükenmeye tabi varlıklara alınması gerekli olacaktır. Bu giderlerin aktifleştirilmeleri durumunda; bu döneme isabet eden itfa payları bu gider hesabında yer alacaktır. Araştırma geliştirme giderleri 630 nolu hesabın tutarı kadar olmalıdır. Bu tutarın hangi gider unsurlarından oluştuğu 750 numaralı hesap incelenerek ve dağılımdan gelen giderler göz önünde bulundurularak saptanır.
Pazarlama, Satış ve Dağıtım Giderleri
Pazarlama, satış ve dağıtım giderleri; bir işletmenin mamul ve hizmetlerinin pazarlanması, satış ve dağıtım faaliyetleri için yapılan işlevlere ilişkin giderlerdir. Başka bir deyişle, malın üretilip veya satın alınıp depoya girdiği andan tüketicilere ulaştırılıp paraya çevrilinceye kadar geçen zaman süresi içerisinde yapılan işlevlere ilişkin endirekt malzeme, endirekt işçilik, memur ücret ve giderleri, dışarıdan sağlanan fayda ve hizmetler, çeşitli giderler, vergi resim ve harçlar, amortismanlar ve tükenme paylarıdır. Söz konusu işlevler; pazarlama yönetimi, pazarlama araştırması, mamullerin piyasa gereksinmelerine göre idaresi, acentalar aracılığı ile satış, reklam işleri, satışların geliştirilmesi, mamullerin toplanması ve tüketicilere teslimidir. Bu işlevlerin maliyetleri, gerçekleştikleri dönem içinde tükenen harcamalar niteliğinde olduklarından, dönem hasılatı ile uygun bir biçimde karşılaştırılmaları gerekmektedir. Pazarlama maliyetlerine ilişkin yukarıda sıralanan gider türlerini oluşturan gider öğelerini şu şekilde sıralayabiliriz;-Pazarlama gider yerlerinin kullandığı çeşitli malzeme giderleri,
-Pazarlama gider yerlerinde çalışan işçilerin ücret ve ekleri,
-Pazarlama gider yerlerinde çalışan personele ödenen maaş ve ekleri,
-Pazarlama faaliyeti ile ilgili dışarıdan alınan hizmetler,
-Bayilere dağıtım giderleri,
-Bölge depolarına taşıma giderleri,
-İhracat navlun giderleri,
-Çeşitli taşıma giderleri,
-Liman giderleri,
-Yükleme boşaltma giderleri,
-Satış komisyonları,
-Çeşitli giderler,
-Sigorta giderleri,
-Reklam ve satışları teşvik giderleri,
-Kira giderleri,
-Seyahat giderleri,
-Amortisman vb. gibiGelir tablosunda, Pazarlama Satış ve Dağılım Giderleri 631 Nolu “Pazarlama Satış ve Dağıtım Giderleri” hesabının toplamına eşit olur. “Pazarlama Satış ve Dağıtım Giderleri”, 760 Nolu “Pazarlama Satış ve Dağıtım Giderleri” tutarı ile dağıtımdan gelen giderlerden oluşur. Diğer bir deyişle pazarlama gider yerlerinin giderlerinin toplamıdır.
Genel Yönetim Giderleri
Bir işletmenin yönetiminde gerekli olan fakat ne üretim, ne de satış ve dağıtım giderleri ile doğrudan doğruya ilgisi olmayan endirekt malzeme, endirekt işçilik, memur ücret ve giderleri, dışarıdan sağlanan fayda ve hizmetler vergi resim ve harçlar, çeşitli giderler ve amortisman ve tükenme payları giderleridir. Söz konusu giderler işletmenin yönetim işlevi ile ilgili olarak ortaya çıkan yönetim gider yerlerine ait giderlerdir.
632 Nolu Genel Yönetim Giderleri hesabının tutarı, gelir tablosunun bu bölümünde raporlanır. Genel Yönetim Giderlerinin hangi gider unsurlarından oluştuğunun bilinmesinin istendiği durumda; “770 Genel Yönetim Giderleri” hesabı ile dağıtımdan genel yönetim gider yerlerine yüklenilen giderlerin göz önünde bulundurulması gerekir.
Faaliyet Kârı veya Zararı
Brüt satış kârından yukarıda belirtilen araştırma geliştirme giderleri, pazarlama satış dağıtım giderleri ve genel yönetim giderlerinden oluşan faaliyet giderlerinin indirilmesi suretiyle faaliyet kârı (zararı) hesaplanmış olur. İşletmenin esas faaliyetleri sonucunda ulaştığı kârı gösteren faaliyet kârı (zararı) işletme yöneticilerinin esas faaliyetlerle ilgili olarak başarı derecesini gösteren önemli bir göstergedir.
Olağan Kâr Bölümü
Gelir tablosunun bu bölümünde, işletmenin ana faaliyeti dışında diğer faaliyetlerden sağladığı olağan gelir ve kârlar ile, diğer faaliyetlerden olağan gider ve zararlar, finansman giderleri ve olağan kâr veya zarar kalemleri yer alır.Diğer Faaliyetlerden Olağan Gelir ve Kârlar
İşletmenin esas faaliyeti dışında, iştiraklerden, bağlı ortaklıklardan elde edilen temettü gelirleri ile, faiz ve diğer temettü gelirleri, reeskont faizleri, komisyon gelirleri, kambiyo kârları gibi diğer süreklilik gösteren olağan faaliyetlerden elde edilen gelir ve kârlar bu bölümde gösterilir. 64. grupta yer alan hesaplardan oluşur. Bu bölümde yer alan hesaplar aşağıdaki gibidir.
1- İştiraklerden Temettü Gelirleri: İştiraklerden alınan temettüleri içerir.
2-Bağlı Ortaklıklardan Temettü Gelirleri: Bağlı ortaklıklardan alınan temettü gelirlerini gösterir.
3-Faiz Gelirleri: Mali yatırımlardan sağlanan her türlü faiz gelirlerini içerir.
4-Komisyon Gelirleri: Tahakkuk eden her türlü komisyon gelirini içerir. Komisyonculuk faaliyeti, esas faaliyeti olan işletmelerde satışlarda gösterilir.5-Konusu Kalmayan Karşılıklar: Aktifle ilgili olarak ayrılan karşılıkların, menkul kıymet değer düşüklüğü karşılığı, şüpheli alacaklar karşılığı, stok değer düşüklüğü karşılığı, iştirakler, bağlı ortaklıklar değer düşüklüğü karşılığı v.b. gibi, iptal edilen tutarlarını içerir.
6-Menkul Kıymet Satış Kârları: Menkul kıymetlerin elden çıkartılması sonucu ortaya çıkan kârları içerir.
7-Kambiyo Kârları:Faaliyetlerle ilgili kambiyo kârlarını içerir. İhracatla ilgili dönem içinde ortaya çıkan kur farkları yurt dışı satışlar içinde gösterilir.
8-Reeskont Faiz Gelirleri: Reeskont faiz gelirlerini içerir.9-Borsa Değer Artış Kârları:Menkul kıymetlerini borsa fiyatına göre değerleyen firmalarda oluşan borsa değer artış kârlarını içerir.
10-Diğer Olağan Gelir ve Kârlar: Yukarıdaki hesaplar kapsamına girmeyen diğer olağan faaliyetlerden sağlanan gelir ve kârları kapsar. Uluslararası muhasebe standartlarına göre, duran varlık satış kârlarının bu bölümde raporlanması gerekir.Diğer Faaliyetlerden Olağan Gider ve Zararlar
İşletmenin esas faaliyet giderleri içinde gösterilmeyen, diğer olağan faaliyetlerle ilgili finansman giderleri dışındaki gider ve zararları kapsar. 65. grupta yer alan hesaplardan oluşur.
Bu grupta yer alan gider unsurları aşağıdaki gibidir.
1-Komisyon Giderleri: İşletmenin diğer olağan faaliyetleriyle ilgili olarak acenta; temsilci ve benzeri işletmelere ödediği komisyon giderlerini içerir.
2-Karşılık Giderleri:Aktifle ilgili olarak ayrılan, menkul kıymet değer düşüklüğü karşılık gideri, şüpheli alacak karşılık giderleri, stok değer düşüklüğü karşılık giderleri, iştirakler, bağlı ortaklıklar değer düşüklüğü karşılık giderleri v.b. gibi diğer aktifle ilgili her türlü karşılık giderini içerir.
3-Menkul Kıymet Satış Zararları: Menkul kıymetlerin elden çıkartılması sonucunda ortaya çıkan zararları içerir.
4-Kambiyo Zararları: Kambiyo zararlarını kapsar. Borçlanmadan doğan kur farkları bu hesapta değil, finansman giderlerinin içinde gösterilir.
5-Reeskont Faiz Giderleri: İşletmenin senetli alacaklarının dönem sonu itibariyle yapılan reeskont faiz giderleri ile borç senetleri reeskontunun izleyen dönem başında iptalinden ortaya çıkan faiz giderlerini kapsar.
6-Borsa Değer Azalış Zararları: Menkul kıymetlerini borsa fiyatına göre değerleyen firmalarda ortaya çıkan borsa değer azalışlarını içerir.
7-Diğer Olağan Gider ve Zararlar: Yukarıdaki hesaplar kapsamına girmeyen diğer olağan faaliyetlerle ilgili gider ve zararları içerir. Uluslararası muhasebe standartlarına göre duran varlık satış zararları bu bölümde raporlanmaktadır.
Finansman GiderleriFinansman giderlerinin, önemi nedeniyle, gelir tablosunda diğer faaliyetlerden olağan gider ve zararlar içinde gösterilmeyip, ayrı bir başlık olarak gösterilmesi, Maliye Bakanlığı Tebliği ile uygun bulunmuştur. İşletmenin borçlandığı tutarlarla ilgili olarak katlanılan ve varlıkların maliyetine eklenmemiş bulunan faiz, kredi komisyonları, kredi komisyonları, kur farkları ve benzeri giderler bu grupta gösterilir. Hesap planının 66. grubu finansman giderlerinin toplamını verir. Finansman giderleri ile ilgili ayrıntılı bilgiler maliyet hesaplarının “780” nolu ve gider çeşitlerinin 7. grubunda yer alan hesaplardan temin edilir. Finansman giderleri kısa ve uzun borçlanmalarla ilgili olarak ortaya çıkan faiz ve benzeri giderleri ayrı ayrı gösterecek biçimde aşağıdaki gibi raporlanır;
Kısa Vadeli Borçlanma Giderleri: Bir yıla kadar olan borçlanmalardan kaynaklanan faiz ve benzeri giderleri kapsar.
Uzun Vadeli Borçlanma Giderleri: Bir yılı aşan borçlanmalarla ilgili faiz ve benzeri giderleri kapsar. Finansman giderlerinin hangi durumlarda maliyet unsuru, hangi durumlarda dönem gideri olacağı konusuna dikkat etmek gerekir. Varlıkların aktifleştirilmesinden önceki döneme ait olmak kaydıyle, varlıkların elde edilmesiyle doğrudan ilişkisi kurulabilen kredilerle ilgili finansman giderleri ve işletme aleyhine oluşan kur farklarının, maliyetlere dahil edilmesi veya doğrudan ilişkisi kurulabilen kredilerle ilgili finansman giderleri ve işletme aleyhine oluşan kur farklarının, maliyetlere dahil edilmesi veya doğrudan gider yazılması olanaklıdır. Ancak finansman giderlerini ve işletme aleyhine oluşan kur farklarının varlık maliyetlerine dahil edilme politikası benimsense dahi, varlığın kullanılabilir duruma geldiği dönemden itibaren tahakkuk eden finansman giderlerinin ve kur farklarının maliyetlere verilmeyip doğrudan finansman gideri olarak muhasebeleştirilmesi zorunludur. O halde, varlığın aktife girdiği dönemden itibaren ortaya çıkan finansman giderleri ve kur farkları, gelir tablosunun bu grubunda gösterilecektir.
Varlıkların elde edilmesinde kullanılan dövizli kredilerle ilgili olarak değerleme gününde işletme lehine kur farkı oluşmuş ise, varlığın kullanılabilir duruma geldiği dönem sonucuna kadarki farkları, daha önce aktifleştirilmiş kur farklarından mahsup edilir. Varlık kullanılabilir duruma geldikten sonra ortaya çıkan lehdeki kur farkları, diğer faaliyetlerden olağan gelir ve kârlar içinde gösterilir.Olağan Kâr veya Zarar
İşletmenin esas faaliyetleri sonucunda elde ettiği faaliyet kârı (zararı) kalemine; “Diğer Faaliyetlerden Olağan Gelir ve Kârlar” ilave edilip, “Diğer Faaliyetlerden Olağan Gider ve Zararlar” ve “Finansman Giderleri ” çıkarılırsa “Olağan kâr (zarar) kalemi hesaplanmış olur. Bu kalem işletmenin süreklilik gösteren faaliyetleri sonucunda elde ettiği kâr ve zararı gösterdiğinden, işletme kârlılığının değerlendirilmesinde geleceğin tahminlerinin yapılmasında önemli bir göstergedir.
Dönem Net Kârı (Zararı) Bölümü
Gelir tablosunun bu bölümünde, işletmenin olağan faaliyetlerinden bağımsız olan ve sık sık ve düzenli olarak ortaya çıkması beklenmeyen işlem ve olaylardan kaynaklanan “Olağandışı Gelir ve Kârlar” ile “Olağandışı Gider ve Zararlar” “Dönem Kârı Vergi ve Diğer Yasal Yükümlülük Karşılıkları” ve “Dönem Net Kâr (Zarar)” kalemleri bulunur.Olağandışı Gelir ve Kârlar
Olağandışı işlem ve olaylardan kaynaklanan, arizi bir nitelik taşıyan, sık sık ve düzenli olarak ortaya çıkması beklenmeyen olay ve işlemlerden doğan kazanç ve önceki döneme ait gelirlerin hata yada unutulma nedeniyle kendi dönemlerinin finansal tablolarına yansıtılmayıp, cari dönemin gelir tablosuna yansıtılan tutarları bu kısımda gösterilir. Hesap planının 67. grubunda yer alan hesaplar bu bölümde raporlanır. Bu bölümde yer alacak gelir unsurları aşağıdaki gibidir.
Önceki Dönem Gelir ve Kârları: Cari dönemden önceki dönemlere ait olan ve bu dönemlerin finansal tablolarına hata ya da unutulma nedenleriyle yansıtılamayan tutarları kapsar.
Diğer Olağandışı Gelir ve Kârlar: Yukarıdaki hesap kalemleri dışında kalan ve arizi bir karakter taşıyan gelir ve kâr unsurlarını kapsar. Diğer Olağandışı Gelir ve Kârlar tutarında izlenebilecek gelir unsurlarına aşağıdaki kalemler örnek gösterilebilir;-Hasar Fazlası Tazminat Gelirleri,
-İrat Kaydedilen Depozito ve Teminatlar,
-Alınan Diğer Ceza ve Tazminatlar gibi.Olağandışı Gider ve Zararlar
İşletmenin olağan faaliyetlerinden bağımsız olan ve bu nedenle sık sık ve düzenli olarak ortaya çıkması beklenmeyen işlem veya olaylardan kaynaklanan gider ve zararlar ve cari dönemden önceki döneme ait olan ve bu dönemlerin finansal mali tablolarına hata ya da unutulma nedeni ile yansıtılmayan veya sonradan ortaya çıkan gider ve zararları bu grupta gösterilir. Bu grupta yer alan gider unsurları aşağıdaki gibidir.
Çalışmayan Kısım Gider ve Zararları: Üretimle ilgili giderlerden çalışılmayan döneme ve çalışılmayan kısımlara ait giderleri içerir. Çalışmayan kısım giderlerinin olağandışı olarak kabul edilmesi için söz konusu giderlerin şirketin olağandışı faktörlerden dolayı faaliyetlerinin durdurulmasından ortaya çıkmış olması gerekir. Kanaatimize göre maliyetlere dağıtılmayan giderlerin tamamının çalışmayan kısım giderlerine alınması doğru değildir. Söz konusu giderlerin faaliyet giderleri grubunda gösterilmesi daha uygun olur.
Önceki Dönem Gider ve Zararları: Cari dönemden önceki döneme ait olan ve bu dönemlerin tablolarına hata ya da unutulma nedeni ile yansıtılmayan veya sonradan ortaya çıkan tutarları kapsar.
Diğer Olağandışı Gider ve Zararlar: Yukarıda tanımlananlar dışında kalan olağandışı gider ve zararları içerir. Diğer Olağandışı Gider ve Zararlar içeriğinde yer alan gider ve zarar unsurlarına örnek olarak aşağıdaki kalemleri gösterebiliriz.
-Tazminatla Karşılanamayan Zararlar,
-İrat Kaydedilen Depozito ve Teminatlarımız,
-Ödenen Ceza veya Tazminatlar
-Deprem veya Diğer Doğal Faaliyetlerden Doğan Zararlar,
-Varlıkların Kamulaştırılmasından Doğan Zararlar.Dönem Kârı veya Zararı
Olağan kâr veya zarara; olağandışı gelir ve kârların ilavesi ve olağandışı gider ve zararların çıkarılması suretiyle bulunan sonuç, vergiden önceki dönem kârı veya zararını gösterir.
Dönem Kârı Vergi ve Diğer Yasal Yükümlülük Karşılıkları (-)
Vergi kanunlarına göre kârdan ödenmesi gereken Kurumlar Vergisi, Fonlar ve diğer yasal yükümlülükler için ayrılan karşılık tutarlarını içerir.
Dönem Net Kârı veya Zararı
Dönem kârından ödenecek vergi ve diğer yasal yükümlülükler için karşılık ayrıldıktan sonra kalan tutar işletmenin o hesap döneminde sağladığı dönem net kârı veya zararını göstermektedir.
Gelir tablosuna dair akademik düzeydeki bilgileri Prof. Dr. Nalan Akdoğan – Prof. Dr. Nejat Tenker Hocalarımın değerli eserlerinden alıntı yaparak öğrenmeye çalıştık. Bir sonraki bölümde SPK formatıyla hazırlanan gerçek şirket verileri ile gelir tablosu analizi yapmaya ve alt kalemleri tek tek öğrenmeye çalışacağız. Eserlerinden faydalandığım hocalarıma ayrıca teşekkür ediyor ve şükranlarımı sunuyorum.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Saygılarımla.
@arif_eray TEŞEKKÜRLER HOCAM
Gariban hocam bu çıkarmış olduğunuz bilgilerin bulunduğu kaynağın ismi nedir? Bende satın alıp okumak isterim.
Merhabalar, “Finansal Tablolar ve Mali Analiz Teknikleri” kitabından faydalandım.
bize gelir tablosu için satışların maliyeti ve net satışlar haricindeki veriler verilirse ve vergi oranının %20 olduğu belirtlirse bu vergi oranını nerede işleme sokarım?