İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Bugün Pazar

Eve anca geldim.

Çok yoğun bir pazar günü idi.

Ama bir o kadar da keyifli. Bir yıldır görüşmediğim motosikletçi abiler ile dört saat keyifli sohbet ettik şu manzara eşliğinde.

İyi oldu. Hem biraz gazladık trafikte üç motosiklet çok havalıydık.

Abilerden birisi muhafazakar, Konyalı bir iş adamı, patron yani. Normalde akpli imiş ama bu sene diyor daha oy falan vermem. Hem ekonomi berbat, hemde ülkeyi araplara sattılar resmen zoruma gitti diyor. Umutlandım bee.

İlk defa tanıdığım bir akplinin mantık ile fikrini değiştirdiğini gördüm.

Çok kaliteli de sohbet ettik. Adam bayağı yatırımcı çıktı.

Borsayı falan biliyormuş. Benim hisseleri söyledim. “Sen çok garanticiymişsin yav” dedi.

Bugün genel olarak ne yaptım diye bakacak olursam sabah 5:00’de uyandım. 6:00’da arkadaş ile parkta buluştuk. Saat 9:00’da eve geldim. Çok sağlam antrenman yaptık. Boks, teknik lapa, gölge boksu, ip atlama, barfiks, şınav, squat, dips, lat pulldown (sırt aleti), bunları çalıştık.

Parkta çalışırken de 76 yaşında emekli Ast. Subay bir amca ile tanıştık, onunla da sohbet ettik.

Tabi bunların hepsini ben yeni tripotum ile telefonumda kayıt altına aldım. Sonra arkadaş ile bisiklet ile uzun bir tur yaptık cardio amaçlı. Yolda genel hayat üzerine hayallerimizden bahsedip sohbet ettik bisiklet üzerinde.

Kafa dengi arkadaş ile sohbet etmenin keyfi başka oluyor..

Neyse, eve geldim. Evi temizledim saat 9:00 gibi gelir gelmez.

Sonra mükellef bir kahvaltı hazırladım. Sporcu kahvaltısı protein odaklı. Ekmek yok!

Kahvaltıdan sonra o çektiğim videoları editledim tam bir saat video çıktı çok güzel, onu yükledim.

Sonra içimden motosikletçi abilere yazmak geldi. Hep beni çağırıyorlardı. Ben de motosiklet çalışmıyor diye gelemem diyordum.

Hazır dün de motosiklet çalışmışken. Havada güzelken. Dedim bir şansımı deneyeyim. Gruba mesaj attım abiler müsaitseniz gazlayalım sonra oturup muhabbet edelim iki lafın belini kıralım dedim. Bu arada bu abiler ile biz soysal medyadan tanıştık ikiyıl önce. Hepimizin aynı motosikleti vardı.Sonra değiştirdik şimdi hepimizde farklı motosikletler var ama. Muhabbetimiz devam ediyor.

Neyse iki kişi döndü müsaitmiş. Onlarla buluştuk çok güzel keyifli bir manzarada vakit geçirdik.

Ben normalde oralara bisiklet ile gidiyordum. Bugün motosiklet ile gittik.

Genel hayattan muhabbetler. İş yerinde yaşadıklarımı anlattım “vay bee,” dediler.

Abilerden birisi patron, bir kaç işletmesi var.

Ondan epey şey dinledim kapmaya çalıştım.

Verimli bir sohbet oldu.

Bu arada kapının önünde motosikletimi hazırlarken de komşu kızı pencereden bana diyordu; “nereye gidiyorsun?”, “Sahile” dedim. “Kafa dinleyeceğim”. -“İyi git bakalım” dedi. Sen de gel demem. İki sene önce ben yeşil ışık yaktım o şansını kaybetti daha işim olmaz.

Neyse, velhasıl eve dönüşte motosiklet ile düşündüm tekrar.

Motosikleti yatırmayı düşünüyorum, geçende demiştim. Hani muayene sigorta falan yaptırmayayım cezasını öderim seneye kadar yatsın demiştim. Ama üzerinde iken bütün fikirlerim değişiyor. İnanılmaz bir şey bu alet.

Yolda dedim, “Gariban kendini bu keyiften de mahrum etme. Seni mutlu eden hayatta bir iki güzel şeyden birisi de şu motosiklet… Bence sık dişini en azından arada bir kaçamak yapıp binersin hafta da bir stres atarsın. Kendini ödüllendirirsin.” dedim.

Şimdilik bir çare düşünüyorum bakalım. Motosikletin muayene ve sigortası için bir finansman ayarlamak lazım. Belki de OTJ fonumdaki parayı kullanırım sıkışırsam. Bir şey yapacağız artık.

Hayatı da yaşamak lazım. Mutlu olduğumuz şeyleri yaparak yatırım yapmak lazım.

Böylesine karmakarışık duygular içerisindeyim. Bir yanım yatırımcı, bir yanım maceracı, bir yanım hayalperest bir motosiklet tutkunu.

Bir ara muhabbet esnasında Maraşa gitmeyi düşündüler. Ben de gidilir aslında motosiklet ile bir hafta sonu kaçarız dedim.

Ama en az iki bin beş yüz, üç bin lira benzin yakarım onu nasıl karşılarım o an onu düşünmüyorum. Yola gitme tutkusu ağır basıyor..

Bulursun bir şekilde Gariban diyorum.

Velhasıl yok ya o kadar yol gidemeyiz dediler vazgeçtiler. Bana kalsa ben giderim. Finansal konuları çözeyim zaten gideceğim.. Hayalim bu. Dünya turu yapmak yıllar sonra..

Neyse bu duygular içerisinde eve geldim. Motosikletimi park ettim. Üzerine branda örttüm güzelce sardım sarmaladım. Pırıl pırıl parlıyor tozlanmasın dedim. Çocuklar da top atıp duruyordu onlara fırça attım biraz.

Sonra o sırada komşunun oğlunun(8) bisikletinin freni tutmuyormuş. Mahallenin bisikletçi ve motosikletçi abisi olarak bana söylediler onu ayarlayıverdim iki dakika. Sonra markete gittim hızlıca. Bim’e bir girdim. Ben mi Bim’e girdim Bim mi bana girdi? anlamadım.

Yarım sepet gıda aldım 390 lira. Oradan önce de kuruyemiş mağazasına daldım orada bizim genç bir eleman vardı eski boks antrenmanlarından bir kardeşimiz. Beni çok sever ona uğramıştım kaçta kapatıyorsunuz Bim den dönüşte uğrayacağım. Kuru yemiş almam lazım çünkü.

21:30 abi dedi hee tamam yetişirim dedim. Sonra Bim den çıkıp oraya uğradım. Bu çocukta kasiyerlik yapıyordu. Beni gördü tekrar gel bir sarılayım sana hoş geldin falan dedi.

Videolarımı youtubedan takip ediyormuş. İzliyorum seni dedi.

Videonun birinde ders çalışıyorum demişsin ne dersi? dedi. Üniversiteye mi gidiyorsun? dedi.

Yok be oğlum hobi benim ki. Finans para işleri dedim. Oo iyi iyi falan dedi. Ben de veterinerlik okuyorum veteriner olacağım nerede açayım dükkanı dedi.

Bence buralarda açma. Zengin mekânlarda aç.

Burada millet karnını zor doyuruyor hayvana kimse bakmaz. Doğru diyorsun Burda hayvanlar eziliyor kimse umursamıyor dedi. Aynen dedim. Sonra o da ayak üstü kasiyerlik yapılırken aldığım ürünleri okuturken arkamda o kadar insan varken ne kadar muhabbet edilirse o kadar kısa sürede benle muhabbet etmeye çalışıp okul hayatından ve gelecek planlarından bahsetti. Çok çalışıyorum hırslıyım bilirsin dedi. Bilirim aslanım devam et dedim.

Veterinerlik dışında coğrafya falan okuyorum dedi. İlerde doktora falan yapacam dedi.

Aferin sana dedim. Çocuk gariban ama hırslı. Daha 23 yaşında falandır. Spor için o da çok uğraştı zamanında ama spor ile bizim memlekette para kazanmak zor, o da anlamış çalışarak başka türlü bir şeyler yapması gerektiğini.

Kendini geliştirmeye çalışıyor taktir ettim.

Sporcu ruhlu çocuk zaten, sporcu ruhlu insanlar savaşçı olur.

Ne kadar kaybederse kaybetsin bir yerden başlar.

Pes etmez.

O bitti demeden bitmez.

Sporcu ruhlu insanlar da gördüğüm ortak özellik bu genel olarak.

Her alanda savaşıyorlar bitmek bilmeyen azimleri oluyor.

Bu bende de var..

Velhasıl kelam pazar günü böyle geçti.

Şimdi bir şeyler atıştırıp yatmalıyım. Sabah gelir tablosu çalışmama devam edeceğim ve sonra işe gideceğim..

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: İçerik korunmaktadır !!