Spor salonuna her kayıt yaptıranın iyi bir vücuda sahip olacağının zannedilmesi ile, borsaya her girenin para kazanacağını sanması ölümüne kapışır.
Şimdi diyeceksiniz ne alaka?
Çok alaka.
Anlatayım;
Bir kere böyle zanneden insanlar, sanırsın ki spor salonuna giden insanları spor salonunda hiçbir şey yapmadan sadece kayıt yaptırarak öyle vücuda sahip olduklarını düşünürler.
Hatta şöyle derler: “Dur ya ben de yazılıcam salona düşünüyom,” derler.
Aslında orada bir hafife alma var.
Yani her spor salonuna giden öyle oluyor zannediyor, ben de yaparım diyor.
Nah yaparsın!
Orada o vücudu yapmış adamın verdiği emeği görmez.
Adam kim bilir kaç fabrika yumurta yedi, kaç tane tavuğun soyunu kuruttu.
Bilmez o adamın kaç tane bilimsel spor makaleleri okuduğunu spor videoları izleyip notlar aldığını, aylarca, yıllarca kendisine uygun programlar denediğini bilmez.
Adamın nasıl diyet yaptığını, sırt çantasında haşlanmış tavuk göğsü taşıdığını, günde altı öğün yediğini bilmez.
Yani oradaki azmi, emeği, disiplini, tutkuyu bilmez.
-“Ben de yazılıcam ya yaparım,” der.
Genelde gelirler böyle salona.
Salon sahibi ilk aydan bunlara bir güzel kitler yağ yakıcılar proteinler falan.
Maksimum üç hafta gelirler sonra gelmezler.
Bir de antrenmanda çene yaparlar.
Ağırlık kaldırmazlar yorulurlar çünkü.
Gelelim borsaya.
Aynı bu tipler yine borsaya gelince de kısa yola kaçıp tüyolar ile para kazanacaklarını düşünürler.
Her aldıkları hissenin yukarıya gideceğini zannederler.
Grafiklerin sürekli uzaya kadar yükseleceğini zannederler.
Hiç açıp birkaç makale veya kitap okuyayım, bir tecrübe kazanayım demezler.
Uyanıktır onlar, bir de şark kurnazıdır.
Hemen parayı bulacaklar bir kaç haftada paraları katlayacaklar.
Sabırsızdırlar.
Aynı spor salonu hikayesindeki gibi.
Hemen para kazanacaklarını zannederler.
Emeksiz para, emeksiz güzel vücut isterler.
Üstatların lafları ile hisse alıp satarlar.
600 fk’lı batık şirkete tarihi zirvelerden gözü kapalı girerler.
Ondan sonra batınca da;
-“SEPEKAAA GÖREVEEE!!! BORSA KUMARDIR!” diye bağırırlar.
Borsada para kazanmış yatırımcı olmuş, kendisine yatırım yapmış geliştirmiş adamların sözlerini ise hiç ciddiye almazlar.
Onlara göre o kişiler şans eseri para kazanmıştır.
Hiç bilmezler, o adamların gece gündüz kendilerini geliştirmek için okuyup araştırmalar yaptıklarını.
Temel analiz yapmayı, finansal tablo okumayı öğrenmek için çalıştıklarını bilmezler.
O adamların geceleri, sabahları, oturup faaliyet raporları okuyup gelecekte kârlı şirket aradıklarını, şirketlerine güvendiklerini, zor zamanlarda o şirketlerine güvenip sahip çıktıklarını bilmezler.
Onların tek bildiği cümle vardır:
-“İki hisse söyle de yolumuzu bulalım!”
İlk yorum yapan siz olun