İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

EPİKÜR

Gençliğimden beri Epikür’ü severim. Adam bence büyük bir Hoca bana uymayan bazı görüşlerine rağmen. Gerçek bir düşünür ve bilge.

Herkes onu hedonist, hazcı, zevk düşkünü diye bilir. Çünkü hazı, keyf almayı, zevkli yaşam felsefesini ve yaşama olan etkisini ayrıntılarıyla tarif etmiştir ve üzerine bir de ‘ben bir ölçülü hazcıyım, hedonistim’ falan demiştir.

Ama neredeyse tam tersini ifade eden söylemleri de var. Mesela: Sahip olmadığımız şeyleri arzularken sahip olduklarınızı unutmayın, kaçırmayın, çünkü o sahip olduklarınızı da bir süre önce sadece arzuluyordunuz ve şimdi sahip oldunuz ama…bunun keyfini çıkarmak, mutlu olmak, haz almak yerine…hiçbir zaman bitmeyen bir: ‘şimdi sırada ne var’ peşindeyiz… der.

Tezat bariz: Durup sorgulamazsak… hiçbir zaman bitmeyen bir kovalamaca. Mezara kadar süren bir para yapma, ‘zenginliği daha da büyütme’ hırsı.

Bu arada sadece keyif alma, kendini geliştirme ve gerçekleştirme duyguları yolda kalmıyor, artık çocuklar gibi an’ı yaşamak, yaşadığımız şeylerden zevk alma duygusunu da yitiriyoruz.

Yani ‘adam’ haz peşinde koşun falan demiyor. ‘Carpe diem’ misali anın tadını çıkarın demeye getiriyor. Hatta Stoa’cılar gibi elinizde olanla memnun olmayı kabullenin bile demeye getiriyor.

Sonuçta en mantıklı cümlelerinden biri de:

“Sahip olduklarımız değil, keyif aldıklarımız… bolluğumuzu oluşturur.”

Bolluluk kelimesini…zenginlik veya bereket ile de ifade edebiliriz.

Bu arada şu cümle de ona atfedilmiştir:

“Mutluluk, insanın hayattaki en büyük amacıdır. Ve huzur ile rasyonalite mutluluğun temel taşlarıdır.”

Bahçesini okul yapmıştır ama ders vermez…sohbet ediyoruz der, hatta bazılarımızın bildiği gibi Platon’un okulunun girişinde ‘’Geometri bilmeyen giremez.’’ yazılıyken

Epikür’ün okulunda:

‘’Yabancı, burada kendini iyi hissedeceksin! Burada en yüce ve iyi olan haz vardır.’’

yazdığı rivayet edilir. 🙂

Görüşleri bazen tezattır, otoritelerden korktuğundan bir tanrı olduğuna inanıyorum falan der ama aslında materyalisttir, manevi şeylere fazla inanmaz. Gördüğüne, kafasına yatan şeylere inanır.

Epikür’ün düşüncelerinin özetini belki şöyle özetleyebiliriz:

“İnsan sade, makul ve ölçülü alışkanlıklar edinirse… mutlu olabilir.”

Bahsi geçen makûllûk durumuna da herkes zamanla kendi mantığıyla ulaşabilir….der. İşleri kolaylaştırır. Kendinizi geliştirebilirsiniz der. Platon, Aristo, Sokrates gibi…ukalalık yapmaz…insanlara güç verir, destek olur. Onların ilerlemesini ister, güçlenmelerini ister. Bağımlı olmalarından nefret eder. Gerçek bir Hocadır. İnsanları sever. Örnek bir insandır.

Toparlayalım…son düşünceleriyle:

“Keyifli yaşam, sürekli içki içmek ve dans etmek, cinsel ilişki, ya da deniz ürünleri ve lüks bir masanın lezzetlerinden oluşan nadir, güzel yemeklerle üretilmez. Aksine, her seçim ve kaçınmanın nedenlerini inceleyen, zihinsel rahatsızlıkların kaynağı inançları uzaklaştıran… mantık yürütme, rasyonelite tarafından üretilir.”

Yani, ona atfedilen ‘hedonizm’den aslında nefret eder.

Keyifli anlar dilerim. 🙂

Bülent Atik

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: İçerik korunmaktadır !!