İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Satış ve Kârlılık Analizi (2) (Maliyet Etkinliği)

Merhaba dostlar.

Finansal okur yazarlığa katkı sağlaması ve borsa ile yeni tanışan benim gibi küçük ve gariban yatırımcılarla öğrendiğim bilgileri paylaşmak bakımından yeni bir proje olarak burada bütün bilgilerimi, çalışmalarımı, makalelerimi, notlarımı paylaşmaya karar vermiştim.

Bu proje kapsamında;

“Bilanço Analizi”  

“Gelir Tablosu Eğitim Analizi” 

Nakit Akış Tabloları Analizi”

“Eğitim ve Temel Analiz”

“Temettü ve Yatırım Stratejisi”

“Yatırımcı Psikolojisi”

“Şirket Analizleri”

“Portföyüm”

Başlıkları altında çeşitli çalışmalar, yazılar yayımladım. Bu yazımızda da Satış ve Kârlılık Analizini konu alacağız.

Şunu da belirtmek isterim ki; buradaki yazılar benim kendime notlarımdır. Ben hoca veya uzman değilim, öğrenmeye çalışan bir öğrenciyim, yanlışlarım olabilir. Son olarak ise burada hisse hakkında yapılan tüm yorumlar eğitim amaçlıdır yatırım tavsiyesi içermemektedir.

Not olarak şunu da ifade etmeliyim; bu yazımızda rahmetli Yaşar Erdinç Hoca’mızın eğitiminden aldığım notları derleyeceğim.

Bir önceki yazımızda Satış ve Kârlılık Analizi 1.bölümü yayımlamıştık. Birinci bölümde kaydırlmış yıllık satışlar ve dönemsel grafikleri inceledik. Daha sonra Net EFK ile hisse fiyatı arasındaki ilişkiyi inceledik. Bu bölümde ise maliyet gider kalemleri, amortismanların satışların maliyetine oranı, yabancı para yükümlülükleri ve yabancı para net pozisyonu ve yabancı para net pozisyonunun net satışlara oranı grafiklerini inceleyip kavramaya çalışacağız.

Fast Web Mali Analiz Pro temel analiz platformundan aldığımız grafikler ile değerlendirmeler yapacağız.

Hadi başlayalım;

Gider Kalemleri

Evet, arkadaşlar satış ve kârlılık analizinin en önemli konusu olan gider kalemlerine geldik. Bakın burada gider kalemlerini incelerken diğerlerini kapatarak incelemek lazım aksi halde düz bir çizgi gibi görünüyor grafik anlamını kaybediyor dengelerin nasıl değiştiğini anlamayabiliyoruz.

Dikkat ederseniz kârlılığı yaratan unsurların başında maliyet etkinliği geliyor, maliyet etkinliği demek: “Maliyetleri azaltmayı becerebildiler mi?” demek. Faaliyet etkinliği ise devir hızlarını; stok devir hızı, alacak devir hızını yükseltebildiler mi? Bir yandan hem maliyeti aşağı çekip, bir yandan da satışları büyütebiliyorsanız, işte böyle yüksek kârlar ortaya çıkıyor. Dolayısıyla burada Şişecam’ın yıllık net satış maliyetine baktığımızda maliyetleri bir yıl önceki döneme göre yani 2020/12 dönemde %68,79 olan yıllık satış maliyetini bir anda %65,12’ye düşürmüşler. Yani 3,67 puan müthiş bir şey. Bu oranlar ciroya oranladığınızda muazzam kârlar ortaya çıkarıyor. Mesela daha önceleri 2013 yıllarında bu oran %75’lere kadar çıkıyormuş. Yani olay şu: 100 liralık mal satıyorsunuz ve satışların maliyeti dediğimiz kalem; işçilik giderleri, hammadde giderleri, elektrik enerji giderleri, üretim giderleri, yani ürünün fabrikadan çıkıp paketlenene kadar ki bölümü, satışların maliyeti kısmı. Peki paketlendi ondan sonraki maliyetler neler? Ondan sonra; genel yönetim giderleri, pazarlama ve dağıtım giderleri, + araştırma ve geliştirme giderleri, reklam giderleri vesaire.. Dolayısıyla satışların maliyeti demek, 1 birim ürünü üretebilmek için yapmış olduğumuz harcama anlamına geliyor. Yani paketlenip satışa hazır hale gelene kadar ki maliyetlerden bahsediyoruz. Örneğin 2013 yıllarında 100 liralık satıştan 75 lira satışların maliyeti oluşuyorken 25 lira brüt kâr kalıyorken. 2021/12 dönemde 65,12 liralık bir satışların maliyeti oluşuyor. Burada baktığımız zaman brüt kâr 34,88 lira oluyor. Bu küçük oranlar büyük ciroya sahip şirketlerde muazzam kârlar ortaya çıkarıyor.

Şimdi satışların maliyetini kapatıyorum esas faaliyet giderleri, yani faaliyet giderleri nasıl gelişmiş? Yani genel yönetim, üst düzey çalışanlara verilen maaşlar, işte; muhasebe, finansman, yani üretim sürecinde yer almayan diğer giderler nasıl gelişmiş? İsterseniz ona bakalım.

2016-2017 yıllarında bir ara cironun %22’si kadarmış faaliyet giderleri. Yani o sırada (2021/12) bir de şey vardı %65,12 satışların maliyeti. Yani 100 liralık ürün satıyorsunuz 65,12 liraya mal ediyorsunuz. Daha henüz diğer giderler girmemişken, fakat şimdi kaça çekmişler faaliyet giderleri marjını? Baktığımız zaman 2021/12 döneme gelindiğinde cironun %17,72’si kadarını faaliyet giderleri oluşturmuş. Bir yıl önceki dönemde %18,31 iken bir yıl sonra %17,72’ye düşmüş. Yani 100 liralık satışta 2016 yıllarında 22 lira maliyet yaparken 2020/12 döneminde 18,31 liraya düşmüş, 2021/12 döneminde ise 17,72 liraya düşmüş. Çok olumlu. Son dönemde çeyreklik olarak bir miktar artış olsa da genel olarak olumlu.

Şişecam ne yapmış? Böyle bir durumda hissenin yukarı yönlü prim yapmasının en önemli sebeplerinden, Şişecam 2016-2017’den sonra gerçekten hem faaliyet etkinliğinde hemde maliyet etkinliğinde olumlu anlamda güzel yol katetmiş. Bir yandan devir hızlarını yükseltirken diğer taraftan maliyetleri aşağı çekmiş. Gider kalemlerin de gösterdiğim grafiklerden görüyorsunuz.

Burada net finansman giderlerini de açalım ve finansman giderleri dikkat ederseniz. Burada net finansman gideri (+) artı durumdaysa şirketin net finansman gideri olmuş demektir. Eğer (-) eksi ise şirketin net finansman geliri olmuş demektir.

Yani bakın, %65,12 satış maliyeti. Net finansman giderleri de -%4,49. Faaliyet giderleri ve satış maliyetini topladığımızda: 65,12+17,72= 82,84. Buradan da net finansman giderleri çıkarttığımızda bu oranı düşürüyor. Yani finansman geliri var aslında şirketin. Eksi rakam finansman gelirini gösteriyor. Dolayısıyla bu aşamada şirketin finansman maliyeti yok. Çok güzel. Elindeki kaynağı iyi kullanıyor, yani normalde stok devir süresi, ticari borçları da hızlı ödemesine rağmen kârlılığı artıyor. Bence peşin ödemeye geçmişler (ticari borç devir süresinden bunu görüyoruz) ticari borçlarını, böylelikle daha fazla indirim alıyorlar büyük olasılıkla. Bu da kârlılığı artırmış bu şirkette ve finansman giderleri de yok. Olumlu.

Şimdi gider kalemlerindeki bu gider marjlarını size formülleri ile birlikte işlem yaparak göstermek istiyorum.

2021/12 dönem net satışları: 32.057.875 TL. Bu dönemdeki satışların maliyeti ise :20.877.579 TL

Net satış maliyeti yıllık: (20.877.579 / 32.057.875) x 100 = %65,12 yukarıda grafikteki ifade ettiğimiz net satış maliyetini yıllık olarak bulduk.

Daha sonra, faaliyet giderleri marjını bulmak için; (Genel Yönetim Giderleri + Pazarlama Giderleri + AR-GE Giderleri) = Faaliyet Giderleri

Genel yönetim giderleri: 1.511.634 TL
Pazarlama giderleri: 4.056.158 TL
AR-GE Giderleri: 111.625 TL
Bu üç kalemi topladığımızda faaliyet giderleri toplamını buluyoruz.

Toplam faaliyet giderleri 5.679.417 TL

Faaliyet giderlerini yıllık net satışa oranladığımızda faaliyet giderleri marjını buluyoruz.

(5.679.417 / 32.057.875) x 100= %17,72 yukarıdaki grafikte ifade ettiğimiz faaliyet giderleri marjını bulduk.

Son olarak ise finansman giderlerini bulacağız. Finansman giderlerini bulmak için gelir tablosundan finansman geliri ve gideri kalemlerini alıyoruz, baktığımız zaman şirketin 2021/12 döneminde;

Finansman gelirleri:12.354.552 TL
Finansman giderleri: 10.912.241 TL

Finansman giderlerini finansman gelirlerinden çıkardığımızda net finansman gelir/giderini buluyoruz.

12.354.552-10.912.241=1.442.311 TL net finansman geliri var şirketin. Şimdi bu tutarı net satışlara oranladığımızda hatırlarsanız yukarıda net finansman gelirini eksi (-) olduğunda aslında şirkete pozitif anlamda bir geliri olduğunu ifade etmiştim.

(1.442.311 / 32.057.875) x 100= %4,49 oranında şirketin finansman geliri olduğunu söyleyebiliriz. Şimdi sonuca gelecek olursak.

Ne demiştik? Hatırlayalım:
“Yani bakın, %65,12 satış maliyeti. Net finansman giderleri -%4,49. Faaliyet giderleri ve satış maliyetini topladığımızda: 65,12+17,72= 82,84. Buradan da net finansman giderleri çıkarttığımızda bu oranı düşürüyor. Yani finansman geliri var aslında şirketin.

Yukarıda bu cümleyi kurmuştuk.

Satışların maliyeti %65,12+ faaliyet giderleri %17,72 – finansman giderleri -%4,49 (65,12+17,72-4,49=78,35) işlemini yaptığımız zaman %78,35 faaliyet giderleri marjını bulmuş oluyoruz.

Bu durumda toplam faaliyet giderlerinden sonra faaliyet kârı ne oluyor dersek?

Net satışlardan satışların maliyetini çıkarıyoruz, faaliyet giderlerini çıkarıyoruz, ardından net finansman geliri giderini pozitif veya negatif duruma göre ekleyip çıkarıyoruz sonuç olarak faaliyet giderleri sonrasında faaliyet kârını buluyoruz.

İşlem: (32.057.875-20.877.579-5.679.414+1.442.311) / 32.057.875 x 100=21,65

Yukarıdaki işlemi yaptığımız zaman %21,65 faaliyet kâr marjını buluyoruz. Sonuç olarak toparlarsak, %78,35 olarak bulduğumuz faaliyet giderleri marjı ile %21,65 olarak bulduğumuz faaliyet kâr oranını topladığımızda (78,35+21,65=100) %100 olarak işlemin sağlamasını yapmış oluyoruz.

Buradaki işlemler şirketin faaliyetleri ile alakalı kâr marjlarını ifade ediyor. Faaliyetler dışındaki geliri gideri kapsamıyor. Bildiğiniz gibi gelir tablosunda çok daha fazla olağandışı gelir ve gider kalemleri var. Bunları gelir tablosu çalışmalarımızda anlattım.

Evet arkadaşlar, Gider Kalemleri bu şekildeydi. Buradan sonra Yabancı Para Yükümlülükleri ile devam ediyoruz.



Yabancı Para Yükümlülükleri

Yabancı para yükümlülükleri grafiği bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin dövize karşı olan ihtiyaçları ve aniden gerçekleşen kur riski gibi sebeplerle şirketlerin yabancı para cinsinden yükümlülükleri yani borçları büyük önem arz ediyor. Şimdi Şişecam da yabancı para varlıkları ve yükümlülüklerine baktığımız zaman 2021/12 dönemi itibariyle şirketin 20.443.33 TL değerinde yabancı para varlığı ve 16.382.77 TL yükümlülüğü bulunuyormuş. Yani bu grafik bize şunu gösteriyor eğer yarın ani bir kur şoku yaşanırsa şirket bu kur riskinden olumsuz etkilenmeyecek borçlarını ödemekte sorun yaşamayacak. Yabancı para cinsinden yükümlülüklerinden fazla varlığı var anlamı çıkıyor. Bu olumlu bir durum. Şirketin döviz cinsinden olan varlıklarının ne şekilde oluştuğunu anlamak için finansal tablo dipnotlarını okumamız gerekiyor.

Diğer taraftan yabancı para net pozisyonu önemli mi? Yani 20.4 milyon – 16.3 milyon aslında önemli bir rakam mı? Mesela Froto 70 milyar ciro yaparken 30 milyon TL yabancı para varlığının olmasının bir önemi olabilir mi? Olmazdı. İşte bu nokta da çok önemli bir grafik daha var. Bu yabancı para net pozisyonu ve yabancı para net pozisyonunun net satışlara oranını gösteren grafiğini inceliyoruz.

Yabancı Para Net Pozisyonu ve Yabancı Para Net Pozisyonunun Net Satışlara Oranı

Bakın Şişecam’ın 5.863.44 TL yabancı para net pozisyonu var. Olumlu. Aynı zamanda cironun yüzde kaçına denk geldiğini gösteren oran var %18.29. Bu şunu gösteriyor: Eğer dolar, euro döviz sepeti %10 yukarı giderse, bu aslında cironun %18’ini %10’la çarparsanız cironun %1,8’i kadar gelir yazacak. Burası çok önemli burayı tekrar ediyorum. Cironun %18’i kadar net yabancı para pozisyonu var şirketin.

Mesela 100 milyon liralık bir ciro yapıyorsunuz, 18 milyon yabancı para varlığınız var. Böyle bir durumda kurlar %10 yukarı giderse 1.8 milyon kâr yazacak. Yani 100 milyonluk cironun %1.8’i kadar kâr yazacak. Bir de bunun tam tersini düşünün. Kurlar %10 aşağıya gittiğini varsayın, bu durumda cironun -%1,8’i kadar zarar yazacağız demektir. Yani bu grafik bize yabancı para varlığının ciroya olan kur farkının %10 aşağıya veya yukarı gitmesi durumunda ne şekilde kâr veya zarar ettireceğini görmemizi sağlıyor.

Amortismanların Satışların Maliyetine Oranı

Evet satış ve kârlılık analizi bölümünün son grafiğine geldik. Amortismanların satışların maliyetine oranı. Arkadaşlar bir şirket, yatırım yapıyorsa amortismanları da artıyor, genellikle şirketler erken amortisman, hızlandırılmış amortisman yöntemini seçiyorlar. Makineler eskidikçe o o makinelerin eskime payını maliyetin içine koyuyorsunuz. Yani mesela, bir bilgisayar aldınız işletmenize ve bu bilgisayar diyelim 10.000 TL ve bu bilgisayarın ömrü 10 yıl diyelim. İşte bu durumda bilgisayarın alış maliyetini 10 yıla bölüyorsunuz ve böylece yıllık amortisman bedeliniz çıkıyor yani yıllık 1.000 TL amortisman ayırmanız gerekir ki, 10 yıl sonra yeniden bir bilgisayar alabilip bilgisayarınızı yenileyip amorti edebilin (Tabi yüksek enflasyonun yaşandığı ülkemizde bu durum mümkün değil ama mantık bu). Buna da amortisman diyoruz ve bu tamamen muhasebesel bir işlem. Bu satışların maliyeti denilen kalemde şirketin bütün makine ve teçhizatlarının yıpranma payları olarak amortisman bedelleri satışların maliyetine dahil edilir. Şirketler yatırım yaptıkça amortisman bedelleri artacaktır. Fakat dediğim gibi bu muhasebesel bir işlemdir ve satışların maliyetinde gösterilir ama şirketten nakit çıkışı yaratmaz. O yüzden amortismanların satışların maliyetine oranı önemli bir oran. Dikkat ederseniz maliyetler içerisinde amortismanların payı, satışların maliyeti içerisinde %9,87’e düşmüş. Daha önce %10 hatta %15’lerdeymiş. Dolayısıyla bu da ne yapıyor? Yukarıdaki satışların maliyetini aşağı doğru çeken önemli bir unsur oluyor.

Evet dostlar satış ve kârlılık analizinin 2. bölümü de bu şekildeydi. Daha sonra şirket incelemelerinde hepsini toplu bir şekilde değerlendirmeye çalışacağız. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere.

Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Saygılarımla.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: İçerik korunmaktadır !!