Merhaba dostlar.
Finansal okur yazarlığa katkı sağlaması ve borsa ile yeni tanışan benim gibi küçük ve gariban yatırımcılarla öğrendiğim bilgileri paylaşmak bakımından yeni bir proje olarak burada bütün bilgilerimi, çalışmalarımı, makalelerimi, notlarımı paylaşmaya karar vermiştim.
Bu proje kapsamında;
“Bilanço Analizi”
“Gelir Tablosu Eğitim Analizi”
“Nakit Akış Tabloları Analizi”
“Eğitim ve Temel Analiz”
“Temettü ve Yatırım Stratejisi”
“Yatırımcı Psikolojisi”
“Şirket Analizleri”
“Portföyüm”
Başlıkları altında çeşitli çalışmalar, yazılar yayımladım.
Şunu da belirtmek isterim ki; buradaki yazılar benim kendime notlarımdır. Ben hoca veya uzman değilim, öğrenmeye çalışan bir öğrenciyim, yanlışlarım olabilir. Son olarak ise burada hisse hakkında yapılan tüm yorumlar eğitim amaçlıdır yatırım tavsiyesi içermemektedir.
Bu yazımızda da çok kıymetli ve değerli büyüğümüz, Hocamız, rahmetli Yaşar Erdinç Hoca’mızın yatırımcılık üzerine anlattığı değerli bilgileri ve aldığım notları Yaşar Erdinç Hoca’mızın anlatımıyla kaleme alınmış şekilde sizlerle paylaşmak istiyorum. Yalnız bu notlar eğitim videolarını dinlerken kelime kelime not alınarak tutulduğu için Hocamızın grafik üzerinde anlattığı kısımları, hisselerin grafiklerini bulamadığım ve teknik analizden de pek anlamadığım için ekleyemedim o bakımdan özür diliyorum. Okurken birazcık hayal gücünüzü kullanmanız gerekecek grafikler konusunda.
İlk olarak bir ve ikinci bölümü okuyup daha sonra sırasıyla devam etmenizin daha yararlı olacağını düşünüyorum.
Yaşar Erdinç Hoca / Gerçek Yatırımcı Olmak (1)
Yaşar Erdinç Hoca / Gerçek Yatırımcı Olmak (2)
tıklayarak önceki bölümlere gidebilirsiniz.
Şimdi üçüncü bölüm ile devam edelim.
Hadi başlayalım;
“Buradan sonrası Yaşar Erdinç Hoca’mın sözlerinden alınmıştır.”
Uzun Vadeli Yatırım
“Bir önceki yazıda bir zaman tüneline gireceğiz ve bazı hikayelere bakacağız demiştim. Bu hikayeleri göstererek size mesaj vermek istiyorum. Bu mesajı bakalım alacak mısınız? Doğru alacak mısınız? Burası çok önemli!
İsterseniz şimdi hemen şöyle bir fiyat grafiğine gidelim ve bu endeksin aylık bazdaki hareketlerini gösteren grafik. Yani endeks kapanış fiyatları bu, en yüksek, en düşükleri göstermiyorum ve endeks 2013 yılında görüldüğü üzere tam bu seviyelerde kapanışlar yapmış. 86-85 bin civarında kapanışlar. Ama hatırlıyorum şurada 93 bini görmüş, önce görüyor daha sonra endeks buraya kadar düşüyor 61 bine kadar düşüyor, arkasından kaç yıl geçiyor? Bakın şöyle bir şey yaptığımız zaman kapanış olarak bunun üzerine çıksa da kıramıyor. 2013’de başlayan düşüş ve dalgalanma git gide şöyle bir üçgen oluşturuyor. En sonunda burayı kırıyor ve 2017’nin başında kırıyor ve kırdıktan sonra da endeks 61 bin ile 86 bin arasında toplam yaklaşık olarak 24 bin, 26 bin puan fark var ve burayı da kırdıktan sonra 86’yı , yaklaşık 26 bin puan gidiyor bu da işin teknik tarafı.
Peki ben size şöyle bir şey söyleseydim, deseydim ki, burası çok önemli arkadaşlar!
Ben size şöyle bir şey söyleseydim; o günlerde (Burada bir mesaj vermeye çalışıyorum) bu 2013 yılındaki sert düşüşün sebeplerini hatırlıyorsunuz büyük bir ihtimalle, ama tabi ki burada yeni bir yatırımcı olmuş olanlar hatırlamazlar bilmezler. Ama 2013 yılının 29 Nisanın da Amerika Merkez Bankası başkanı Ben Bernanke bir açıklama yaptı ve dedi ki; “Basmakta olduğumuz paralara son vereceğiz.” Bu tüm gelişmekte olan ülke borsalarına satış getirdi. Üstüne üstlük, tabi Bernanke bunu 29 Nisan da açıkladı. Mayısın 30’un da Gezi olayları oldu. Olaylar patlak verdi ve 2013 yılında böyle bir şey oldu ve endeks 61 bine kadar düştü. Nitekim o kadar kötü olaylar yaşandı ki Türkiye’de, Gezi olayları bir anlamda sosyal bir sıkıntıya dönüştü. Arkasından izleyen dönemlerde hem dış piyasalarda, hem gelişmekte olan piyasalardan çıkış başladı, cari açığımız yükseliyordu vesaire.Arkasından 15 Temmuz o hain darbe girişimini yapanların yaptıkları vardı ve sonuç olarak endeks 61 bine kadar düştü. Eğer bu günlerde ben size şöyle bir şey söyleseydim, bunu şöyle söyleseydim, atıyorum ben bir rüya gördüm veya bir müneccim gibi deseydim; arkadaşlar borsa inecek çıkacak, inecek çıkacak ama 2017’ye kadar buraya bir daha gelemeyecek ve sürekli düşecek, 60 binleri görecek, sonra tekrar 90 binlere yükseleceğiz ama darbe girişimi olacak, notumuzu düşürecekler, bütün bunlar olacak ve borsa aslında beş yıl boyunca 86 binin etrafında bir aşağı bir yukarı gidecek desem ve o günde deseydim ki şu hisseyi satın alın. Alır mıydınız acaba? Burası önemli!
Çoğu kimse: “Hocam, hem kapkara bir tablo çizdin, dedin ki; endeks 80 binin etrafında dolaşacak, 60 binleri görecek, şu olacak, bu olacak, bana da diyorsunuz ki beş yıl boyunca endeks bir halt yemeyecek, sonuç olarak buradan hisse al! Olacak iş mi?”

Peki o zaman hikâyeye bakalım, bakın şimdi şuraya bir grafik bırakıyorum. Bu grafikte Bolu Çimento olsun. Şimdi bakın tam şu noktada 2013 yılında Bolu Çimento hissesi şu seviyedeymiş. Yani endeks dört yıl boyunca bir şey yapmazken, tam endeks 20 Mayıs da 90 bin seviyelerinde iken Bolu Çimentonun fiyatı da kapanışta 1.88 imiş. Endeks hiçbir şey yapamıyor. En son tekrar endeks 90 bine geldiğinde Bolu Çimento’nun fiyatı kaça gelmiş? 5.68’e gelmiş. Yani endeks burada 60 bine düşmüş 90 binden, nereden baksanız %30-40’a yakın bir düşüş yaşamış burada ve bu TL bazında düşüş. Dolar bazında düşüş çok daha vahim durumda. Ama ona daha sonra bakarız, burada tam o dönemde 1.88 olan Bolu Çimento ondan sonra gördüğü en düşük seviye 1.71’i görmüş ve daha üzerinden bir şey geçmeden endeks buralara düştüğünde Bolu Çimento 2.10’a kadar çıkmış. 1.80’lerden sonra tekrar düşmüş 1.74-1.80’lere sonra tekrar yükselmiş ve 5’lere gelmiş. Fakat overall’da baktığımızda yani, buna aylık olarak bakacak olursak bu grafiğe, 2013’de olaylar olduğunda Bolu Çimento hiç dinlememiş 1.80’lerden 5.5’lere hatta 6 lira seviyelerine kadar yükselmiş. Bir bakıma endeks hiçbir şey yapmazken endeks tam eski seviyesine geldiği sırada Bolu Çimento 6.06, bakın 6.15 seviyesindeymiş. Yani endeks tekrar 90 bine geldiğinde Bolu Çimento 6 liraymış. Ama burada 1.88. Bu size önemli ders verdi. Çok önemli bir ders verdi. Borsada yatırım yaparken endeks ne olacak sorusu çokta önemli bir soru değil. Eğer siz büyüyecek, satışları artacak kârları artacak şirketleri yakalamışsanız, işte o zaman endeks ne olursa olsun o şirket istenilen primi yapıyor.

“Peki Hocam, gerçekten Bolu Çimento’nun kârları, satışları artmış mı?”
Ve buna bakalım isterseniz, gerçekten artmış mı?
Evet, burada Bolu Çimento’nun satışlarına ve kârlarına bakalım. 2012’nin sonunda ve 2013’ün başında, bakın yavaş yavaş kârlarında yükselişler var ve bu noktada, yani şurada tam 2013’ün başında, yani kârlar yaklaşık olarak, 50 milyondan 100 milyona çıkıyor. Yani 50 milyonun altında 30-40 milyon şurada dipte ve esas faaliyet kârlarıda birlikte yükseliyor ve satışlarda yükseliyor. Yani şu süreç içerisinde, sürekli yükselen satışlar var, fakat 2015 Aralıktan sonra ve 2017’de yani burada kârlar zayıflamış. Yani esas faaliyet kârı artmaya devam etmiş ama net kâr da zayıflama görüyoruz. Dolayısıyla da böyle bir resim ortaya çıktığı için ne olduğunu görüyoruz hisse senedinin, yani fiyatını gerçek anlamda bulduğunu. Peki Bolu Çimento’yu 1.78-1.88’den 6 liraya taşıyan hareket neymiş?
Şu, kârlardaki ve satışlardaki artışlarmış. Peki bundan sonra Bolu Çimento 6 lira diyelim, tekrar %200 olması için yani 18 lira olması için ne olması lazım? Şurada kârlar ne kadarmış bakın, 20-25 milyon. Burada 100 milyon. Dört kat artmış. O zaman 100 milyondan 400 milyona çıkmalı ki Bolu Çimento’da 6 liradan 17-18 liraya gitsin. Bunu aklınızın bir kenarında tutun. Diğer tarafından başka bir şey var, özellikle şunu vurgulamak istiyorum. O da şu arkadaşlar, eğer biz şu Bolu Çimento’nun piyasa çarpanları grafiğine bakacak olursak; net dönem kârları artarken hisse fiyatı da sürekli artmış. Ama hisse fiyatı bu bölgede, hisse fiyatı biraz artık yataya yakın gitmiş. Bakın endeks yükseldiği için vesaire yükseliyor ama yatay gidiyor, ne zamandan beri yatay gidiyor? İki senedir yatay gidiyor, neden kârlar yatay gidiyor? Bu kâr ancak, piyasa artacağını, daha da yükseleceğini öngörürse Bolu Çimento’nun fiyatı da artacak. O zaman şu an Bolu Çimento’ya uzun vadeli yatırım yapmayı düşünen birinin cevap vermesi gereken soru budur. Arkadaş bundan sonra bu kâr yüzden, yüz elliye çıkacak mı? Peki bu sorunun cevabını nasıl bulabilirim?
Onu biraz sonra anlatacağım. Demek ki piyasa gerçek kârlılığı fiyatlıyormuş. Piyasa öyle kumar yeri falan değilmiş. Peki, asıl şimdi soruya geldik; “-Hocam, peki biz Bolu Çimento’nun satışlarını ve kârlarını bu kadar arttıracağını bilebilir miydik? Ve gerçekten biz bunu öngörebilir miydik?” Soru bu. Soru buysa eğer, yani cevabı da şu arkadaşlar: Eğer biraz dikkatli gözle 2012 yılındaki faaliyet raporlarını okusaydınız bal gibi görürdünüz. Şirketin yönetim kurulu açıklıyor, yatırımcı ilişkileri yatırım yapıyoruz diyor, yatırımdan sonra ciromuz 150 – 200 milyondan 400 milyona çıkacak diyor. Yani kâr marjları zaten belli, kapasitelerini artırıyorlar, bunlar yazıyor. Ama bizim yatırımcımız ne yapıyor? Böyle bir faaliyet raporunu eline alıp şirketi okuyup incelemek yerine, forumlarda, kim hangi tüyoyu veriyor? Kim hangi kâğıda girmiş?… Size mal yedirecekler oradan… dolayısıyla ben gerçekten yatırımcı adına üzülüyorum. Ve şu Fast Web Mali Analiz Pro programını o kadar artık detaylı yaptım ki. Bunu kullanmayan ve bu programı izlemeyenlerin yatırımcı olmasına imkân yok. İzleyenlerin de yaklaşık yüzde on beş, yirmisi doğru dürüst yatırımcı olacak. Yani zaten işin kötüsü de bu, yani doğruyu bilip uygulayamamak. Neden? Psikolojik sebeplerle beynimizin zaaflarını yenemediğimiz için, şimdi tekrar hikâyeye devam edelim. Hikâyeye devam ederken de şimdi burada daha önce şey yaptığımız, Bolu Çimento’ya baktık. Bu şekilde bir fiyat hareketi olmuş dedik. Burası 2013’dü. Şimdi Bolu Çimento’yu sileceğim bir başka kâğıdı daha göstereceğim. Evet, Bolu Çimentoyu sildim. Bir başka kâğıdı açacağım. Bu dönemde gerçekten ne yaptığı belli olan ve belli bir süre sonrada, satışlarını, kârlarını patlatan kâğıt.
Örneğin Tuborg yabancılara satıldı. Yaşar grubundan çıktı. Pardon önce endeksi açalım sonrada Tuborg’uda bunun üzerine ekleyelim. Evet arkadaşlar bu aşamada 2013 yılının başında Tuborg’un fiyatı neymiş ona bakalım. Endeks yeni 90 bin seviyesinde, gördüğünüz üzere bu seviyedeyken Tuborg 2.96 civarında sonra 2.47’lere kadar düşüyor. Endeksteki düşüşle birlikte düşüyor. Ama ardından endeks yükselirken yükseliyor. Fakat endeks burada yatayda giderken şunu görüyoruz ki. Tam burası kırıldığında 8.26’ya gelmiş. Yani 2013’de tam şurada, şu dönemde kağıt 2.96 ve burada tam şurası kırılırken 8.26, şimdiyse 10.94 TL. Yüzde kaç prim yapmış? Tuborg hissesi 2 liradan 10 liraya çıktıysa %400 civarında prim yapmış. Peki, aynı hikâye onda da var mı? Yani hangi şirket çok büyük kazandırıyor? O gün 2.96, yani 3 liralık mal olan veya 100 bin lira yatıranın şu an 300 bin lira parası olması lazım. 200 bin lira yatırmışsa da 600 bin lirası olması lazım. Bunu nasıl görebilirdik biz?
Eğer Tuborg’un Yaşar grubundan İngiliz Carslberg’e satıldığını bilseydik bunu görebilirdik. Şuradan Tuborg’u seçiyorum ve basıyorum ve şurada hisse fiyatıyla kâra da bakalım. Aynı resim burada da var. Gördüğünüz gibi hisse fiyatı gelmiş 13.70’lere en son gelmiş. Yani yukarıda bir önceki bölümde aylık grafiklere kapanışlara baktığımız için öyle görünüyor, yani 12-13 liraya gelmiş. Ve burada da hisse fiyatı yani 2013 yılının Mart ayında 2.39 muş. Pardon 2013 Mart ayında 3.03 müş. Haziranda da 4 müş. Ve endeks düşmesine rağmen bu hisse fiyatı az bir şey gerilemiş sonra yükselmeye devam etmiş. Tek bir sebebi var, sürekli büyümüş ve kârlarını büyütmüş. Bu şirket Carslberg grubuna satıldı. Satıldıktan sonra zarar bölgesindeydi bakın 112 milyon zarar ediyordu. Önce bu bölgede bekledi. Carslberg grubu daha sonra bu şirketi İsrail’deki Carslberg’e devretti. Bu konuda yanlış bilgi veriyor olabilirim ama, özellikle o devirden sonra bu şekilde bir büyüme gerçekleşti. Yine aynı şekilde satışlara ve kârlılığa baktığımızda burada Tuborg’un satışları ne olmuş? Öyle bir dönemde baktığımızda kârlar büyüyor, esas faaliyet kârı ile net kâr çok uyumlu gidiyor. Bu gerçekten güvenilir bilançolardaki önemli bir durum. Ve cirosu bakın, net satışlar burada 214 milyondan kaça çıkıyor? 1 milyara çıkıyor. Satışlar beş kat artıyor, kârlar 2-3 milyondan, Net dönem kârı 266 milyona gitmiş. Yani şeye baktığınızda şu performansa baktığınızda, tabi ki böyle bir durumda borsada düşüşte olsa, borsa hiçbir yere gidemese de. Büyüyecek, kâr getirecek şirketler uçup gidiyor. Böyle çok fazla örnek verebilirdim. Hızlı hızlı veriyorum örnekleri. Mesela Soda. Bakın, Soda 2013 yılında şu fiyatlardaydı: 1 liraymış. Şimdi; 6 lira. Peki Soda’nın kârlılığına bakalım, bakın burada da satışlar patlıyor, kârlar patlıyor ve yukarı gidiyor.
Demek ki neymiş?
Temel analiz bize şunu gösteriyor: Kısa vadeli arkadaşlar “AL – SAT” yaparak para kazanamazsınız. Bundan vazgeçeceksiniz. Yani bu kötü alışkanlığı bırakacaksınız. Her gün ekrandan bakıp kâğıt yakalayıp para kazanamazsınız. Eğer teknik analizi kullanıyorsanız ve gerçekten bir sisteminiz varsa sürekli uyguladığınız, en az üç ay uyguladığınız bir sisteminiz varsa veya altı aydır uyguladığınız bir sisteminiz varsa ve oradan kazanç sağlayabiliyorsanız. Bundan da %60’ında başarılı olabiliyorsanız devam edebilirsiniz. Teknik analiz de para kazanabilirsiniz. Zengin olmak istiyorsanız yapacağınız en önemli şeyler şu: Elinizde ekran olmayacak, hisse fiyatlarını çok fazla görmeyeceksiniz. Fiyat şeytandır. Elinizde şirketin verileri olacak ve elinizde şirketin faaliyet raporları olacak. Yönetim kurulu başkanı kim? Bu adamın öz geçmişi ne? Bu adam bugüne kadar hangi başarılara imza atmış? Nasıl bir biyografisi var? Tüm bunlara bakacaksınız ve ondan sonra şirkete ortak olacaksınız ve sabırla şirketteki satış ve kârlılık artışlarını bekleyeceksiniz. Şöyle bir geriye gittik ve bu hikâyelere baktık ama bu üç hikâyelerinde ortak bir özelliği vardı. Neydi bu ortak özellik? Üçünde de 2013’den beri endeks kötü performans göstermesine rağmen bu hisseler işte; Bolu Çimento, Tuborg, Soda, bu hisseler yukarı gitmeye devam ettiler ve sürekli kazandırdılar. Peki bunun sebebi neydi? Satışları ve kârlılığı artmıştı. Hatırlıyorum bir aracı kurumun 2012 sonunda yatırım danışmanlığı birimini kurduk ve o dönemde çocuklara yatırım portföyü diye bir birim oluşturduk. O portföyde böyle kâğıtlar vardı. O portföyün içerisinde Aselsan vardı, Soda vardı, Brisa vardı, uzun vadeli yatırım kâğıtlarında Tuborg vardı, Bim vardı, yani o portföye birileri gerçekten her ay alım yaparak devam ettirse o portföy her zaman büyük bir şekilde kazandırabilirdi. O zaman peki, Soda’nın bu şekilde hareket edeceğini nereden biliyorduk? Veya Brisa’nın böyle bir satışlarının artacağını veya Tuborg’un satışlarının artacağını veya Bim’in satışlarının artacağını veya kârlılığının bu kadar artacağını nasıl öngörüyorduk? Neye bakıyorduk? Bir sonraki yazıda bunlara ve bunlarda nereye bakmalıyız, neyi görmeliyiz? Onu öğreneceksiniz, görüşmek üzere..”
– Dr. Yaşar Erdinç
Evet dostlar, yukarıdaki sözleri rahmetli Yaşar Erdinç Hoca’mızın eğitimlerinden aldığım notlardan oluşturup sizlerle paylaşmak istedim, devamı gelecek..
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Saygılarımla
İlk yorum yapan siz olun