İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Gelir Tablosu Analiz Eğitimi (2)

Merhaba dostlar.

Finansal okur yazarlığa katkı sağlaması ve borsa ile yeni tanışan benim gibi küçük ve gariban yatırımcılarla öğrendiğim bilgileri paylaşmak bakımından yeni bir proje olarak burada bütün bilgilerimi, çalışmalarımı, makalelerimi, notlarımı paylaşmaya karar vermiştim.

Bu proje kapsamında “Bilanço Analizi” başlığı altında bilanço analizine dair yedi tane makale yayımladım. Gelir Tablosu analizinde ise bu ikinci çalışmamız. Bir önceki Gelir Tablosu çalışmamızda genel olarak Gelir Tabloları ve alt kalemleri hakkında fikir sahibi olmak için. Akademik düzeyde bir bilgi olarak çok değerli hocalarımızın kitaplarından alıntı yapmıştık. Birinci bölümün linkini buraya bırakıyorum (tıklayınız). İlk olarak birinci bölümden başlamanız avantajınıza olacaktır. Bu yazımızda Gelir Tablosunu SPK formatı ile incelemeye ve anlamaya çalışacağız. Bu çalışmada bilanço analizi eğitiminde kullandığımız Şişecam finansal tablolarını çalışmaların birbirleriyle tutarlık sağlaması bakımından burada da kullanmaya devam edeceğiz.

Şişecam 2021/12 Dönem Konsolide Gelir Tablosu

Evet, Gelir Tablosu dediğimiz finansal tablo SPK formatı ile bu şekilde görünüyor. Aşağıdaki gördüğümüz tablo rapor tipi gelir tablosudur.

“Rapor tipi gelir tablosunda ise; veriler karar vermede baz olacak şekilde kârların oluşumunu gösterecek biçimde gelir ve gider unsurları gruplandırılarak verilmektedir. Rapor tipi gelir tablosunun yapısı; birbirini izleyen matematiksel rakamlar dizisi biçimindedir. Bu nedenle ilk bakışta işletmenin brüt satış kârı (zararı), faaliyet kârı(zararı), olağan kârı (zararı) ve dönem kârı (zararı) ile dönem net kârını (zararını) görmek mümkün olabilmektedir.”

Kaynak:“Finansal Tablolar ve Mali Analiz Teknikleri” 

Bu tablo Şişecam’ın 31 Aralık 2020 ile 31 Aralık 2021 arasındaki gelir ve giderlerini göstermektedir. Biz SPK formatı ile rapor tipinde yayınlanan bu finansal tablo ve alt kalemlerini tek tek anlamaya ve yorumlamaya çalışacağız. Bu çalışmamızı yaparken de Fast Web Mali Analiz Pro ve F-rayscoring temel analiz platformlarından grafikler ve veriler kullanacağız.

Şunu da belirtmek isterim ki; buradaki yazılar benim kendime notlarımdır. Ben hoca veya uzman değilim öğrenmeye çalışan bir öğrenciyim yanlışlarım olabilir. Son olarak ise burada hisse hakkında yapılan tüm yorumlar eğitim amaçlıdır yatırım tavsiyesi içermemektedir. Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Hadi başlayalım;

Hasılat

Evet, Gelir Tablosu’nun ilk kalemi Hasılat kalemi ile başlıyoruz. Nedir bu Hasılat?

Hasılat kaleminin farklı iki terimi daha vardır. “Ciro” ve “Satışlar”, yani Hasılat/Ciro/Satışlar bu üç terimde aynı anlama gelmektedir. Bu terimlerin anlamı da şudur: İlgili dönem içerisinde şirketin müşterilerine sattığı mal ve hizmetler karşılığında elde ettiği tüm satış tutarlarının toplamını ifade eder. Hasılat tutarı nakit esasına değil tahakkuk esasına dayalıdır. Yani şirket müşterisine ürünü sattığı, faturayı kestiği andan itibaren alacaklı duruma geçer, tahakkuk esasına göre hasılata eklenir. Nakit olarak tahsil edilmesi gerekmez. Ticari alacak olarak siz alacaklı olursunuz. Hasılat kalemi direkt artar.

Bir önceki çalışmamızda “Finansal Tablolar ve Mali Analiz Teknikleri” kitabından alıntı yaptığımız bölümde Hasılat kaleminin alt kalemleri detaylı açıklanıyor. Burada detaylara girip konuyu dağıtmak istemiyorum. Biz genel olarak bu kalemleri anlamaya ve yorumlamaya çalışalım. Şimdi baktığımız zaman şirketin satışları bir önceki döneme göre, (Bu dönem üç aylık da olabilir yıllıkta olabilir) 21.340.686 TL’den 32.057.875 TL’ ye yükselmiş. Baktığımız zaman %50’lik bir artış var. Bizim öncelikle istediğimiz şirketlerimizden satışlarını yani hasılatını artırmasıdır. Ve bunu reel olarak enflasyon üzerinde artırmasıdır. Söz gelimi o dönem içerisinde enflasyon %60 artmış, ama şirketin satışları %30 artmış. Burada reel bir kazançtan söz edemeyiz. Bizim esas arzuladığımız reel büyümedir. Gelir tablosunda analiz yaparken ilk olarak Hasılat kısmından bu artış oranına bakarız. Geçen döneme göre ne kadar artmış? Artış mı sağlamış? Yoksa daha da kötü bir şekilde negatif olarak satışları aşağıya mı düşmüş? Kesinlikle ama kesinlikle bizim arzuladığımız bu Hasılatlar yani satışlar kaleminin istikrarlı olarak büyüyerek artmasıdır. Satış yapamayan bir şirket kâr da edemez. Kâr edemeyen şirketin piyasa değeri de düşecektir. Bu durumda bizimde yatırımlarımızdan kâr etme şansımız büyük oranda azalacaktır.

Aşağıya eklediğimiz görselde dönem içerisindeki Hasılat trend yükselişini F-rayscoring temel analiz platformundan aldığımız veriler ile görebiliyoruz.

(Not: Şunu da ifade edeyim tabloda gördüğünüz tutarlar bin TL ile ifade edilmektedir. Yani Hasılat 32.057.875 TL derken aslında 32 milyar 57 milyon 875 bin TL olarak okunmalıdır.)

Şimdi bizim bu Hasılatı olumlu veya olumsuz olarak yorumlayabilmemiz için öncelikle şirketin bulunduğu ülkedeki TÜFE-ÜFE oranlarını baz almamız daha sonra sektördeki şirketin muadil rakipleri ile karşılaştırmalar yaparak Hasılat artış veya azalış oranlarını analiz etmemiz lazım. Sektörün durumunu da bilmek için biraz faaliyet raporu ve haberleri okumak gerekiyor. Çünkü bazı şirketler döngüsel olabiliyor. Yani o dönem o sektördeki şirketlerin satışlarının ve kârlarının düştüğü bir dönem olabilir dolayısıyla böyle bir durumda analizlerimizi dönemsel olarak bakmak faydalı olacaktır.

Şimdi bir de Fast Web Mali Analiz Pro üzerinden satışlar grafiğine bir göz atalım.

Satışlar grafiğine son 45 bilanço dönemini alıp baktığımızda hem yıllıklandırılmış olarak, hemde dönemsel olarak şirketin satışlarını istikrarlı bir şekilde artırdığını görüyoruz. Çok olumlu. Son dönemlerde yaşanılan yüksek ve ani enflasyon artışı sebebi ile geçici bir süre şirketler bu artışı yakalayamıyor. Ama pazar payı ve satışları yüksek, rekabet gücü yüksek kaliteli şirketler sabırla beklenildiğinde o artışı da yakalayacaktır.

Evet genel olarak Hasılat kısmına böyle bir göz attık. Bir de Hasılatın dipnotlarına gidip Hasılatın esas kaynaklarını öğrenebiliriz. Örneğin 29 numaralı finansal tablo dipnotuna baktığımızda şunu görüyoruz mesela; şirket esasında 33.778.060 TL brüt Hasılat kaydetmiş. Ama satışlardan indirimler olmuş ve net satışlar 32.057.875 TL’ye düşmüş. Bu indirimlerin temelini satış iskontoları, satış iadeleri, satışlardan diğer indirimler oluşturmuş. Bu saydığım satış indirimlerini bir önceki gelir tablosu yazımızda alıntı yaptığımız kitap detaylı olarak anlatıyor ama ben yine kısaca değineyim.

Öncelikle diğer gelirleri bir aradan çıkartalım. Diğer gelirler kalemi; işletmeye faaliyet satışlarından dolayı değilde diğer yollardan gelen gelirleri ifade ediyor. Örneğin devlet teşvikleri, subvansiyonlar, vergi istisnaları dolayısıyla şirketlere sağlanan yardımlar gibi konular. Bu da brüt satışlara artı olarak yansıyor.

Satış iskontoları: Satışla ilgili faturanın düzenlenip satışın gerçekleşmesinden sonra yapılan her türlü kasa ve miktar iskontolarını kapsar. Yani müşteri ile anlaşma yapılmıştır faturası kesilmiştir ama daha sonradan şirketin sürümden kazanmasına yardımcı olduğu için bu durumda da müşteri iskonto(indirim) talep etmiştir. Bu sebeple bir indirim yapılmış olabiliyor. Bir de kasa iskontoları vardır. Bu da şöyle oluyor;  kredili satışlarda alıcının mal bedelini vadesinden önce ödemesi dolayısıyle, satıcı tarafından kabullenen fiyat indirimlerini ifade etmektedir. Yani müşterinin sipariş ödemesi aslında üç ay sonraya anlaşılmıştır. Ama peşin ödemeyi teklif ederse bu durumda vade farkından dolayı bir indirim, yani kasa iskontosu elde edebilir. Bu gibi sebepler ile 1.357.039 TL brüt satışlardan indirim olmuş. Bunları bir de geçmiş dönemlerin brüt satışlarına göre oranlamak lazım. Yani satışların artışı kadar mı artış olmuş? Yoksa daha fazla mı bir iskonto artışı olmuş bu şekilde bir karşılaştırma yapmak sağlıklı bir analiz olacaktır. Örneğin onu da şöyle yapabiliriz; Brüt satışlara baktığımızda 22.809.874 TL’den 33.778.060 TL’ye yükselmiş %48’lik bir brüt satış artışı olmuş. Satış iskontolarına baktığımız zaman 947.409 TL’den 1.357.039 TL’ye yükselmiş buradaki artışa baktığımızda %43,2 artış var düşük olması olumlu. Bir de satış iskontolarının geçmiş dönemde brüt satışlara oranı ne kadardı? Cari dönemde ne kadar buna bakalım. Bir önceki dönemde satış iskontosunun brüt satışlara oranı %4,15 imiş, cari dönemde %4,01 yani olumsuz bir durum yok ağırlığı ne kadar düşerse o kadar olumlu. Bir diğer önemli kalem ise “satış iadeleri”. Öncelikle satış iadeleri kavramına bir değinelim. Tüketicilerin hoşnut olmayıp geri verdikleri mal tutarlarıdır. İadelerin büyük ölçüde olması, üretilen malda üretim hatası olduğunu ve satış servislerinin tüketicilerin siparişlerini gerekli şekilde karşılayamadıklarını göstermektedir. Yani bu satıştan iadeler kaleminin artmış olması olumsuz bir durumdur. Şirketin geçmiş dönem ve cari dönemdeki satıştan iadelerine baktığımızda az bir miktar artış olduğunu görüyoruz. Bu kalemin brüt satışlara oranına bakalım. Örneğin bir önceki dönemde satıştan iadelerin brüt satışlara oranı %0,39 imiş. Cari dönemdeki oranına baktığımızda %0,27 olduğunu görüyoruz yani brüt satışların %48 arttığı bir durumda satış iadelerinin oranının düşmüş olması olumlu. Bir diğer kalem ise “satışlardan diğer indirimler” bu kaleminde baktığımızda geçmiş döneme göre ciddi düşüş olduğunu görüyoruz. Bu kaleminde brüt satışlara oranına bakalım. Bir önceki döneme göre satışlardan indirimlerin brüt satışlara oranı %1,97 cari dönemdeki oranına baktığımızda %0,88 olduğunu ve ciddi bir düşüş olduğunu söyleyebiliriz. Bu da çok olumlu bir durum. Demek ki şirketin rekabet gücü yüksek satışlarını yapmakta zorlanmıyor. İndirim yapmadan mallarını satabiliyor. Eğer bu oranlarda ciddi artışlar olmuş olsaydı o zaman şirketin satışlarında sorun olduğunu düşünebilirdik. Olumlu. Sonuç itibari ile bu saydığımız iskontolar, satıştan iadeler, satıştan diğer indirimler ve diğer gelirleri mahsuplaştırdığımız zaman, yani: (33.778.060+26.541-1.357.039-92.292-297.395)= 32.057.875 TL net satışlar tutarına ulaşıyoruz. Daha sonra diğer kalemimiz satışların maliyeti ve diğer faaliyet giderleri kalemleri var onları da tek tek inceleyeceğiz.

Satışların maliyeti ile devam edelim.

Finansal tablo dipnotlarında şirketin yurt içi ve yurt dışı satış gelirlerini de bu şekilde görmek mümkün.

Satışların Maliyeti

Satışların maliyeti dediğimiz kalem bir işletmenin mal ve hizmet üretim sürecindeki giderleri kapsar. Örneğin Şişecam’ın cam üretmek için kullandığı tüm direkt ilk madde ve malzeme giderleri, işçilik giderleri, genel üretim giderleri; kira, elektrik, doğalgaz, personel giderleri gibi tüm bu giderler satışların maliyeti içerisindedir. Dolayısıyla satışların maliyeti demek bir birim ürünü üretebilmek için yapmış olduğunuz harcama anlamına geliyor. Yani paketlenip satışa hazır hale gelene kadar ki maliyetlerden bahsediyoruz. Ticaret işletmeleri ve üretim işletmelerinde satışların maliyetini oluşturan unsurlar farklılık gösterir.

Üretim İşletmelerinde

“Üretim işletmelerinin; esas işlevlerinden biri, hammaddeyi mamul madde haline getirmesidir. Üretim işletmelerinde satışlar maliyeti, satın alınan ilk madde ve malzeme maliyeti ile bu malların şekillerinin değiştirilmesi için katlanılan giderlerin toplamından oluşur. Ticaret işletmeleri ile üretim işletmeleri arasında en önemli fark, ticari işletmelerin hiç bir değişim maliyetine katlanmamasından ileri gelmektedir. Bu nedenle, ticaret işletmelerinde satılan malın maliyeti, işletmenin satın aldığı mallara ödediği fiyatlara göre oluşmaktadır. Üretim işletmelerinde ise, satılan mamul maliyeti, üç grup gideri bünyesinde toplamaktadır. Bunlar; direkt ilk madde ve malzeme giderleri, direkt işçilik giderleri ve genel üretim giderleridir. Genel üretim giderleri, direkt işçilik ve direkt malzeme dışında üretim dolayısıyla meydana gelen giderleri içermektedir.

Kaynak:“Finansal Tablolar ve Mali Analiz Teknikleri” 

29 numaralı finansal tablo dipnotuna indiğimizde satışların maliyeti kaleminin alt kalemlerini ve tüm maliyet unsurlarını detaylı şekilde inceleyebiliriz. Bu şekilde de maliyet artışının nedenlerini anlayabiliriz.

Satılan mamullerin maliyeti artışına baktığımızda 11.954.360 TL’den 17.409.558 TL’ye çıktığını ve %45,63’lük bir artış olduğunu görüyoruz. Bu artışın başlıca sebeplerini şu üç önemli kalem oluşturuyor. İlk madde ve malzeme giderlerinde %62,32. Doğrudan işçilik giderleri %38,95 ve genel üretim giderlerindeki %76,92’lik artıştan kaynaklandığını söyleyebiliriz. En önemli maliyet artışı genel üretim giderlerinden kaynaklanan maliyet artışı olmuş. Bu üç kalemin artışı ne kadar az olursa o kadar olumlu. Satışların %50 arttığı bir durumda, satışlara paralel olarak satışların maliyetinin %45,63 olarak kalması olumlu. Satışların maliyetinin alt kalemlerindeki olumsuzluklara bakacak olursak; ilk madde ve malzeme giderleri %62,32 ve genel üretim giderlerindeki %76,92’lik artışı incelememiz gerekir. Doğrudan işçilik giderleri %38,95 oranında kalarak ciro artış oranın altında kalmış olumlu.

Satılan ticari malların maliyeti denilen kalem ise herhangi bir değişikliğe tabi olmadan satılmak amacı ile alınan ticari mallar ve benzeri kalemlerin maliyetini gösteren hesaptır. Şirketin elinde bulunan bir varlığı örneğin makineyi veya bir emtiayı satması ve bunu edinirken katlanmış olduğu maliyeti gösteriyor.

Satışların maliyetinin alt kalemlerini bu şekilde inceleyebiliyoruz. Satışların maliyeti kaleminin geçmiş dönemlerdeki ciroya oranlamasına bakacak olursak;

Grafikte görüldüğü üzere 2021/12 döneminde şirket net satış maliyetini %65,12’e indirmiş. Bu çok olumlu bir durum. Yani şöyle anlatayım; örneğin şirketin 2020/12 döneminde satışların maliyeti oranı %68,79 iken cari dönemde %65,12’e düşmüş. Bunun anlamı da şu: Siz 100 TL’lik satış yaptığınızda bir önceki dönem, size 31,21 TL brüt kâr kalıyorken. Bu şekilde satışların maliyetini %65,12′ e indirdiğinizde yapılan 100 TL’lik satıştan size kalan brüt kâr 34,88 TL’ye çıkıyor. Bu durum da şirketin kârlılığı açısından çok olumlu bir durum.

Ticari Faaliyetlerden Brüt Kâr (Zarar)

Ticari Faaliyetlerden Brüt Kâr (Zarar) kalemi, kısaca Brüt Faaliyet Kârı diyebiliriz. Brüt Faaliyet Kâr kalemi yapılan ticari satış faaliyetlerinden bütün satış indirimleri, satış iskontoları, satış iadeleri ve ardından satışların maliyeti dediğimiz bir önceki başlıkta da anlattığımız bu gider kalemlerini net satışlar kaleminden çıkardığımızda bizim kasamızda kalan Brüt Faaliyet Kârıdır. Brüt Faaliyet Kârın içerisinden henüz genel yönetim giderleri ve diğer giderler çıkarılmamıştır. Brüt faaliyet kâr marjını bu kalemle bulabiliriz. (Formül: Brüt Faaliyet Kârı / Hasılat x 100)=Brüt Kâr Marjı

Örnek olarak şirket üzerinde bakacak olursak : 11.180.296/32.057.875×100=%34,87

Cari dönemde Şişecam’ın brüt kâr marjı %34,87 imiş. Bir önceki dönemde %31,21 imiş. Brüt kâr marjı ne kadar yüksek olursa net dönem kârı olarak kasada kalacak olan nakit de o kadar yüksek olacaktır. Brüt kârını şöyle düşünün; klasik bakkal dükkanı örneğinde olduğu gibi, siz 100 TL’lik satış yaptınız. Ama bu yaptığınız satıştan brüt kâr marjınız örneğin %25. Yani sizin yapmış olduğunuz 100 TL’lik satışın 75 TL’si satılan ürünlerin alış maliyeti, kalan 25 TL içerisinden sizin daha ödemeniz gereken diğer genel yönetim giderleri dükkan kirası vergiler vesaire ve diğer giderler var. O kalemleri de ödedikten sonra size 25 liradan net kâr ne kadar kalacak? Önemli olan bu. Gelir tablosunun diğer alt kalemlerini de anlattığımızda daha iyi anlayacaksınız ne demek istediğimi.


Net satışlardan satışların maliyetinin çıkarılması suretiyle brüt satış kârı veya zararı bulunmaktadır. Brüt satış kârı, işletmenin faaliyet giderlerini ve diğer giderlerini karşılayarak, işletme sahibine cazip bir kâr bırakabilmelidir. Bu nedenle, işletmeciler brüt kârın ne olduğunu her zaman bilmek istemektedirler. Keza, brüt kârın net satışlara oranlaması suretiyle bulunan brüt kâr yüzdesi, aynı faaliyet alanındaki diğer işletmelerle yapılacak karşılaştırmalarda önemli bir ölçü olmaktadır.”

Kaynak:“Finansal Tablolar ve Mali Analiz Teknikleri” 

Brüt faaliyet kârının bir önceki döneme göre artışına baktığımızda şirketin hasılatından fazla arttığını görüyoruz. Yani şirketin satışları %50 artmış iken, satışların maliyeti kalemi %42 artmış bu durum da brüt kâr marjını bir önceki döneme göre %68 arttırmış. Yani şirket satışların maliyetini düşürerek kârlılığını artırmış, çok olumlu bir durum. Demek ki şirket yönetimi maliyet yönetimini etkin bir şekilde yönetiyor, olumlu.

Genel Yönetim Giderleri

Brüt Faaliyet Kârı kaleminden sonra faaliyet giderleri olarak karşımıza üç tane gider kalemi çıkıyor. Bu kalemler işletmenin genel yönetim giderlerini, pazarlama dağıtım ve satış giderlerini, araştırma ve geliştirme giderlerini içeriyor. Bu faaliyet giderleri kalemlerinin birincisi aşağıdaki görselde de gördüğünüz gibi “Genel Yönetim Giderleri” kalemi ile başlıyor. Genel Yönetim Giderleri işletmelerin yönetim fonksiyonları, organizasyon ve kadro kuruluşu, büro hizmetleri, kamu ilişkileri, güvenlik, hukuk işleri, personel işleri, kredi ve tahsilatı da kapsayan, muhasebe ve mali işler servislerin vb. giderlerinin takip edildiği hesaptır.

“Bir işletmenin yönetiminde gerekli olan fakat ne üretim, ne de satış ve dağıtım giderleri ile doğrudan doğruya ilgisi olmayan endirekt malzeme, endirekt işçilik, memur ücret ve giderleri, dışarıdan sağlanan fayda ve hizmetler vergi resim ve harçlar, çeşitli giderler ve amortisman ve tükenme payları giderleridir. Söz konusu giderler işletmenin yönetim işlevi ile ilgili olarak ortaya çıkan yönetim gider yerlerine ait giderlerdir.

632 Nolu Genel Yönetim Giderleri hesabının tutarı, gelir tablosunun bu bölümünde raporlanır. Genel Yönetim Giderlerinin hangi gider unsurlarından oluştuğunun bilinmesinin istendiği durumda; “770 Genel Yönetim Giderleri” hesabı ile dağıtımdan genel yönetim gider yerlerine yüklenilen giderlerin göz önünde bulundurulması gerekir.”

Kaynak:“Finansal Tablolar ve Mali Analiz Teknikleri” 

Genel yönetim giderleri kalemine baktığımızda bir önceki döneme göre %34 artmış. Bu kalem bir gider kalemi, yani bir maliyet unsuru kalemi olduğu için biz olabildiğince şirketin bu genel yönetim giderleri kalemini artırmamasını mümkünse azaltmasını, düşürmesini isteriz ki, gelir tablomuzun sonuna geldiğimiz de net dönem kârımız yüksek olsun. Şirketin satışlarını %50 artırdığı bir durumda genel yönetim giderlerini %34 artırması kabul edilebilir ve olumlu. Tabii bu durumda dönemin enflasyon oranları TÜFE-ÜFE oranlarını baz alarak genel yönetim giderlerini kıyaslamak lazım. Doğal olarak enflasyon sebebi ile maliyet artışları oluyor. Şirketlerin bu durumda ellerinde olmayan sebepler ile maliyetlerini artırmasını hoş ve anlaşılabilir olarak karşılayabiliyoruz. Bir de bu enflasyon artışlarına rağmen maliyetlerini düşürebilen şirketler vardır ki, işte o şirketler çok kaliteli ve değerli yönetime sahip şirketlerdir. Bizimde yatırımcılar olarak böyle kaliteli şirketleri bulmamız için gider kalemlerinden maliyet yönetimi kalemlerini derinlemesine analiz ederek şirket yönetiminin kalitesini tespit edebiliriz.

Genel yönetim giderlerinin alt kalemlerini anlamak için 30,31 nolu finansal tablo dipnotlarına gidip detayları anlamaya çalışılabilir.

Pazarlama Giderleri

Pazarlama giderleri, pazarlama satış ve dağıtım giderleri kalemidir. Bu kalem işletmenin ürettiği mamul ve hizmetlerin tüketiciye yani müşteriye ulaşana kadar harcadığı gider kalemidir. Genel yönetim giderlerinde olduğu gibi bu kaleminde mümkün olduğunca az artmasını isteriz, çünkü net dönem kârımızı etkileyen bir maliyet kalemidir.

“Pazarlama, satış ve dağıtım giderleri; bir işletmenin mamul ve hizmetlerinin pazarlanması, satış ve dağıtım faaliyetleri için yapılan işlevlere ilişkin giderlerdir. Başka bir deyişle, malın üretilip veya satın alınıp depoya girdiği andan tüketicilere ulaştırılıp paraya çevrilinceye kadar geçen zaman süresi içerisinde yapılan işlevlere ilişkin endirekt malzeme, endirekt işçilik, memur ücret ve giderleri, dışarıdan sağlanan fayda ve hizmetler, çeşitli giderler, vergi resim ve harçlar, amortismanlar ve tükenme paylarıdır. Söz konusu işlevler; pazarlama yönetimi, pazarlama araştırması, mamullerin piyasa gereksinmelerine göre idaresi, acentalar aracılığı ile satış, reklam işleri, satışların geliştirilmesi, mamullerin toplanması ve tüketicilere teslimidir. Bu işlevlerin maliyetleri, gerçekleştikleri dönem içinde tükenen harcamalar niteliğinde olduklarından, dönem hasılatı ile uygun bir biçimde karşılaştırılmaları gerekmektedir. Pazarlama maliyetlerine ilişkin yukarıda sıralanan gider türlerini oluşturan gider öğelerini şu şekilde sıralayabiliriz;

-Pazarlama gider yerlerinin kullandığı çeşitli malzeme giderleri,
-Pazarlama gider yerlerinde çalışan işçilerin ücret ve ekleri,
-Pazarlama gider yerlerinde çalışan personele ödenen maaş ve ekleri,
-Pazarlama faaliyeti ile ilgili dışarıdan alınan hizmetler,
-Bayilere dağıtım giderleri,
-Bölge depolarına taşıma giderleri,
-İhracat navlun giderleri,
-Çeşitli taşıma giderleri,
-Liman giderleri,
-Yükleme boşaltma giderleri,
-Satış komisyonları,
-Çeşitli giderler,
-Sigorta giderleri,
-Reklam ve satışları teşvik giderleri,
-Kira giderleri,
-Seyahat giderleri,
-Amortisman vb. gibi

Gelir tablosunda, Pazarlama Satış ve Dağılım Giderleri 631 Nolu “Pazarlama Satış ve Dağıtım Giderleri” hesabının toplamına eşit olur. “Pazarlama Satış ve Dağıtım Giderleri”, 760 Nolu “Pazarlama Satış ve Dağıtım Giderleri” tutarı ile dağıtımdan gelen giderlerden oluşur. Diğer bir deyişle pazarlama gider yerlerinin giderlerinin toplamıdır.”

Kaynak:“Finansal Tablolar ve Mali Analiz Teknikleri” 

Pazarlama giderlerindeki artışa baktığımızda %49’luk bir artış olduğunu görüyoruz. Faaliyet giderleri içerisinde ciddi bir yekün tutuyor. Neredeyse Hasılat kalemi ile aynı oranda artmış, analiz yapan kişilere göre değişmek ile beraber, benim kendi şahsi fikrimce hasılat artış oranın ne kadar altında olursa o kadar olumlu. Hasılat oranında artması nötr, hasılattan fazla artması ise olumsuz bir durumdur. Ama dönemin makroekonomik konjonktürünü göz önüne aldığımız zaman; navlun, lojistik ve ulaştırma fiyat artışları gibi sebeplerle bu artışın gerçekleştiğini düşünürüm. Bu maliyet artışlarını daha iyi anlamak için şirketin faaliyet raporlarını ve finansal raporlarını okumuş olmak analizimizi sağlıklı bir şekilde yorumlamamız bakımından faydalı olacaktır.

Araştırma ve Geliştirme Giderleri

Araştırma ve geliştirme giderleri şirketlerin modern sanayiye, gelişen teknolojiye ve gelişen ekonomik şartlara uyum sağlaması, sektörlerinde pazar paylarını korumaları ve hedef müşteri kitlelerini kaybetmemeleri için sürekli gelişim ve inovasyon halinde olmaları gerekmektedirler. Ki bu şirketler rekabet avantajlarını sürdürsünler ve şirketin faaliyetleri devam etsin. Yoksa ki teknolojiye ayak uyduramayan sanayisi, makine ve teçhizatı gelişmemiş ürün çeşitliliği ve kalitesi piyasada geriye düşmüş, yeteri kadar değer ve talep görmüyorsa artık o şirket için tehlike çanları çalmaya başlamış demektir. Bu sebeple şirketlerin sürekli gelişimleri için araştırma ve geliştirme harcamaları yapmaları gerekmektedir.

Araştırma ve geliştirme giderleri kalemi diğer pazarlama ve genel yönetim giderleri kalemi gibi bir gider kalemidir. Artması şirketin kasasını negatif anlamda etkiler olumsuz bir durum aslında. Ama geleceğe dönük yatırım faaliyetleri, şirketlerin yeni ürün geliştirmeleri ve gelecekte şirketlerin kârlılığına olumlu veya olumsuz etki yapacağına dair yapılan AR-GE harcamalarından bir ip ucu alabiliriz. Faaliyet raporlarını detaylı okuyup yapılan AR-GE harcamalarının şirkete gelecek dönemdeki etkisini anlamaya çalışabiliriz. Bu kalemi bu gözle incelememiz gerekiyor.

“Günümüzde, modern endüstri organizasyonlarında, araştırma ve geliştirme giderleri bir zorunluluk halini almıştır. Çünkü, ekonomik faaliyetlerde meydana gelen teknolojik gelişmeler işletmenin sık sık değişiklikler yapmasını gerektirmektedir. Yeni mamul türlerinin geliştirilmesi veya mevcut mamullerin geliştirilmesi amacıyla yapılan araştırma giderleri ile mevcut yöntem ve işlemlerin geliştirilmesi ve buna benzer nedenlerle yapılan giderler, araştırma ve geliştirme giderleri arasında yer almaktadır.

Genellikle üretim işletmelerinde yapılan araştırma ve geliştirme giderlerinin, her yıl tekrarlanmaları ve projelerin sağlamış olduğu yararların ölçülememesi veya yararlı olacağı dönemin kesinlikle saptanamaması nedenleriyle faaliyet giderleri olarak kabul edilmesi ve doğdukları an gider olarak kaydedilmesi uygun görülmektedir. Ancak, tek bir projenin yararlı sonuçları hakkında kesin bilgiler elde edilmesi (örneğin; ihtira beratı, marka, patent gibi) hallerinde araştırma ve geliştirme giderlerinin faaliyet giderleri yerine, duruma göre maddi olmayan duran varlıklara veya özel tükenmeye tabi varlıklara alınması gerekli olacaktır. Bu giderlerin aktifleştirilmeleri durumunda; bu döneme isabet eden itfa payları bu gider hesabında yer alacaktır. Araştırma geliştirme giderleri 630 nolu hesabın tutarı kadar olmalıdır. Bu tutarın hangi gider unsurlarından oluştuğu 750 numaralı hesap incelenerek ve dağılımdan gelen giderler göz önünde bulundurularak saptanır.”

Kaynak:“Finansal Tablolar ve Mali Analiz Teknikleri” 

Baktığımızda Şişecam’ın AR-GE harcamaları bir önceki döneme göre %90 artmış. Bunun nedenlerini finansal tablo dipnotları ve faaliyet raporlarından şirket haberlerinden öğrenebiliriz. Benim okuduğum kadarıyla şirketin pek çok farklı alanda yeni tasarımları ve geliştirme içinde oldukları projeleri vardı. Şirketin geleceği adına olumlu.

Esas Faaliyet Giderleri

Esas Faaliyet Giderleri grafiğine baktığımızda şirketin yukarıda Net Satış Maliyeti grafiğinde gördüğümüz gibi, hem Satışların Maliyetini düşürmüş, hemde Esas Faaliyet Giderleri kalemini bir önceki döneme göre düşürmüş, çeyreklik olarak artmış olsa bile genel olarak olumlu. Şu an için esas faaliyet giderlerinin net satışlara oranı %17,72. Formül ise şu şekilde oluyor: (Genel Yönetim Giderleri + Pazarlama Giderleri + Araştırma Geliştirme Giderleri / Hasılat)=Esas Faaliyet Giderleri

Net Esas Faaliyet Kârı (NET EFK)

Net Esas Faaliyet Kârı , Net Faaliyet Kârı olarak da kullanabiliriz. Net Faaliyet Kârı dediğimiz kalemden biraz bahsetmek istiyorum. Muhasebeciler ve finansçılar aynı tabloları kullanmalarına rağmen tablolara ve kalemlere bakış açıları farklılık gösterebiliyor ve çok farklı anlamlar çıkarılabiliyor. Örneğin Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’nde Net Esas Faaliyet Kârı/ Net Faaliyet Kârı diye bir terim yok. Ama finansçılar arasında bu terim kullanılıyor. Çünkü finansçılar, finansal yatırımlarından getiri/kazanç odaklı finansal tabloları inceliyor. Muhasebe kısmı ise VUK’a göre tutuluyor ve şirketlerin vergisel yükümlülüklerini yerine getirmeleri için gereklidir. Finansal tablolar ise TFRS-UFRS ye göre düzenleniyor fark buradan kaynaklı oluyor. 

Net Faaliyet Kârını finansal tablolarda göremiyoruz. Bizim finansal tablolarda gördüğümüz aşağıdaki görselde olduğu gibi Esas Faaliyet Kârı kalemidir. Burada hesaplama aşağıdaki altı kalemin sırasıyla birbirinden mahsuplaşması ile oluşuyor. Yani ticari faaliyetlerden brüt kâr kalemi 11.180.296 TL idi.

Öncelikle şunu da hatırlatayım parantez içinde gösterilen tutarlar eksi değerlerdir. Yani genel yönetim giderleri (1.514.634) diyorsa bunun anlamı şudur: Bu tutar eksi bir gider olmuştur, bu sebeple bu tutarı brüt faaliyet kârı kaleminden çıkartmamız gerekiyor anlamı çıkar.
Aşağıdaki sayıların hesaplanması şu şekilde oluyor:
(11.180.296 TL – 1.511.634 -4.056.158 – 111.625 + 4.115.299- 3.388.155 + 216.937)=6.444.960 TL Esas Faaliyet Kârı kalemine ulaşıyoruz.

Net Faaliyet Kârı dediğimiz kalem ise şirketin direkt olarak faaliyet kârına odaklanan ve esas faaliyetlerden diğer gelirler ve giderler kalemini, özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımların kârlarını hiç hesaba dahil etmeyen yalnızca brüt faaliyet kârından genel yönetim giderleri, pazarlama giderleri ve araştırma ve geliştirme giderleri kalemlerinin çıkarılması suretiyle bulunan değerdir Net Faaliyet Kârı.

Net Faaliyet Kârı grafiğini aşağıya ekledim. Grafiğe baktığımızda şirketin Net EFK’ı çok olumlu bir şekilde yükselmiş. Örnek olarak Şişecam’ın Net Faaliyet Kârını hesaplayalım.

Formül: (Ticari Faaliyetlerden Brüt Kâr (Zarar) – Genel Yönetim Giderleri – Pazarlama Giderleri- Araştırma ve Geliştirme Giderleri)= Net Faaliyet Kârı

(11.180.296TL – 1.511.634 -4.056.158 – 111.625)= 5.500.879 TL

Bir önceki dönem Net EFK 2.754.566 TL iken, cari dönemde Net EFK 5.500.879 TL’ye çıkmış. %99,7’lik bir Net EFK artışından söz etmemiz mümkün. Çok olumlu.

Esas Faaliyetlerden Diğer Gelirler

Esas Faaliyetlerden Diğer Gelirler kalemi ise şirketlerin esas faaliyetleri dışında oluşan gelirlerini gösteren bir kalemdir. Bu kalemleri şöyle ifade edebiliriz; bağlı ortaklıklardan gelen temettüler, iştiraklerden gelen temettüler ve diğer temettü gelirleri, faiz gelirleri, reeskont faiz gelirleri, yurt dışına yapılan satışlardan oluşan döviz kur farkı gelirleri gibi esas faaliyeti dışında oluşan gelirlerin hesabı bu kalemde tutulur.

“İşletmenin esas faaliyeti dışında, iştiraklerden, bağlı ortaklıklardan elde edilen temettü gelirleri ile faiz ve diğer temettü gelirleri, reeskont faizleri, komisyon gelirleri, kambiyo kârları gibi diğer süreklilik gösteren olağan faaliyetlerden elde edilen gelir ve kârlar bu bölümde gösterilir. 64. grupta yer alan hesaplardan oluşur. Bu bölümde yer alan hesaplar aşağıdaki gibidir.

1- İştiraklerden Temettü Gelirleri: İştiraklerden alınan temettüleri içerir.

2-Bağlı Ortaklıklardan Temettü Gelirleri: Bağlı ortaklıklardan alınan temettü gelirlerini gösterir.

3-Faiz Gelirleri: Mali yatırımlardan sağlanan her türlü faiz gelirlerini içerir.

4-Komisyon Gelirleri: Tahakkuk eden her türlü komisyon gelirini içerir. Komisyonculuk faaliyeti, esas faaliyeti olan işletmelerde satışlarda gösterilir.

5-Konusu Kalmayan Karşılıklar: Aktifle ilgili olarak ayrılan karşılıkların, menkul kıymet değer düşüklüğü karşılığı, şüpheli alacaklar karşılığı, stok değer düşüklüğü karşılığı, iştirakler, bağlı ortaklıklar değer düşüklüğü karşılığı v.b. gibi, iptal edilen tutarlarını içerir.

6-Menkul Kıymet Satış Kârları: Menkul kıymetlerin elden çıkartılması sonucu ortaya çıkan kârları içerir.

7-Kambiyo Kârları:Faaliyetlerle ilgili kambiyo kârlarını içerir. İhracatla ilgili dönem içinde ortaya çıkan kur farkları yurt dışı satışlar içinde gösterilir.

8-Reeskont Faiz Gelirleri: Reeskont faiz gelirlerini içerir.

9-Borsa Değer Artış Kârları:Menkul kıymetlerini borsa fiyatına göre değerleyen firmalarda oluşan borsa değer artış kârlarını içerir.

10-Diğer Olağan Gelir ve Kârlar: Yukarıdaki hesaplar kapsamına girmeyen diğer olağan faaliyetlerden sağlanan gelir ve kârları kapsar. Uluslararası muhasebe standartlarına göre, duran varlık satış kârlarının bu bölümde raporlanması gerekir.”

Kaynak:“Finansal Tablolar ve Mali Analiz Teknikleri” 

Esas faaliyetlerden diğer gelirler kalemine baktığımızda bir önceki döneme göre %129 arttığını görüyoruz. Bu artışın sebeplerini 32 numaralı finansal tablo dipnotuna inerek detaylı şekilde öğrenebiliriz.

32 numaralı dipnota detaylı baktığımızda dört tane kalemdeki büyük değişim göze çarpıyor. Birincisi kur farkı gelirleri, ikincisi hammadde ve malzeme satış kârları, üçüncüsü esas faaliyetlerle ilgili vade farkı gelirleri, dördüncüsü devlet teşvik ve yardımları.

Esas Faaliyetlerden Diğer Giderler

Esas Faaliyetlerden Diğer Giderler kalemi ise Esas Faaliyetlerden Diğer Gelirlerin tam tersi şirketin finansman giderleri dışındaki diğer gider ve zararlarını kapsar.

“İşletmenin esas faaliyet giderleri içinde gösterilmeyen, diğer olağan faaliyetlerle ilgili finansman giderleri dışındaki gider ve zararları kapsar. 65. grupta yer alan hesaplardan oluşur.

Bu grupta yer alan gider unsurları aşağıdaki gibidir.

1-Komisyon Giderleri: İşletmenin diğer olağan faaliyetleriyle ilgili olarak acenta; temsilci ve benzeri işletmelere ödediği komisyon giderlerini içerir.

2-Karşılık Giderleri:Aktifle ilgili olarak ayrılan, menkul kıymet değer düşüklüğü karşılık gideri, şüpheli alacak karşılık giderleri, stok değer düşüklüğü karşılık giderleri, iştirakler, bağlı ortaklıklar değer düşüklüğü karşılık giderleri v.b. gibi diğer aktifle ilgili her türlü karşılık giderini içerir.

3-Menkul Kıymet Satış Zararları: Menkul kıymetlerin elden çıkartılması sonucunda ortaya çıkan zararları içerir.

4-Kambiyo Zararları: Kambiyo zararlarını kapsar. Borçlanmadan doğan kur farkları bu hesapta değil, finansman giderlerinin içinde gösterilir.

5-Reeskont Faiz Giderleri: İşletmenin senetli alacaklarının dönem sonu itibariyle yapılan reeskont faiz giderleri ile borç senetleri reeskontunun izleyen dönem başında iptalinden ortaya çıkan faiz giderlerini kapsar.

6-Borsa Değer Azalış Zararları: Menkul kıymetlerini borsa fiyatına göre değerleyen firmalarda ortaya çıkan borsa değer azalışlarını içerir.

7-Diğer Olağan Gider ve Zararlar: Yukarıdaki hesaplar kapsamına girmeyen diğer olağan faaliyetlerle ilgili gider ve zararları içerir. Uluslararası muhasebe standartlarına göre duran varlık satış zararları bu bölümde raporlanmaktadır.”

Kaynak:“Finansal Tablolar ve Mali Analiz Teknikleri” 

Esas faaliyetlerden diğer giderler kalemine baktığımızda bir önceki döneme göre %160 artış göstermiş, olumsuz bir durum tabi. Ama esas faaliyetlerden diğer gelirler kalemi fazla olduğundan baktığımızda net olarak 727.144 TL net artış olmuş. Olumlu.

Yani Esas Faaliyetlerden Diğer Gelirler ve Giderler kalemi birbirine denk ise faaliyet kârını etkilemiyor. Giderler fazla olursa faaliyet karını negatif etkiliyor, gelirler fazla olursa faaliyet karını pozitif etkiliyor. Kârımızı artırması olumlu bir durum tabii.

32 numaralı finansal tablo dipnotuna indiğimizde artış sebeplerini detaylıca inceleyebiliyoruz.
Aşağıda işaretlediğim gibi şirketin elinde olmayan sebeplerle diğer faaliyet giderlerinde ciddi artışlar olmuş.

Özkaynak Yöntemiyle Değerlenen Yatırımların Kârlarından (Zararlarından) Paylar

Özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımların tanımını Duran Varlıklar yazımızda anlatmaya çalışmıştık. Yine burada hatırlatma yapmakta yarar görüyorum. Özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımlar ne demektir?

Söz gelimi; Kendimize ait olan bir bakkal dükkanımız var ve buna ek olarak yakın bir arkadaşımız ile ek bir bakkal daha açıyoruz ve biz ana bakkal dükkanında kaldığımız için ve diğer açılan ek bakkala daha az sermaye koyduğumuz için bakkalın %40’ına sahibiz. İşte bu yeni bakkalda ki varlığımız bizim ana bakkal bilançomuzda Özkaynak Yöntemiyle Değerlenen Yatırımlar olarak gösterilir.

Gelir tablosunda ise bu yatırımlardan gelen kârlar veya zararlar Özkaynak Yöntemiyle Değerlenen Yatırımların ,Kârlarından(Zararlarından) Paylar olarak gösterilir.

Baktığımız zaman şirketin esas faaliyeti dışında özkaynak yöntemi ile değerlenen yatırımlarından 216.937 TL geliri olmuş. Ve bir önceki döneme göre %116 bir kâr artışı olmuş. Olumlu bir durum. Şirketin kârlılığını olumlu yönde etkiliyor.

16 numaralı finansal tablo dipnotuna gidip özkaynaklar yöntemi ile değerlenen yatırımların hareketlerini inceleyebiliyoruz. Örneğin Pacific Soda LLC şirketi 21 Aralık 2021 tarihi itibariyle %10 daha ek pay satın alınarak müşterek faaliyet olarak konsolide edilmeye başlanmış, yani özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımlar kaleminden çıkarılmış, şirkette ortaklık payı arttığı için muhasebe ilkeleri gereği farklı bölümde hesabı tutulmaya başlanmış. Olumlu.

Esas Faaliyet Karı (Zararı)

Yukarıda anlatmış olduğumuz tüm kalemlerin sonucunda esas faaliyet kârını bulmuş olduk. Yukarıda net faaliyet kârını anlatırken esas faaliyet kârının nasıl hesaplandığını anlatmıştık aslında.

Tekrar hatırlayalım; ticari faaliyetlerden brüt kâr kalemi 11.180.296 TL idi.

Öncelikle şunu da hatırlatayım parantez içinde gösterilen tutarlar eksi değerlerdir. Yani genel yönetim giderleri (1.514.634) diyorsa bunun anlamı şudur: Bu rakam eksi bir gider olmuştur bu sebeple bu tutarı brüt faaliyet kârı kaleminden çıkartmamız gerekiyor anlamı çıkar.
Aşağıdaki sayıların hesaplanması şu şekilde oluyor:
(11.180.296 TL – 1.511.634 – 4.056.158 – 111.625 + 4.115.299 – 3.388.155 + 216.937) =6.444.960 TL Esas Faaliyet Kârı kalemine ulaşıyoruz.

Esas faaliyet kârının trend analizi olarak artışına baktığımızda bir önceki döneme göre +%93 arttığını görüyoruz. Peki bunu nasıl başarmış?

Yani, yazımızın başında ve finansal tablomuzun ilk kalemi ne ile başlamıştık? Hasılat, yani Ciro/Satışlar kalemi ile başladık.

Şirketin Cirosu ilgili dönemde %50 artmıştı. Bu durumda şirket diğer kalemlerde de aynı performansı sergilerse esas faaliyet kârının da normal şartlarda %50 artması beklenirdi. Ama burada baktığımızda ne görüyoruz? Esas faaliyet kârı %93 artmış. Bunun sebebini de yukarıda anlatmaya çalıştım aslında. Zaten bütün bu yaptığımız çalışmaların amacı bu kalemler de artış azalışlar arasında bağlantı kurmak ve sebeplerini anlamak.

Şimdi esas faaliyet kârının neden hasılatın neredeyse bir katı oranında arttığına bakacak olursak; birincisi şirket satışların maliyetini satışlara nazaran %42 artırmış. Dolayısıyla brüt kâr marjı %68 artmış. Bir önceki dönem brüt kâr marjı %31,21 iken cari dönemde %34,87 çıkmış.

Esas faaliyet kârını etkileyen ilk unsur satışların maliyetinin hasılata nazaran görece daha az artmış olması. İkinci olarak en önemli gelir unsuru esas faaliyetlerden diğer gelirler kaleminin esas faaliyetlerden diğer giderler kaleminden net olarak fazla olması. Esas faaliyetlerden diğer gelirler ve giderler kalemini birbirinden çıkardığımızda kasaya pozitif anlamda etkisi 727.144 TL oluyor. Ki, bu da esas faaliyet kârını +%13,21 artıran bir etki yapıyor.

Yukarıda net faaliyet kârını hesapladığımızda 5.500.879 TL bir sonuca varmıştık. Neydi bunun formulü? Brüt faaliyet kârından genel yönetim giderleri, pazarlama giderleri, araştırma ve geliştirme giderlerini çıkardığımız zaman bulduğumuz net faaliyet kârı idi.


5.500.879 TL üzerine + 727.144 TL eklersek eğer 6.228.023 TL toplam tutara ulaşıyoruz. Ve bunun üzerine bir de özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımlardan gelen kâr tutarını ilave edersek 6.228.023+216.937= 6.444.960 TL esas faaliyet kârını buluyoruz. Bu şekilde esas faaliyet kârını oluşturan gelir kalemlerinin sağlıklı bir analizini yapabiliyoruz. Tabii analizimiz henüz bitmedi daha incelememiz gereken kalemler var. Yatırım faaliyetlerinden gelirler kalemi ile devam edeceğiz.

Yatırım Faaliyetlerinden Gelirler ve Giderler

Yatırım Faaliyetlerinden Gelirler ve Giderler kalemini tek bir başlık altında anlatmak ve analiz etmek istiyorum. Örneğin, yatırım faaliyetlerinden gelirler olarak şirketin finansal yatırımlarındaki değerleme artışları gelir olarak sayılabilir. Veya şirketin elinde bulunan arsa, arazi, bina, araç, makine ve teçhizat gibi varlıkların satışından elde edilen gelir, yatırım faaliyetlerinden gelir olarak sayılabilir. Yatırım amaçlı gayrimenkullerin yeniden değerleme farkları şirketin gelirlerini kağıt üzerinde artırabilir. Özellikle gayrimenkullerin yeniden değerleme farklarına dikkat ediniz. En sorunlu ve sıkıntılı kalemlerden biri de bu varlık satışlarından ve değerleme farklarından elde edilen kârlardır. Net dönem kârına ulaşırken bizim istediğimiz esas faaliyet kârındaki net artışı görmektir ve net dönem kârını etkileyen hareketleri anlamaya çalışmaktır. Bu husus da bizi yanıltabilecek en sorunlu kalemlerden birkaçı da bu kalemlerdir. Dolayısıyla şirketimizin esas faaliyetlerinden elde ettiği kârı öğrenebilmemiz için bu kalemleri dikkat ile analiz etmemiz gerekiyor.

Yatırım faaliyetlerinden gelir ve giderler kalemlerinin detaylı sunumu 33 numaralı dipnotta bölümlerine ayrılarak anlatılmış.

Şimdi şöyle aşağıdaki görsele baktığımızda mavi kutucuk içine alınan ve mavi ok ile gösterilen kutucuklar yatırım faaliyetlerinden elde edilen net gelir, 3.331.270 TL yatırım faaliyetlerinden gelir olmuş. Bu geliri oluşturan gelir unsurlarına baktığımızda ilk olarak 2.637.227 TL ile birinci sırada, “Vadeye kadar elde tutulacak finansal varlıkların değerleme kârları“nı görüyoruz. Bu kalem şirketin elinde tuttuğu yatırım amaçlı çeşitli finansal varlıklardan elde ettiği gelirleri gösteren bir değerleme artışı, yani geliri. Esas faaliyeti ile alakalı bir geliri olmadığının altını çizelim. Esas faaliyet kârı ile alakalı bölümü yukarıda anlattık. Buradan sonrası artık şirketin esas faaliyeti dışında diğer gelirler ve giderlerini oluşturan bölümler ve bu bölümlerin gelir tablosuna ve son olarak net dönem kârına nasıl bir etki yaptığını ve yapıldığını anlattığımız bölüm.

İkinci olarak ise 586.297 TLYatırım amaçlı gayrimenkullerin yeniden değerleme artışı“ndan kaynaklanan bir gelir olduğunu görüyoruz. Burası önemli! Bazı şirketler görürsünüz net dönem kârlarında muazzam kâr patlamaları olur. “Nasıl olur ya? Bu şirket nasıl bu kadar kâr etmiş?” dersiniz. Gelir tablosunu derinlemesine analiz edip baktığınız zaman görürsünüz ki şirketin esas faaliyeti ile alakalı olmayan elinde duran maddi duran varlık değerleme farkından oluşan, yani kağıt üzerinde nakdi olmayan bir gelir artışı olduğunu görürsünüz. Şirket seçimlerinde yaygın olarak borsa yatırımcılarının kullandığı F/K(Fiyat/Kazanç) rasyosunu kullanarak yaptığımız analizlerde F/K rasyosu net dönem kârını baz alan bir rasyo olduğu için bizleri yanıltabiliyor. O yüzden net dönem kârını oluşturan unsurları detaylıca analiz ettikten sonra F/K rasyosuna o şekilde bakmak kanaatimce daha yararlı olacaktır.
(F/K hakkındaki çalışmama buradan ulaşım sağlayabilirsiniz, tıklayınız.)

Kırmızı kutucuk ve oklar ile işaretlediğim kalemler ise yatırım faaliyetlerinden giderler; (719.780) TL yatırım faaliyetlerinden gider olmuş. Yatırım faaliyetlerinden gelirler kalemin de anlattığım gibi vadeye kadar elde tutulacak finansal varlık değerleme farkından (597.696) TL zarar olmuş. İkinci olarak maddi duran varlık yeniden değerlemesinden (90.128) TL değer kaybı olmuş. Üçüncü olarak ise maddi duran varlık satışlarından (31.956) TL şirket zarar etmiş.

Son olarak yatırım faaliyetlerinden gelir/giderlerinin net durumuna baktığımızda sarı kutucuklar ve oklar ile işaretlediğim kısımlar bu faaliyetlerden oluşan net artış/azalışı gösteriyor. Yani yatırım faaliyetlerinden gelir giderin net durumu 2.611.490 TL pozitif bir artış ile yukarıda esas faaliyet kârı sonucunda bulduğumuz 6.444.960 TL’nin üzerine eklenerek şirketin kârına ciddi anlamda bir destek olmuş ve bu kısıma kadar oluşan kâr toplamı 9.056.450 TL olmuş. Yatırım faaliyetlerinden gelir ve giderlerin artış/azalışların nedenlerini finansal tablo dipnotlarını detaylıca okuyarak analiz edip daha sağlıklı bir fikir yürütebilirsiniz. Buradan sonra “TFRS-9 Uyarınca Belirlenen Değer Düşüklüğü Kazançları (Zararları)” ve “İştirakler, Müşterek Kontrol Edilen İşletmeler ve Bağlı Ortaklıklardan Diğer Gelirler (Giderler)” olarak iki kalem var, bu kalemlerinde yatırım faaliyetlerine etkisini inceleyip bu kısımı kapatacağız.

TFRS-9 Uyarınca Belirlenen Değer Düşüklüğü Kazançları (Zararları)

TFRS- 9: Bu Standardın amacı, finansal tablo kullanıcılarına işletmenin gelecekteki nakit akışlarının tutarını, zamanlamasını ve belirsizliğini değerlendirmeleri için ihtiyaca uygun ve faydalı bilgiyi sunacak şekilde finansal varlıklara ve finansal yükümlülüklere ilişkin finansal raporlama ilkelerini belirlemektir.

Değer düşüklüğü hükümlerinin amacı nedir?

• «Değer düşüklüğü hükümlerinin amacı, ilk defa finansal tablolara alınmasından bu yana kredi riskinde
önemli artışlar olan tüm finansal araçlar için – bireysel ya da toplu olarak – makul ve ileriye yönelik olanlar da dâhil desteklenebilir tüm bilgiler dikkate alınarak ömür boyu beklenen kredi zararlarının finansal tablolara alınmasıdır» (TFRS 9, paragraf 5.5.4).

Kredi Zararı Nedir?

• Sözleşme uyarınca gerçekleşmesi gereken nakit akışlarının tamamı ile işletmenin tahsil etmeyi beklediği nakit akışlarının tamamı arasındaki farkın etkin faiz oranı üzerinden hesaplanan bugünkü değeridir.

Beklenen Kredi Zararları (Expected Credit Losses/ ECL) Nedir?

• Kredi zararlarının, ilgili temerrüt risklerine göre ağırlıklandırılmış ağırlıklı ortalamasıdır.

Kaynak: TBB Sunum 28 Şubat



TFRS-9 kavramı uzmanlık gerektiren bir konu ve daha çok bankalarda kullanılıyor. Şişecam bilançosunu İş bankası grubu tuttuğu için ve İş bankası ile ortaklık olduğu için bilançoya dahil ediliyor. Biz genel olarak mantığını anlasak yeterli. Kısaca TFRS-9’a göre şirketler gelecekte nakit akışları riskine karşılık olarak ayırdıkları değer düşüklüğü sonucunda ellerinde kalan değer kaybı veya kazançlarını ifade ediyor.

Baktığımız zaman şirketin bu kalemde zarardan ziyade 63.624 TL kârı olmuş, olumlu. Bu oluşan kâr da yukarıdaki yatırım faaliyetlerinden gelir ve giderler kalemlerinden sonra bulduğumuz 9.056.450 TL’nin üzerine eklendiğinde 9.120.074 TL olmuş.

İştirakler, Müşterek Kontrol Edilen İşletmeler ve Bağlı Ortaklıklardan Diğer Gelirler (Giderler) kalemi ile devam edelim.

İştirakler, Müşterek Kontrol Edilen İşletmeler ve Bağlı Ortaklıklardan Diğer Gelirler (Giderler)

İştirakler, müşterek kontrol edilen işletmeler ve bağlı ortaklıklardan diğer gelirler ve giderler kalemi. İsminden de anlaşıldığı üzere şirketin kendi ana ortaklığa ait faaliyetleri dışında bulunan diğer gelirlerini veya giderlerini gösteren bir kalem.

Söz gelimi, sizin kendinize ait bir işletmeniz var, bu işletme sizin esas faaliyet alanınız ve ana işiniz. Bir de farklı farklı dostlarınız ile kurduğunuz küçük ortaklıklar ile kurulan başka küçük işletmeleriniz var. Bu diğer işlerdeki söz haklarınız ve paylarınıza göre yukarıdaki sıralanan iştirakler, müşterek kontrol edilen işletmeler ve bağlı ortaklıklar olarak ayrıca sınıflandırılıyor. İşte sizin de böyle diğer küçük işletmelerinizden gelen gelirler veya giderleri muhasebeleştirdiğinizde, sizinde bu şekilde kalemlere ayırmanız gerekecek gelirlerinizi. Çünkü esas faaliyet gelirinizi/ giderinizi görmeniz ve diğer gelirlerinizi / giderlerinizi görmeniz bakımından bu şarttır.

Baktığımız zaman şirketin bir önceki dönem iştirakler, müşterek kontrol edilen işletmeler ve bağlı ortaklıklarından her hangi bir geliri veya gideri bulunmuyormuş. Lakin cari döneme bakıldığında 515.153 TL bir gelir olmuş görünüyor. Şirketin gelirini artırması bakımından olumlu. Bu durumda şirketin buraya kadar ki toplam kâr tutarı: 9.120.074 TL + 515.153 TL = 9.635.227 TL olmuş.

Bu oluşan gelirin yapısını öğrenmemiz ve gelecek dönemlerde de “bu kâr gelmeye devam edecek mi?” diye düşünebiliriz. Bu fikir çilesini sona erdirmek için 33 numaralı finansal tablo dipnotuna gittiğimizde çok detaylı açıklamalar bulabiliyoruz. Örneğin, Grup %50 pay oranıyla özkaynaktan pay alma yöntemiyle değerlediği Pacific Soda LLC şirketini, 21 Aralık 2021 tarihinde var olan payının da üzerine %10 ilave alım yaparak şirketteki ortaklığını %60’a yükseltmiş ve bu alım ile şirketin kontrolünün Grup’a geçmesiyle birlikte artık bu yatırım bağlık ortaklık niteliği kazanmış ve TFRS-3 “İşletme Birleşmeleri” muhasebe standardına göre etkileri finansal tablolarda düzenlenmiş.

515.153 TL’nin nasıl ve ne şekilde oluştuğunu aşağıdaki görsel detaylı anlatıyor. Ortaklık payı artırılan şirketin %60’lık paya isabet eden gerçeğe uygun değer farkı 781.699 TL bu tutardan şerefiye tutarı olan (439.598 TL) çıkarıldığında 342.101 TL gerçeğe uygun değer farkı kârı kalıyor. (siyah kutucuk ve siyah ok ile aşağıda gösteriliyor)

Daha sonra Grup özkaynaktan pay alma metoduyla muhasebeleştirdiği Pasific Soda LLC şirketini ilave pay alımı nedeniyle özkaynak yönteminin uygulamasının bırakılması nedeniyle diğer kapsamlı gelirde “kâr veya zararda yeniden sınıflandırılacak” (özkaynaklar yazımızda bu kısımı anlatan bölümü bulabilirsiniz) hesap grubundaki “yabancı para çevrim farkları” hesabını TMS-28 “İştiraklerdeki ve İş Ortaklıklarındaki Yatırımlar” muhasebe standardı gereğince kâr veya zararda muhasebeleştirmiştir.
Bu doğrultuda Pasific Soda LLC şirketinin yabancı para çevrim farklarından Grup’un payına isabet eden tutar 173.052 TL pozitif, olumlu anlamda bir artış olmuş. Şirketin kârını artıran bir durum, olumlu. 173.052 TL ile 342.101 TL topladığımızda 515.153 TL tutarını buluyoruz.

Finansman Geliri (Gideri) Öncesi Faaliyet Kârı (Zararı)

Yukarıda anlattığımız tüm hesaplamalar sonucunda “Finansman Geliri (Gideri) Öncesi Faaliyet Kârı (Zararı)“na ulaşıyoruz.

Finansman geliri gideri öncesi faaliyet kârı, bize şirketin yabancı kaynak, yani bankalardan kredi ve diğer finansal borçlanma araçları ile sağlanan; tahvil, bono, eurobond ihraç etmeden elde ettiği tüm faaliyetlerin kârını veriyor.

Buraya kadar anlattığımız kısımlarda, şirketin hiç kredi kullanmadan tüm faaliyet alanlarından ve yatırımlarından elde ettiği kârları analiz ettik. Gelir tablosunda ve net dönem kârının içerisinde dışarıdan sağlanan yabancı kaynaklar gelir ve kâr olarak gösterilmektedir. Esas itibari ile bu durum şirket seçimlerinde direkt net dönem kârına odaklanıldığında bizleri yanıltabiliyor. Çünkü, net dönem kârı bizlere sonucu veriyor, nedenlerden bahsetmiyor. O sebep ile gelir tablosunun detaylı analizinin yapılması, yatırım yapacağımız şirketlerin derinlemesine tanımamıza ve kârı oluşturan unsurları sağlıklı bir şekilde anlayabilmemiz bakımından çok değerli olduğunu düşünüyorum.

Finansman geliri gideri öncesi faaliyet kârı artışına baktığımızda bir önceki dönem 4.338.024 TL imiş cari dönemde 9.635.227 TL olmuş. Artış oranına baktığımızda %122,11’lik bir artış var çok olumlu. Lakin şunu unutmayalım analizimizin başında da söylediğimiz hasılat kalemi %50 artmıştı. Hasılat %50 artmış iken finansman geliri gideri öncesi faaliyet kârının %122,11 artışını yukarıda yaptığımız analizlerden anlayacağız. Sadece yatırım faaliyetlerinden 3.190.267 TL bir gelir olmuş ve yatırım faaliyetlerinden gelirlerin bu kısıma kadar oluşan finansman geliri gideri öncesi faaliyet kârına oranı %33,11, net faaliyet kârının buradaki payı 5.500.879 TL idi. Net faaliyet kârının finansman geliri gideri öncesi faaliyet kârına oranı %57,09 bu oran ile şirketin esas faaliyetlerinden kâr üretme becerisindeki gücünü anlıyoruz.

Bir soru var ki, bu soru bence çok önemli: “Bu kârlar sürdürülebilir mi?” İşte esas önemli nokta burası. Öncelikle şirketlerin net esas faaliyet kârlarından ne kadar kâr üretebildiğini analiz etmemiz ve ardından diğer gelirlerden yani, yatırım faaliyetlerinden oluşan gelirlerin sürdürülebilir olup olmadığını analiz etmemiz gerekli. Bunun içinde şirketin faaliyet raporları, haber akışları, şirketin yatırımcı sunumları ve genel kurul toplantıları dikkatlice takip edilmeli. Ancak bu şekilde saydığım haber akışı verileri ile geleceğe yönelik bir kâr tahmini öngörüsünde bulunabiliriz.

Finansman Geliri /Gideri

Evet, finansman geliri gideri öncesi faaliyet kârından sonra geldik finansman geliri ve gideri kalemine.
Bu başlıkta iki kalemi birden anlatmaya çalışacağım.

Finansman gelirleri şirketin faaliyetleri dışında , kambiyo kârları, banka kredileri, faiz gelirleri, tahviller, bonolar ve eurobondlar gibi bütün finansman kaynaklarının gelirlerinin ve giderlerinin takip edildiği hesap kalemleridir.

Yani bu kalemler sayesinde hem finansman gelir kaynaklarını ve finansman maliyeti giderlerini ölçebiliyoruz, hemde şirketin net dönem kârına ulaşırken kârı oluşturan unsurlarını analiz edebiliyoruz. O yüzden çok kıymetli ve değerli bir veri seti olarak çıkıyor karşımıza finansman geliri ve gideri kalemleri.

Finansman geliri kalemine baktığımızda %166’lık ciddi bir artış görüyorum. 4.651.253 TL’den 12.354.552 TL’ye yükselmiş finansman gelirleri kalemi. Burada da bakmamız gereken bu finansman gelirinin yapısı. Yani hangi kaynaklardan oluşuyor bu finansman gelirleri? Aşağıda 34 numaralı finansal tablo dipnotunda detayları inceleyeceğiz.

Finansman giderleri kalemine baktığımızda ise %90’lık bir artış görüyorum. 5.734.093 TL’den 10.912.241 TL’ye yükselmiş . Şimdi öncelikle finansman gelirlerinin finansman giderlerinden fazla olması bir kere çok olumlu. En azından finansman geliri/gideri öncesi faaliyet kârı(zararı) kalemini eksiye düşürmeden yani kârı etkilemeden net dönem kârına ulaşabileceğiz demektir(Sürdürülen faaliyetler vergi giderinden sonra).

Finansman gelirinin finansman giderleri kaleminden fazla olmasını isteriz. Çünkü finansman giderleri finansman gelirlerinden fazla olursa faaliyet kârımızı eritir.

Bu kapsamda bakıldığında cari dönemde finansman gelirleri 12.354.552 TL olurken finansman giderleri kalemi (10.912.241) TL olmuş. Net olarak baktığımızda: 12.354.552-10.912.241=1.442.311 TL net geliri olmuş finansman faaliyetlerinden. Bu olumlu bir durum. Çünkü finansman geliri gideri öncesi faaliyet kârının üzerine pozitif anlamda bir katkı yapacaktır. Bir önceki dönem finansman geliri/gideri net olarak – 1.082.840 TL zarardan +1.442.311 TL olmuş. Çok olumlu.

Finansman geliri gideri öncesi faaliyet kârı (zararı) 9.635.227 TL idi üzerine 1.442.311 TL finansman faaliyetlerinden net geliri eklediğimizde Sürdürülen Faaliyetler Vergi Öncesi Kârı (zararı) kalemine ulaşıyoruz. Sürdürülen Faaliyetler Vergi Öncesi Kârı 11.077.538 TL olmuş. Hatırlıyorsunuz değil mi? Net esas faaliyet kârımız 5.500.879 TL idi. Daha sonra diğer faaliyetlerin de etkisi ile vergi öncesi kâr 11.077.538 TL’ye çıktı. Bizim bu gelir tablosu analizinde temel olarak önceliğimiz net faaliyet kârının kâr üzerindeki etkisini anlamak. Diğer gelirler ve giderler ikinci planda kalıyor. Esas önemli konumuz net esas faaliyet kârının, net dönem kârı içindeki payının yüksek olmasıdır. Böyle bir şirket hem kendisine, hem şirket ortaklarına, hem çalışanlarına, hem borç aldığı bankalara, hemde ticari ilişki içinde olduğu müşterilerine ve alacaklılarına karşı çok sağlıklı ve kazançlı bir şekilde faaliyetlerini sürdürecektir.

Şimdi finansman gelirlerinin ve giderlerinin 34 numaralı finansal tablo dipnotuna baktığımızda finansman gelirini oluşturan en büyük kalemin nakit olarak kambiyo kârlarından oluşan, yani döviz kur farkı 10.134.587 TL ile finansman gelirleri içerisinde çok büyük bir payı oluşturuyor. Finansman gelirlerinden banka kredileri, çıkarılmış tahvillere baktığımızda kur farkından dolayı gelir elde ettiğini görüyorum. Olumlu. İlgili dönemde yaşanan döviz şokuna rağmen şirket kur farkından ciddi kâr yazmış, kur gideri ise gelirine göre düşük kalmış. Olumlu.

Finansman giderleri kalemine baktığımızda nakit ve nakit benzerleri olarak net kambiyo zararı -3.252.460 TL yazılmış. Banka kredileri -1.748.052 TL ve çıkarılmış tahviller -4.232.061 ciddi kur farkı zararı olmuş. Finansman geliri/giderine net olarak baktığımızda şirket finansman gelirini cari dönemde iyi yönetmiş. Bir önceki dönemde net olarak zarar yazmış, cari dönemde ise +1.442.311 TL pozitif kapatmış. Olumlu. Demek oluyor ki şirket yaşanılan döviz kuru şokundan pozitif anlamda etkilenmiş, net olarak zarar yazmamış. Olumlu.

Sürdürülen Faaliyetler Vergi Öncesi Karı (Zararı)

Sürdürülen faaliyetler vergi öncesi kârı basit bir ifade ile tanımını yapacak olursak: Makalemizin başından bu kısıma kadar bütün faaliyetler sonucunda, Hasılat dan satışların maliyetini düştükten sonra kalan brüt kâr. Brüt kârdan faaliyet giderlerini düştükten sonra kalan faaliyet karı ve ardından yatırım faaliyetlerinden gelirler giderler kaleminin netini hesapladıktan sonra finansman faaliyetlerinden gelir giderini de eklediğimiz kalan tutar, vergi öncesi faaliyet kârı oluyor.

Yani diyor ki bu kalem; işletme hammaddeyi aldı. üretti, sattı tüm üretim maliyetlerini hesapladı ve satışların maliyetini düştü. ardından genel yönetim ve faaliyet giderlerini içerisinden çıkardı arkasından yatırım faaliyetlerinden oluşan geliri gideri düştü. Finansman faaliyetlerinden borçlarını kapattı veya diğer faiz gelirleri kur farkı gelirlerini vesaire hesapladı ve son olarak tek bir gider kalemi kaldı. O kalemde devlete ödenecek olan ertelenmiş vergiler ve dönem vergileri. Buraya kadar anladığımızı düşünüyorum.

Sürdürülen faaliyetler vergi öncesi kârı (zararı) 11.077.538 TL. Bu kalemden sonra dönem vergi gideri ve ertelenmiş vergi giderine bakacağız.

Dönem Vergi (Gideri) Geliri / Ertelenmiş Vergi (Gideri) Geliri

Dönem vergi gideri/geliri ve ertelenmiş vergi gideri/geliri kalemini tek bir başlık altında anlatmak istiyorum.

Dönem vergi gideri cari dönem içerisinde oluşan Kurumlar Vergisi, Fonlar ve diğer yasal yükümlülükler için ayrılan karşılıkları içerir.

Ertelenmiş vergi geliri/ gideri kalemi ise bir önceki dönemden kalan birikmiş ertelenmiş vergi varlığı veya borçlarını içerir.

Sürdürülen faaliyetler vergi gideri bir önceki döneme göre %330 artmış. Sürdürülen faaliyetler vergi öncesi kârı da %240 artmış. Vergi konusunda şirketlerin yapabileceği çok bir şey olmuyor. O yüzden olumlu olumsuz bir yorum yapılacağını düşünmüyorum.

Sonuç itibari ile aşağıdaki işaretlediğim kutucukları topladığımızda 1.853.162 TL cari dönem vergi giderini buluyoruz. 1.853.162 TL’yi Sürdürülen faaliyetler vergi öncesi kârı(zararı) kaleminden çıkardığımızda sonuca ulaşıyoruz.

Net Dönem Kârı (Zararı)

Evet, geldik dönem kârı (zararı)’na. Net dönem kârı da diyebiliyoruz. Yazımızın başından buraya kadar Hasılat kaleminden sonraki tüm kalemlerin amacı net dönem kârına ulaşmak. Net dönem kârı bize şirketimizin cari dönem içerisinde tüm faaliyetleri sonucunda elde ettiği kârı gösterir.

Yazımızın içerisinde de sıkça bahsettiğim gibi. Yapılan şirket analizlerinde kâr olarak direkt Net Dönem Kârını baz almak yanıltıcı ve çarpıcı sonuçlara yol açabiliyor. Çünkü net dönem kârı sonucu veriyor. Bize nedenlerden bahsetmiyor. Biz yatırımcılar olarak sonuçlarla değil nedenlerle ilgileniriz.

Bloğumda (F/K) Fiyat/Kazanç oranı hakkında yayımladığım “F/K (Fiyat/Kazanç) Oranı Nedir?” çalışmamdan bir alıntı yapacağım.

“….Ve ayrıca net dönem kârı da çok sıkıntılıdır, çünkü net dönem kârına gelene kadar .

Vergi öncesi kar, finansman geliri/gideri öncesi kar, diğer faaliyet giderleri öncesi kâr, yatırım faaliyetlerine harcanan giderler gibi bir çok kalem çıkıldıktan sonra net dönem karını görürüz biz.

Aslında net dönem kârı ve o an ki oluşan HBK ve F/K sonuçtur. Gelecek dönem için çokta sağlıklı veri akışı bize sağlamayabilir, biz yatırımcılar olarak sonuçlarla değil nedenlerle ilgileniriz, o sebeple bütün veri akışlarını tam kapsamlı inceleyip o şekilde yatırım kararlarını almalıyız.

Örneğin, bir şirketin büyük bir faiz ve borç ödemesi vardır o dönem için son taksitidir belki ve gelecek dönemde daha çok net dönem kârı açıklama ihtimali vardır veyahut şirket çok büyük devasa yatırımlar yapmıştır ve o dönem net dönem karı açıklayamamıştır ve ileride o yatırımlar faaliyete geçmesi ve ciroya katkıları ile yüksek kârlar ve net dönem kârları yazacaktır belki?

Ama biz yanıltıcı olabilen F/K yüzünden o büyük ve “korkunç “( Çok kıymetli Mahmut Çiftçi Hoca’mın ifade ettiği gibi) kârlardan mahrum kalabiliriz.

Veya tam tersini düşünelim bazı şirketler vardır net dönem kârlarında HBK’lar da patlama olur. Bu da otomatik olarak F/K’yı 0.9 lara bile indirebilir baktığınız da çok ucuz ve kârlı bir şirket gibi gelir “piyasa bunu neden fiyatlamıyor yahu? Bu kadar profesyonel insan kör mü? “diyebilirsiniz.

Esasında baktığınızda bu maddi duran varlıklarını yeniden değerlemeden kaynaklanan bir kâr olabilir, yani Esas faaliyetlerinden kaynaklanan nakdi bir kâr olmayabilir ve bu da net dönem karını yüksek çıkartıp F/K’yı ucuz gösterebilir, bu gibi sebepler dolayısıyla F/K tek başına sorunlu bir piyasa çarpanıdır.

Bu yüzden analizlerimizi tam kapsamlı yapmakta fayda var.

Bay Piyasadaki oluşan fiyat hareketleri her zaman gerçeği yansıtmaz piyasalar kısa vade de etkin değildir. Uzun vade de kârlı şirketler her zaman değerine gelir.

Bay Piyasa geleceği satın alır, gelecekte Bay Piyasa ilgili şirketin yüksek ciro (satış-hasılat) yapacağını düşünür ve bunun akabininde net kâr marjı tahmini yapmaya çalışır.

Çünkü net kâr marjı tahmini yaptıktan ve elde edilecek ciroyu da bulduktan sonra HBK bulmak ve hisse hedef fiyatını belirlemek çok kolaydır.

Ama geleceğin belirsizliğinden ötürü zordur net rakam vermek. Çünkü bir sürü değişken vardır.

Bay Piyasadaki kısa vadeli oluşan fiyat hareketleri tamamen insan davranışlarından kaynaklanmaktadır, davranışsal ve psikolojiktir, anlamsızdır.

Uzun vadede şirketlerin fiyatını ,değerini belirleyen ve oluşturan, şirketlerin gelecekte satışlarını arttırarak sürdürmesi, yatırımlarını, özvarlıklarını arttırması ve kârlılıklarıdır daha önce çokça ifade ettim….”

Kaynak: Gariban Yatırımcı “F/K (Fiyat/Kazanç) Oranı Nedir?”

Evet, F/K çarpanını anlatırken net dönem kârındaki oluşan sorunlardan bu şekilde bahsetmiştim. Analizlerimizi yaparken yukarıda saydığım tüm değişkenleri göz önüne alarak şirket analizi yaparsak esas faaliyetinden kâr eden şirketi bulmamız çok daha kolay olacaktır.

Sonuç itibari ile net dönem kârına baktığımızda, net dönem kârı cari dönem boyunca çalışan bir şirketin bütün giderlerini çıktıktan sonra dönem itibari ile elde edilen kazancı gösterir. Bu arada şunu da ifade edeyim net dönem kârı tahakkuk esasına dayalıdır. Yani bir şirket kâr etmiş görünebilir ama kasasında parası olmayabilir. Tahakkuk esası tıpkı bakkal dükkanı örneğindeki veresiye defteri gibidir. Siz satışlarınızı veresiye olarak yaparsınız baktığınız zaman çok satış yapmışsınızdır ama onları henüz tahsil etmediğiniz için nakit olarak kasanızda değildir. Ama tahakkuk esasına göre siz satışı gerçekleştirip kayıt altına aldığınız için kâr olarak yazabilirsiniz. Gelir tablosundaki net dönem kârı da tıpkı bunun gibidir. Satışlar yapılmıştır ancak bunlar ticari alacak olarak oluşmuştur, alacakların kasaya girmesi ise zaman alabilir. Net dönem kârına bu şekilde bakmak gerek. Yalnızca nakit akış tabloları nakit esasına dayalıdır. İşletmenin yaptığı tüm nakit hareketlerini nakit akış tablolarında bulabilirsiniz. Nakit akış tabloları hakkındaki Mahmut Çiftçi Hoca’mın nakit akış tabloları eğitim videoları setinden kaleme alarak makale haline getirdiğim yazıma buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Şişecam’ın net dönem kârına baktığımızda %227’lik bir artış olduğunu görüyoruz. Bu artışın sebeplerine baktığımızda;

Hasılat (%)50
Satışların Maliyeti (%)42
Brüt kâr (%)68
ESAS FAALİYET KARI (ZARARI) (%)93
FİNANSMAN GELİRİ (GİDERİ) ÖNCESİ FAALİYET KARI (ZARARI) (%)122
SÜRDÜRÜLEN FAALİYETLER VERGİ ÖNCESİ KARI (ZARARI) (%)240
DÖNEM KARI (ZARARI) (%)227


Hasılat %50 artmasına rağmen diğer faaliyetlerden gider kalemleri ciddi kârlar yazarak net dönem kârını %227 artırmış. Özellikle şirketin hem satışların maliyetinde hemde faaliyet giderlerinde ciddi oranlarda maliyetlerini yönettiğini görüyoruz.Sürdürülen faaliyet vergi öncesi kârı %240 artmış bunun sebebi ise bir önceki dönemde finansman geliri giderleri kalemlerinden zarar yazmışken bu dönemde finansman gelirlerinden kâr yazmış bu sebep ile dönem kârında ciddi bir kâr artışı olmuş. Tüm bu kâr artışları tabiki şirket adına olumlu. Lakin bu kârların sürdürülebilir olması bakımından bu %220’lik artışın esas faaliyet kârı artışından ve satışlarının artışından kaynaklanmasını arzu ederdim. Böyle bir artış çok daha sağlıklı bir kâr artışı olurdu şirket adına. Net EFK artışına baktığımızda %99,7’lik dönemin enflasyonu üzerinde bir artışı olması olumlu. Buradaki en önemli etkiyi şirketin maliyet etkinliğini verimli yönetmesinden kaynaklandığını söyleyebiliriz. Olumlu.

Dönem Kârı (Zararının) Dağılımı

Gelir tablosunda dönem kârının altında şirketin kârı dağılımı vardır. Örneğin kontrol gücü olmayan paylar ve ana ortaklığa ait paylar. Bu kontrol gücü olmayan paylar şirketin özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımlarından elde ettiği kârların miktarını gösterir. Yani şirket ile ortaklığı var ama şirket üzerinde kontrol gücü yok. O yüzden kontrol gücü olmayan paylarından elde ettiği gelirler şeklinde bizlere bilgi veriyor. Ana ortaklığa ait paylar ise şirketin kendi yönetimi altında bulunan paylarından elde edilen kârları gösteriyor. Kontrol gücü olmayan paylardaki düşüşün sebebi özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımlarından birisi olan Pacific Soda LLC şirketinin %10 pay artırımı ile şirketin bağlı ortaklık niteliği kazanması sebebiyle orada bir düşüş olduğunu görüyorum. Onun dışında bir alt kalemde ise pay başına kazanç kalemi var. Bu kalemde sıkçana kullandığımız HBK(Hisse Başı Kâr), özellikle Twitter’da HBK ile tanınan çok değerli ve kıymetli Bülent Atik Hoca’mın sürekli bizlere anlatmaya çalıştığı Hisse Başı Kâr kalemi. Yani pay başına kazanç diye de çevrilebilir. Hisse Fiyatı / Hisse Başı Kâr formülü bize F/K’yı verir. Aynı şekilde Piyasa Değeri / Net Dönem Kârı da bize F/K’yı verir. Hisse Başı Kâr kaleminin tek farkı Net Dönem Kârının Ödenmiş Sermayesine bölündükten sonra çıkan pay başına kazanç olması. Bu iki formülde bize F/K’yı veriyor. Ama dediğim gibi F/K tek başına sorunlu bir çarpandır. Net EFK’yı baz almak ve gelecek dönemlerdeki Net EFK’yı tahmin etmeye çalışmak şirketin Net EFK”ını artırmaya yönelik yaptığı çalışmaları faaliyet raporunda okuyup analiz ederek anlamaya çalışmak, çok daha sağlıklı bir şirket analizi olacağı düşüncesindeyim.

Diğer Kapsamlı Gelirler (Giderler)

Kâr veya Zararda Yeniden Sınıflandırılacak / Sınıflandırılmayacak Birikmiş Diğer Kapsamlı Gelirler (Giderler)

Diğer kapsamlı gelirler ve giderler kalemini anlamaya çalışalım:

Diğer kapsamlı gelirler ve giderler kalemi şirketin özkaynaklarındaki artışın esas faaliyetlerinden kaynaklanan bir artış mı? Yoksa şirketin maddi duran varlıklarındaki enflasyon farkı ve değer artışından mı? Ya da riskten korunmak için kulandığı türev araçlardan, yabancı para çevrim farklarından elde ettiği kârlardan mı bu gelirler, kazançlar sağlanmış? Bu aşağıda işaretlemiş olduğum iki kalem bu saymış olduğum kazanç şekillerini ifade ediyor. “Öz kaynaklar Nedir?” başlıklı makalemizde kullanmış olduğumuz tez çalışmasında “Gerçekleşmemiş Gelir ve Giderler” başlığında bu kalemleri anlaşılır bir şekilde ifade etmişti. Tekrar olarak hatırlatma yapalım;

“Finansal raporlamanın amacı, finansal tablo kullanıcılarına işletme ile ilgili faydalı bilgiler sunarak doğru karar almalarını sağlamaktır. Dolayısıyla bilgi kullanıcılarının en önemli bilgi kaynağı finansal tablolardır. Bu nedenle finansal tabloların işletme ile ilgili taraflara faydalı ve doğru bilgi sunmak için, mali durumu gerçeğe uygun bir şekilde göstermeleri gerekmektedir (Senal, Ateş ve Acar, 2013: 56).
İşletmelerin gelirleri ve bunların ölçülmeleri ile finansal tabloların yapıları bakımından TMS ile birlikte yeni düzenlemeler getirilmiştir. TMS 1 Finansal Tabloların Sunuluşu Standardına göre gelir tablosunda sunulan kalemlerin kapsamı ve muhasebeleştirilmesi değiştirilmiş olup yeni bir kavram olarak da kapsamlı gelir getirilmiştir.
Kapsamlı gelirler iki bileşenden oluşmaktadır. Bunlar; Kar ya da Zarar ve Diğer Kapsamlı Gelirler başlıkları altında tabloda sunulmaktadır. Kar ya da Zarar, klasik gelir tablosundaki gelir ve giderlerden oluşmaktadır. Diğer Kapsamlı Gelirler ise kar ya da zararda gösterilmeyen kısmı ifade etmektedir. Diğer kapsamlı gelirler özkaynak değişim tablosunda ‘’Gerçekleşmemiş Gelir ve Giderler’’ adı altında raporlanmaktadır (Oğuz ve Akay,2016: 467). İşletmelerin belli bir dönemde yapmış oldukları kar payı dağıtımları ve özkaynağı arttıracak nitelikteki yatırımları dışında kalanlar kapsamlı gelir olarak ifade edilmektedir (Mısırlıoğlu, 2006: 26).
Gerçekleşmemiş gelir ve gider kalemlerine dair bilgilere finansal tablolarda yer verilmesiyle birlikte yatırımcılar ve diğer bilgi kullanıcıları işletmenin özkaynaklarının yapısını tam anlamıyla analiz edebilmektedir. Çünkü, kapsamlı gelir kalemlerinin raporlanmasının bir sonucu olarak faaliyet sonuçları finansal tablo kullanıcıları tarafından topluca görülebilmektedir. Bu nedenlerden dolayı işletmenin mali gücünü, borç ödeme kapasitesini, karlılığının ana faaliyetler sonucu oluşup oluşmadığı ile karlılığı etkileyen faktörlerin zahiri veya gerçek olup olmadığını analiz edebileceklerdir.
Böylelikle gerçekleşmemiş gelir ve giderlerin finansal tablolarda yer bulmasıyla bilgi
kullanıcılarının işletme hakkında daha doğru kararlar almalarını sağlamaktadır (Çelik,
2006: 76- 84).

Yukarıda kutucuk içine aldığım Diğer Kapsamlı Gelirler ve Toplam Kapsamlı Gelirlerin anlamı şu: Net Dönem Kârı (Zararı) kaleminde 9.224.376 TL gelir/kâr olmuştu. Bir de Diğer Kapsamlı Gelirler, yani şirketin esas faaliyetlerinden olmayan, tamamen makroekonomik ve küresel dinamiklerden veyahut maddi duran varlık yeniden değerleme artışından kaynaklanan, yabancı para çevrim farkları, gibi kalemlerden oluşan faaliyet dışı, şirket yönetiminin elinde olmayan gelirleri/kârları ifade ediyor. Bu gelirlerin ayrı bir şekilde incelenmesi şirketin gerçek performansını analiz etmemiz bakımından çok önemli. Bu bakımdan Diğer Kapsamlı Gelirler 9.224.146 TL olmuş. Net Dönem Kârı 9.224.376 TL kalemi ile topladığımızda Toplam kapsamlı 18.085.659 TL olarak buluyoruz. Ama yine de unutmayalım ki bizim için en önemli gelir kalemi yukarıda ifade ettiğimiz Net Esas Faaliyet Kârı olan 5.500.879 TL’dir. Şirketin sürdürülebilir olarak Net Esas Faaliyet Kârı /Net Faaliyet Kârı’nı artırmasını isteriz. Şirket bu kalem ile gelirlerinde istikrarı sağlayabilir ve piyasada oluşan değeri de uzun vade de bu kalem üzerine şekillenir. Kısa vadeli fiyat hareketleri tamamen psikolojik, davranışsal ve spekülatif hareketlerden dolayı kaynaklanmaktadır. Uzun vade de şirketlerin piyasa değerlerini belirleyen kârlılıkları ve özkaynaklarını artırmalarıdır. Bu bakımdan şirket seçimi yapmadan önce şirketlerin faaliyet raporları okunmalı ve gelecek yıllardaki hasılat artış tahminlerine odaklanmalı ve bu hasılat içerisinden net kâr marjını şirketin satır aralarında ifade ettiği rakamları kullanarak gelecek dönemlerdeki net kârını çıkarmalı, sonrasında çıkan net kâr rakamını ödenmiş sermayeye bölüp şirketin ortalama tarihsel F/K’ları ile çarpıp tahmini gelecek dönemdeki hisse fiyatını bulabilirsiniz.

Aşağıya eklediğim görsel ile son 45 bilanço döneminde şirketin Hisse Fiyatı ile Net EFK ilişkisini görebilirsiniz. Kâr eden şirketin piyasa değeri artar. Kâr etmeyen şirkete ortak olunmaz. Şirket seçimi yaparken tek bakmamız gereken kriter kâr ediyor mu etmiyor mu? İkinci bakmamız gereken yer ise esas faaliyetlerinden mi kâr ediyor? Yoksa faaliyet dışı gelirlerden mi kâr ediyor? Bu sorulara cevap verdiğimiz vakit, borsayı, şirket seçimini ve yatırımcılığı kavramışız demektir.

Evet dostlar Gelir Tablosu Analiz Eğitimini bu şekilde tamamlamış olduk. Umarım faydalı olmuştur. Bu çalışmayı hazırlarken tek gayem öncelikle kendimi geliştirmek ve daha sonra öğrendiklerimi benim gibi öğrenmeye çalışan dostlarımla paylaşmaktı. Dolayısıyla burada yaptığım çalışmalar kendime notlarımdır. Uzman veya hoca değilim kendisini geliştirmeye çalışan meraklı bir öğrenciyim.
Burada yapılan çalışmada adı geçen şirketin verileri tamamen eğitim amaçlı kullanılmıştır yatırım tavsiyesi içermemektedir.

Son olarak buradan çalışmalarımı hazırlarken her soruma sıkılmadan uzun uzun detaylı cevaplar vererek çalışmama verdiği katkılardan ötürü sevgili Mahmut Çiftçi Hoca’ma teşekkürü bir borç bilir ve saygılarımı arz ederim.

Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Saygılarımla.

7 Yorum

  1. Stajyer Mali Müşavir Stajyer Mali Müşavir 27 Eylül 2022

    Yazınız gerçekten çok güzel tebrik ederim. Ama şunu söylemek istiyorum. “Muhasebe kısmı ise hesap tutmak için tabloları düzenliyor.” demişsiniz ancak Muhasebe tutulurken VUK’a göre tutulur ve şirketlerin vergisel yükümlülüklerini yerine getirmeleri için gereklidir. Finansal tablolar ise TFRS-UFRS ye göre düzenleniyor fark buradan kaynaklı oluyor. Tekrar edeyim yazınız çok güzel. Bunu eleştiri amaçlı söylemedim sadece ek bilgi.

    • İbrahim Gör İbrahim Gör Yazar | 27 Eylül 2022

      Verdiğiniz bilgi için çok teşekkür ederim sağ olun. Saygılarımla

  2. Ayça Ayça 9 Mayıs 2023

    İbrahim Bey selamlar,

    Bu seriniz için çok teşekkürler, hergün saatlerimi harcayarak okuyup çalışıyorum. :’)
    Bi’ sorum olacak:
    ”Varlıklar/Kaynaklar/Gelir Tablosu – Trend Analizi”ni içeren ve % artışı gösteren görseli nereden çekiyorsunuz? Ne fastweb’te(buradan görüp de satın aldım) bulabildim ne de f-ray’de(ücretsiz inceleyebilmemiz için açtıkları ASELSAN’dan baktım)

    Sevgiler,

    • İbrahim Gör İbrahim Gör Yazar | 14 Mayıs 2023

      Selamlar, twitter Dm’den yazarsanız yardımcı olmaya çalışırım. Sevgiler

  3. MELİKE MELİKE 22 Ağustos 2023

    merhaba İbrahım bey . Temel analız egıtımızden calısmaya basladım. Her ayrıntıyı ınce ınce yazmıssınız gayet guzel olmus . Paylasımınız ıcın tesekkur ederım .

  4. bahadır candemir bahadır candemir 17 Ekim 2023

    tüm yazıları bitirdim şu an,
    açık açık, tane tane analiz olmuş. ellerinize sağlık

  5. Uğur ATALAY Uğur ATALAY 19 Ocak 2024

    Merhaba, şahsım adına bu özenle hazırlanış yazınızdan çok faydalandım ve teşekkürü borç bilirim. Öğrenen ve öğrendiği paylaşmaktan geri durmayan insanlara hep hayran olmuşumdur. Umarım hayatta neyi arzularsanız çabucak gerçekleşir. Selam ve sevgilerimle…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: İçerik korunmaktadır !!