Merhaba dostlar.
Yeni başlattığım “Bilanço Analizi” başlığı kapsamında finans, yatırım, borsa, şirket değerleme, bilanço ve finansal tabloları okumak üzerine öğrendiğim her bilgiyi burada toparlamaya karar vermiştim ve devam ediyorum.
Finansal tabloların en önemli veri seti olan bilanço analizi eğitim serisi boyunca altı tane yazı yayımladık, ilk olarak bilançonun tanımı ve yapısını, ardından bilançonun beş ana başlıklarını ve diğer tüm alt kalemlerinin tek tek tanımlarını yaptık. Son olarak bilanço analizi eğitimini nihayete erdirmek için örnek bilanço analizi yapacağız demiştik. Bu yazımızda da örnek bilanço analizimizi konu alacağız. Diğer yazılarımızda kullandığımız bilanço verileri ile bütünlük sağlaması bakımından . Şişecam’ın 2021/12 dönemine ait yıllık bilançosu ile devam edeceğiz. Yazımıza başlamadan önce diğer yazılarımı sırasıyla okumanızı öneririm. Bu yazımızda yalnızca bilanço ile alakalı konuları çalışacağız.
1) Bilanço Nedir? Bilançonun Yapısı
2)Dönen Varlıklar Nedir? Dönen Varlıkların Alt Kalemleri Nasıl İncelenmeli?
3)Duran Varlıklar Nedir? Duran Varlıkların Alt Kalemleri Nasıl İncelenmeli?
4)Kısa Vadeli Yükümlülükler Nedir? Kısa Vadeli Yükümlülüklerin Alt Kalemleri Nasıl İncelenmeli?
5)Uzun Vadeli Yükümlülükler Nedir? Uzun Vadeli Yükümlülüklerin Alt Kalemleri Nasıl İncelenmeli?
6)Özkaynaklar Nedir? Özkaynak Değişim Tablosu
Yukarı da sıralamış olduğum bilanço başlıkları eğitim yazılarını okuduktan sonra örnek bilanço analizine devam etmeniz daha sağlıklı ve anlaşılır olacaktır.
Analize başlamadan önce şunu belirtmek isterim: Temel analiz bakış açım tamamen Mahmut Çiftçi Hocam dan ve Rahmetli Yaşar Erdinç Hoca’mız dan öğrendiğim şekilde yapmaya çalışacağım. Mahmut Çifçi Hoca’mın bloğuma da yüklemiş olduğum “Mahmut Çiftçi Hoca’mın ALKİM Şirketi Örnek Temel Analizi ” başlıklı, bana göre bu temel analiz kapsamında bir başyapıt. O yüzden bu yapacağımız örnek bilanço analizi eğitimi de genel olarak Mahmut Hoca’mın Alkim analizindeki bilgisellerden çokça alıntılar yapılarak oluşturulacak ve bu bakış açısı ekseninde ilerleyecek.
Hadi başlayalım;
Bilanço analizinde ilk olarak Aktifler (Varlıklar) kısmından başlıyorum.
Baktığımızda şirket toplam varlıklarını bir önceki döneme göre %100 artırmış. Yani şirketin toplam varlıklarının değeri bir yıl önce 44 milyar iken bir yıl sonra 88 milyara çıkmış olumlu bir durum.

Varlıklar tarafının ilk başlığı olan dönen varlıklar başlığına bakarken bizim dikkat etmemiz gereken konu şu: Hangi kalemler daha değerli? Ve riskli? Hangi kalemlerin başına bir iş gelirse şirketin faaliyetlerini ve varlığını sürdürmesini etkiler? Biz finansal tablo analistleri ve yatırımcıları bu sorunların peşindeyiz. Çünkü biz analizlerimizde, analiz yaptığımız şirketlerin finansal durumları sağlıklı mı değil mi? Herhangi bir risk görünüyor mu? Bunları araştırıp yakalamaya çalışıyoruz. O yüzden dönen varlıklar kaleminin dağılımına bakarken bu kalemler içerisinde en büyük payı ve riski hangi kalemler taşıyor bunların analizini yapacağız. İlk olarak nakit ve nakit benzerlerinin bir önceki döneme göre %37 arttığını ve dönen varlıkları kaleminin içerisindeki ağırlığına baktığımızda %35,91 oranında ağırlığa sahip olduğunu görüyoruz. Nakit benzerlerinin dönen varlıklar içerisindeki payının yüksek olması ve artışı olumlu bir durum. P. Lynch, bir şirketi analiz ederken nakit ve nakit benzerleri kalemindeki artışı olumlu yorumladığını ifade etmektedir. Çünkü nakit benzerleri dediğimiz kalem işletmenin kâr payı ödeme, kapasite artışı ve yatırım yapma, çalışan personelin maaşlarını ödeme, tedarikçilerine borç ödemelerini yapma gibi, ve aynı zamanda işletme sermayesini finanse ederken kullanacağı çok önemli bir kalem. Yani şirketin kasasındaki hazır nakit paradan bahsediyoruz. Eğer şirketin nakit ve nakit benzerleri kalemi çok düşükse bu riskli bir durum. Çünkü şirket, bırakın temettü dağıtmayı, yatırım yapmayı, işletme sermayesini bile karşılayamayacak duruma gelmiş demektir. Bu da yüksek faiz oranları ile borçlanma ardından yüksek finansman maliyetleri getirecektir ve şirketi zarara uğratacaktır. Bu bağlamda nakit benzerleri kaleminin yüksek olması arzuladığımız bir durumdur.
Nakit ve nakit benzerleri grafiğine baktığımızda 45 bilanço dönemi boyunca nakit değerlerin sürekli yükselen bir artış içinde olduğunu görüyoruz şirket adına çok olumlu.


Dönen varlıklar içindeki ikinci büyük kalemi ise ticari alacaklar oluşturuyor. Bu grafikte odaklanabilmek bakımından grafiği 5 bilanço dönemine göre aldım ve yıllık olarak baktığımızda ticari alacakların bir önceki döneme göre %111 arttığını görüyoruz. Dönen varlıklar içerisindeki payı ise %25,74 oranında ikinci sırada. Ticari alacakların artışı esasında arzulamadığımız olumsuz bir durumdur. Çünkü bir alacaklı olarak alacaklarınızı erkenden tahsil etmek istersiniz. Lakin ticari alacaklar konusunu değerlendirirken yalnızca bu şekilde tek bir kalem ile bakmak doğru olmayacaktır. Ticari alacakları bir de hasılat/ciro/satışlar kalemi incelemek gerekir.

Bu aşamada bakacağımız ilk şey “satışlar” kalemidir. Eğer bir firmanın satışları artıyorsa, örneğin şirketin cirosu 10 milyar iken 15 milyara çıkmış %50 ciro artışı olmuş. Bu durumda ticari alacaklarında da %50’lik bir artış olması normaldir. Eğer bir firmanın ticari alacakları %50 artıyorken satışları da %10 artıyorsa burada ciddi bir sorun var demektir. Neden? – Böyle bir durumda şirket satış yapmakta zorlanıyor ve vadeyi uzatarak veresiye mal vermek zorunda kalıyor demektir. Ama eğer şirketin ciro artış oranı ile ticari alacak artış oranı aynı ise yani şirketin satışları 10 milyardan 15 milyara çıkarken ticari alacaklarda 3 milyardan 4.5 milyara çıkıyorsa bu oransal olarak normal bir durumdur. Bir de şöyle varsayalım şirketin cirosu %60 arttı ticari alacakları ise %30 arttı. İşte böyle bir durumda demek ki, şirketin ticari alacaklar daha az artmışsa, demek ki şirket hem çok ciddi satış yapıyor, hemde bunun bir kısmını peşin yapıyor ki ticari alacaklar o kadar artmamış oluyor, işte bu olumlu bir durumdur. Böyle bir durumda ticari alacaklar ile satışlar kalemini birlikte analiz etmek gerekiyor.
Şimdi ticari alacaklar ve satışlar arasındaki ilişkiyi anladıysak şirketimizin analizine dönelim ve bakalım şirketin ticari alacakları %111 artarken o dönem içerisinde satışları ne kadar artmış? Bunu görmek için gelir tablosuna bakmamız gerekiyor. Gelir tablosu hakkındaki eğitim çalışmasını henüz tamamlamadım ama ben yine de burada örnek vereyim daha sonra ileride gelir tablosu üzerine de örnek eğitim çalışması hazırlayacağım.

Gelir tablosundan satışlar kalemine baktığımızda, bu arada gelir tablosunda satışlar kalemini aramayın bulamazsınız. SPK formatı ile hazırlanan gelir tablosunda satışlar kalemi hasılat olarak geçer. Evet, hasılat kalemine baktığımızda bir önceki döneme göre 21.3 milyardan 32 milyara çıkan bir hasılat görüyoruz.

Yüzde kaç arttığına baktığımızda %50’lik bir hasılat artışı görüyoruz. Ticari alacakların %111 arttığı, hasılatın %50 arttığı bir durumda ticari alacakların çok yüksek oranda arttığını söylemek mümkün, bu da olumsuz bir durum. Hasılat da %111 oranında artsaydı bu durumu normal karşılayabilirdik, ticari alacaklar kaleminin olumsuz olduğunun altını çizelim. Satışlar grafiğine yıllıklandırılmış ve dönemsel olarak baktığımızda. İstikrarlı bir artış içerisinde olduğunu görüyoruz bu olumlu bir durum. Lakin ticari alacak artış oranının gerisinde kalmış olması olumsuz bir durum, bunu dengelemesini ve alacaklarını tahsil etmesini arzularım.

Dönen varlıkların üçüncü ağırlıklı kalemi ise stoklar. Stoklar kalemine baktığımızda bir önceki döneme göre %84 artış sağladığını ve ilgili dönem de dönen varlıklar içerisindeki ağırlığının %21,56 ile üçüncü sırada olduğunu görüyoruz. Öncelikle şirketler için en önemli maliyet kalemlerinden birininde stoklar olduğu unutulmamalıdır. Birçok büyük şirket bu maliyet kaleminden kurtulmak için tedarikçilerine yanı başında fabrika açma şartı koşar. O yüzden şirketin stoklarını azaltması olumludur. Stok artış ve azalışları daima satış ve kârlılık kalemleriyle birlikte incelenmelidir.

İlgili dönem itibari ile şirketin satış ve kârlılığı stoklar ve ticari alacaklar açısından pek olumlu olmadığının altını çizelim. Bilanço analizi eğitimi için hazırladığımız ikinci yazımız olan dönen varlıklar yazısında Şişecam’ın 2022/3 dönem finansal raporlarını örnek analiz için kullanmıştık oradaki veriler şirket adına daha olumlu idi burada kullandığımız dönem ise 2021/12 dönemine yani üç ay öncesine ait. O bakımdan aklınız karışmasın bu ek bilgiyi vermek gereksinimi duydum. Devam edelim; şirket stoklarını azaltırken satış ve kârlılığını arttırıyorsa bu olumludur. Şişecam’a baktığımızda şirketin stoklarının arttığını görüyoruz. Stok kaleminde stoklar kadar stokların içeriği de önem arz etmektedir. Eğer şirketin stoklarının çoğunluğu hammadde ise bu olumludur. Lakin çoğunluğu mamul veya yarı mamulse bu ilerde sorun oluşturabilir.

Stokların alt kalemlerine baktığımızda hazır mamullerin toplam stoklar içerisinde %47 yer kapladığını kalan diğer kısımların ise ilk madde ve malzemeler yarı mamuller ve diğer stoklardan oluştuğunu görüyoruz. Hazır mamullerin burada daha az bir oranı kaplamasını arzu ederdim. ilk madde ve malzemelerin daha yüksek olmasını isterdim. Çünkü, şirket ilk madde ve malzemeleri kullanıp gelecek dönemde satıp, satışlarını ve kârlılığını arttırabilir. Hazır mamullerin stokta beklemesi ise olumsuz bir durumdur. Çünkü, şirketin ürettiği malları satabilmesi ile ilgili sorunlar olduğuna işaret edebilir ve bu da ek stok maliyetleri yaratabilir. Bu konuları daha sonra faaliyet etkinlik analizleri, stok devir hızı ve stok devir sürelerinde detaylıca anlatacağım ama şimdi konusu geçmişken değinmek istedim.

Şirketin dönen varlıkların alt kalemlerinin ağırlık dağılımına baktığımızda dördüncü ve beşinci sırayı finansal yatırımlar ve diğer dönen varlıklar kalemlerinin aldığını görüyoruz. Finansal yatırımlar, isminden de anlaşılacağı gibi, hisse senedi, tahvil, bono, eurobond, kira sertifikaları gibi menkul kıymetlerden ve çeşitli finansal enstrümanlardan oluşabilir. Şirket varlıklarını bu şekilde değerlendirip hedge etmiş olabilir. O yüzden olumsuz bir durum yok, diğer dönen varlıklar kalemi ise bu kalemler de sınıflandırılmayan daha küçük diğer dönen varlıkların sınıflandırıldığı bir kalem. Diğer alt kalemler de şirket açısından çok büyük bir yer kaplamadığı için şu an için analiz kapsamına almıyorum.

Derinlemesine yapılan bir temel analiz de tek tek hepsinin finansal tablo dipnotları okunarak analiz edilmesi gerektiğinin de altını çizelim ve duran varlıklar ile analizimize devam edelim.

Duran varlıklar kalemine geldiğimizde toplam duran varlıkların 23 milyardan 52.9 milyara yükseldiğini oransal olarak bakıldığında %130’luk bir artış olduğunu görüyoruz, olumlu.
Duran varlıklar içerisinde en büyük kalemin maddi duran varlıklar olduğunu ve bir önceki döneme göre %91’lik bir artış olduğunu görüyoruz, çok olumlu. Maddi duran varlıklar kalemini duran varlıklar yazımızda detaylıca anlatmıştık ama yine de kısaca değinelim.

Maddi duran varlıklar dediğimiz kalem: Bu kalem de şirketin büyümek için sabit varlıklara ne kadar yatırım yaptığını görürüz. Maddi duran varlıklar içerisinde; şirketin arazi ve arsaları, yer altı ve yer üstü düzenleri, binaları, kullandığı taşıt ve araçları, üretimde kullandığı tesis, makine ve cihazları, demirbaşları, yapılmakta olan yatırımları ve diğer maddi varlıkları görürüz. Maddi duran varlıklar kalemi bilhassa sanayi şirketlerinde çok dikkatli bir şekilde incelenmesi gerekilen bir kalemdir. Zira bu tarz şirketler iki şekilde büyüyebilir, ya sektör büyüdüğü için büyüyorsunuzdur. Ya da siz kendi yatırımlarınızla büyüyorsunuzdur. Kendi yatırımlarınızla büyüyorsanız Capex harcamalarıyla büyüyorsunuzdur. Capex harcamalarınızda artış olması gerekir, bu yüzden maddi ve maddi olmayan duran varlıklar kaleminin dipnotlarına inip detaylıca incelemek gerekir. Bu kalemdeki artışları dikkatlice analiz etmemiz ve şirketin kapasitesini artırmaya yönelik yeni yatırımları var mı? Yatırımcılar olarak faaliyet raporlarında, finansal tablo dipnotlarında okumamız ve haberleri takip etmemiz gerekir. Biz şirketin bu maddi duran varlıklar kalemini kapasitesini artırmaya yönelik olacak şekilde artırmasını isteriz. Çünkü şirket kapasitesini artırmaya yönelik bir sermaye harcaması yapıyor ise bu demektir ki, şirket satışlarını artıracak ve haliyle kârlarını da artıracak, yatırımcılar olarak bizim arzuladığımız bir durumdur. Yatırımcılar olarak bizler satışlarını ve kârlarını artıracak şirketleri ararız ki yatırımlarımızdan kâr elde edebilelim. Yatırım harcamaları yapmayan şirketlere ortak olmanın biz yatırımcılara yüksek kârlar getirmesi bakımından faydası olmayacaktır.


Maddi olmayan duran varlıklara baktığımızda da ciddi bir artış görüyoruz. Artış oranına baktığımızda %1526’lık yani on beş kattan fazla bir artış dan söz etmek mümkün. Olumlu bir durum.

Detaylarını duran varlıklar yazımızda incelemiştik oradan daha detaylı analiz yöntemlerine bakabilirsiniz. Maddi olmayan duran varlıkların tanımına geldiğimizde: Maddi olmayan duran varlıklar, herhangi bir fiziksel varlığı bulunmayan ve işletmenin belli bir şekilde yararlandığı veya yararlanmayı beklediği aktifleştirilen giderler ile belli koşullar altında hukuken himaye gören haklar ve şerefiye gibi kalemlerden oluşur. Faaliyet raporları ve finansal tablo dipnotlarından bu kalemlerin detayları okunup incelenmeli ve bu şekilde bir yorum yapılmalı. Duran varlıklar içerisinde diğer kalemlerin ağırlığı düşük olduğu için inceleme kapsamına almıyorum. Lakin derinlemesine yapılan bir temel analiz de hepsinin tek tek incelenmesi önem arz etmektedir. Zaten yukarıda sıralama yaptığımız yazılarda bu kalemlerin teker teker incelemelerini yapmıştık onları okuduktan sonra çok daha iyi anlayacaksınız.
Bakacağımız bir diğer önemli veri ise Özvarlık / Maddi Duran Varlık Oranı.
Bu oran özsermaye ile maddi duran varlıkların ve yatırımların nasıl finanse edildiğini görmemiz açısından önemli. Yatırımlar genellikle özkaynakla finanse edilmedilir. Ve uzun vadeli borçlar ile finanse edilmelidir. Dolayısıyla bu oranın en azından 1 olması beklenir. Grafiğe baktığımız da geçmiş dönemlerde Cam sektörünün oranı 1.24’ler de iken Şişecam’ın oranı 1.02’lerde imiş. Daha sonra zamanla sektörü yakalamış ve son dönemlerde Şişecam Türkiye’deki büyük çoğunlukla bütün Cam şirketlerini tek bir çatı altında toplamasıyla sektörü kendisi temsil eder hale geldiğinden son iki yıldır grafik de sektör ve Şişecam’ın aynı anda hareket ettiğini görüyoruz. Son dönemlerde Özvarlık / Maddi Duran Varlık Oranı’na bakıldığında 1.27 olduğunu görüyoruz. Olumlu.

Genel olarak şirket haberlerini faaliyet raporlarını ve yatırımcı sunumlarından aldığımız veriler doğrultusunda duran varlıklar içerisindeki bu artışları o yatırım haberleri ile birleştirdiğimizde şirket adına çok olumlu olduğunu söyleyebiliriz. Bunun için faaliyet raporlarını da detaylı bir şekilde okuyup o şekilde bu artışları değerlendirmeniz çok daha sağlıklı olacaktır.
Şirketimizin aktiflerinin analizini yaptıktan sonra şimdi ise pasif tarafına geçiyoruz. Kısa vadeli yükümlülükler, uzun vadeli yükümlülükler ve özkaynaklar yapısını inceleme kapsamına alıyoruz.
Sadece pasif tarafına bakılarak, şirketin borç ve özkaynaklarının dağılımına bakarak şirketin sağlıklı bir mali analiz yapısına sahip olup olmadığının kabaca analizi yapılabilir. P. Lynch, sağlıklı bir bilançoda kaynakların %75 özsermaye %25 borç olduğunu ifade etmektedir. David Dreman (Contrarian Investment Strategies) sağlıklı bir bilançoda borçların özsermayenin %40’nı geçmemesini önerir. Yaşar Erdinç Hoca tüm kaynakların en az %51 özsermayeden oluşan şirketlerin sağlam ve sağlıklı bir bilançoya sahip olarak kabul edilebileceğini söylerdi.
Biz Şişecam özelinde bakacak olursak;
Toplam kısa vadeli yükümlülükler: 19.192.852 TL
Toplam uzun vadeli yükümlülükler: 20.115.951 TL
Toplam yükümlülükler: 39.308.803 TL
Toplam özkaynaklar 49.363.708 TL
Toplam kaynaklar 88.672.511 TL
Bu durumda şunu yapmamız gerekiyor: Toplam özkaynakların toplam kaynaklar içindeki oranını bulmamız gerekiyor. Yani: 49.363.708/88.672.511=0.5566×100= %55,66 oranını buluyoruz.
Yaşar Erdinç Hoca’mın sağlıklı kabul ettiği %51’lik özkaynak oranı kriterine uyuyor, Şişecam’ın tüm kaynaklarının %55,66’sı özsermayeden %44,34’ü borçlardan oluşuyor. Olumlu. Geçmiş döneme baktığımız zamanda ise şirketin kaldıraç oranını düşürüp özsermayesini artırdığını görüyoruz olumlu.




Genel resime baktıktan sonra detaylara girmek istiyorum. İlk olarak kısa vadeli yükümlülüklerden başlamak istiyorum. P. Lynch, tüm borç kalemleri içerisinde en riskli borç türünün kısa vadeli finansal borçlar olduğunu ifade ediyor. Bu yüzden ilk olarak kısa vadeli finansal borçlardan başlıyorum. Kısa vadeli finansal borçların toplam kısa vadeli yükümlülüklere oranına baktığımda %18,36 olduğunu görüyorum. Son 45 bilanço dönemine baktığımda kısa vadeli finansal borçların kısa vadeli borçlara göre en düşük oranda olduğunu görüyorum, olumlu.

Kısa vadeli finansal borçların kısa vadeli borçlara oranı dışında bir de En Önemli Kısa Vadeli Borç Kalemlerine bakalım. Grafiğe baktığımızda en büyük payı uzun vadeli borçlanmaların kısa vadeli kısımları ardından ticari borçlar görünüyor. Ticari borçların son bir yıllık artışına baktığımızda %106’lık bir artış görüyorum. Ticari alacakların aksine ticari borçların artışını olumlu yorumlarız. Çünkü ticari alacaklar kasamızdaki nakdi ve sermayemizi azaltan bir kalem olduğu için ticari alacaklarımızın düşük olmasını isteriz. Ticari borçlar ise tedarikçilere ödememiz gereken mal ve hizmet bedelleri karşılığında yapılan borçlardır. Bu borçlardaki azalış ise kasamızı negatif olarak etkiler kasamızdan nakit çıkarır. Lakin ticari borçları arttırırsak ve borç ödemelerini uzatırsak o kasada tutacağımız nakdi işletmenin farklı alanlarında kullanıp yeni stoklar yeni makineler alıp işletmenin karlılığını arttırabiliriz. Bu sebepten dolayı ticari alacakların aksine ticari borçlardaki artışı olumlu karşılarız. Daha sonra nakit döndürme süresi ticari alacak ve ticari borçlar konularına tekrar değineceğiz.


P. Lynch net nakit pozisyonunda olan şirketlerin bilançolarının iyi bir bilanço olarak nitelendirilebileceğini ifade etmektedir. Şirketin net nakit veya net borç pozisyonunu bulmak için tüm finansal borçlar ve kasadaki nakit durumuna bakıyorum.
Şirketin uzun vadeli ve kısa vadeli finansal borçlarının toplamı 27 milyar TL. Kasasında ise 12.8 milyar TL var. Finansal borçtan nakit kalemini çıkarttığımda 14.2 milyar TL finansal borç kalıyor, yani şirketin kasasındaki nakit, mevcut tüm finansal borçları kapatmaya yetmiyor. Net borç pozisyonu olarak -14.2 milyar TL açığını olduğunu söyleyebiliriz. Olumsuz.


Buffet (Berkshire Hathaway Letters to Shareholders 1965-2019) mektuplarında yüksek borçlu şirketlerin ekonominin yavaşladığı dönemlerde büyük çaptaki tehditlere karşı korunaksız kalabileceği hususunda bizi ihtar ve ikaz ediyor. Biz şirketin böylesi risklere karşı korunaklı olup olmadığını anlamak için bir kaç rasyo kullanacağız. Birincisi Cari oran dediğimiz dönen varlıklar ile kısa vadeli borçları karşılama oranı. Gelişmiş ülkelerde Cari oran 2x ve üzeri makûl kabul edilirken gelişmekte olan ülkelerde 1.5x ve üzeri makûl kabul edilmektedir.
Şişecam’ın Cari oranını bulmak için;
Toplam Dönen Varlıklar/Toplam Kısa Vadeli Yükümlülükler= Cari Oran
Şişecam’ın toplam dönen varlıkları 35.673.376 TL idi, toplam kısa vadeli yükümlülükleri ise 19.192.852 TL.
35.673.376 / 19.192.852= 1.85
Cari oranı 1.85 bulduk. Gelişmekte olan ülkelere göre Cari oran seviyesi olumlu. Yani şirketin tüm dönen varlıkları toplam kısa vadeli yükümlülüklerin 1.85 katı üzerinde. Şirketin kısa vadeli borçlarını ödemek hususunda bir sorunu olmadığını görüyoruz. Geçmiş 45 bilanço dönemi boyunca Cari oran grafiğine baktığımızda en yüksek 3.08 en düşük ise 1.44’ü görmüş şimdi son dönemde ise 1.85. Şirketin yaptığı yatırımları göz önüne aldığımda normal karşılıyorum.Olumlu.

Tıpkı Cari oran da baktığımız gibi başka bir likit oranı daha var; Likidite (asit-test) oranı. Likidite oranı nedir? Asit-test oranı olarak da geçer. Likidite oranı bir işletmenin hemen nakde dönebilecek varlıklarının kısa vadeli yükümlülüklerini karşılama oranını gösterir. Cari oranda olduğu gibi dönen varlıkların tamamı hesaplama da kullanılmamaktadır. Bazı farklılıklar olmakla beraber likit varlıklar hesaplanırken; hazır değerler, menkul kıymetler ve kısa vadeli ticari alacaklar toplamı dikkate alınmaktadır. Stokların hemen satılıp nakde çevrilmesi belli bir süre alacağından hesaplamaya dahil edilmez. Likidite oranının mantığı: “Stok kalemine ihtiyaç duymadan kısa vadeli borçları ödeyebilir miyiz?”
Bu durumda aşağıdaki formülü kullanmak doğru olacaktır. Likidite oranının tek bir doğru formülü olmamak ile beraber farklı hesaplama modelleri de vardır kişiden kişiye değişebiliyor.
Likidite Oranı(Asit Test Oranı):
(Hazır değerler+ Kısa vadeli finansal yatırımlar+Kısa vadeli alacaklar)/ Kısa vadeli borçlar= Asit Test Oranı
Bir başka formül “(dönen varlıklar-stoklar)/ kısa vadeli yükümlülükler= Asit Test Oranı” olarak da hesaplanabiliyor.
Asit test oranının 1 den küçük olmamasını isteriz. 1 olması durumunda elimizdeki likit varlıkların toplam kısa vadeli yükümlülükleri tam olarak karşılayacağını anlarız. 1 den küçük ise şirketin likit varlıklarının toplam kısa vadeli yükümlülükleri karşılama noktasında yetersiz olduğu sonucunu çıkarabiliriz. 1’den aşağıda olması olumsuz bir durum. Yine de sektörler arasında bu hesaplamalar farklılık gösterebilir.

Bakacağımız bir diğer rasyo ise Nakit Oran.
Nakit oran ise elimizdeki nakit varlıklarla kısa vadeli borcun yüzde kaçını ödüyoruz? Yani nakit varlık, hazır değerler dediğimiz varlıklar, bu hazır değerlerle ne kadarını ödüyor muşuz? Burada oran olarak verilmiş. Yani kısa vadeli borcun %84’ünü ödeyebiliyormuş şirket. Bu oranı sektör ile kıyaslamak gerek ama Şişecam zaten sektörü tek başına eline aldığı için böyle bir şansımız görünmüyor. Bana göre çok alarm veren bir durum yok.

Bir diğer bakacağımız rasyo ise orta ve uzun vade de şirketin borçlarını ödeyebilme konusunda sorun yaşayıp yaşamayacağını bize gösteren kaldıraç oranı.
Toplam Borçlar / Toplam Varlık=Borç Kaynak Oranı
Gelişmiş ülkelerde %50 ve altı kaldıraç oranı makul kabul edilirken gelişmekte olan ülkelerde bu oran %70’e kadar makuldür.
Şişecam şirketine baktığımızda Toplam Borçlar 39.308.803 TL, Toplam Varlıklar 88.672.511 TL
39.308.803 / 88.672.511 =0,4433 x 100 =%44,33 kaldıraç oranı olduğunu görüyoruz. Şirket adına olumlu ve makûl bir kaldıraç oranı. Orta ve uzun vade de şirketin borç ödeme ile ilgili bir sorunu olmadığını söyleyebiliriz. Olumlu.

Borçlar konusunu epey uzun tuttuk. Fakat P. Lynch borcu olmayan şirketin batması çok zordur derdi. Bizim analizlerimizin maksadı şirketin uzun vade de gidişatı nasıl olur, uzun yıllar sonrada varlığını sürdürmeye devam edebilir mi acaba? Olduğu için borçlar konusuna çok önem gösteriyoruz.
Şimdi gelelim özkaynaklara. Yaşar Erdinç Hoca, finansal tablolarda en çok özsermaye (özkaynak, özvarlık da denir) kalemine önem verirdi. “Bir şirkette tek bir kaleme bakma hakkım olsa bunu özsermaye kaleminden yana kullanırım”diyerek ne kadar önem verdiğini de ifade ederdi. Peki Yaşar Erdinç Hoca niçin özsermaye kalemine bu kadar önem verirdi? Çünkü siz aktiflerinizi borçlanarak da büyütebilirken sermayeyi sabitlersek özkaynaklarınızı sadece ve sadece kâr ile büyütebilirsiniz.
Şişecam son 12 dönem boyunca özkaynaklarını her dönem artırmayı başarmış olumlu.

Genel olarak olumlu bir bilanço tablosu bir de bunu gelir tablosu ile birlikte yorumlamak gerek, gelir tablosunu henüz kaleme almadığımız için örnek bilanço analizini burada sonlandırıyorum. Bu çalışmam da sadece bilanço ile alakalı konuları ele almaya çalıştım. Bu bir temel analiz yazısı değildi. Temel analiz yazısı olsaydı çok daha kapsamlı bir çalışma olması gerekiyordu. İlerleyen süreçlerde çalışmalarımızda kullandığımız yine aynı şirket ile analizler arasında bağlantı ve bütünlük sağlanması bakımından Şişecam örneği ile eğitim çalışmalarına devam edeceğim. Buradan sonra analizimize devam edebilmemiz için gelir tablosu konusunu işlememiz gerekiyor. Gelir tablosunu da işledikten sonra buraya kadar öğrendiğimiz kısımlar ile örnek analizimizi tamamlayıp çalışmalarımızı nihayete erdireceğiz. Genel itibari ile bilanço analizi konusunda bu yazı ile birlikte toplamda yedi tane çalışma yayımladım. Çok detaylı çalışmalar olduğunu düşünüyorum. Umarım okuyan dostlarıma bir faydası olmuştur. Bu yazıları kendime not, kaynak oluşturmak için tuttuğumu ve bu konuları da hiç bilmeyen dostlarımın da öğrenmesi için paylaştığımın altını çiziyorum. Ben bu çalışmaları hobi olarak ve amatörce yapıyorum. Uzman veya hoca değilim. Yanlışlıklarım olabilir, sürçülisan etmiş olabilirim şimdiden özür diliyorum. Paylaşmış olduğum bilgiler de ve verilerde bir hata var ise düzeltilmiş olmaktan memnun olacağımı ifade etmek isterim.
8. Bölüm Enflasyon Muhasebeli Finansal Tablo Analizi için tıklayınız.
Saygılarımla
Hocam öncelıkle ellerınıze sağlık. Güzel bır çalışma olmuş. Dedığınız gıbı temel analızın bır kısmı fakat çok önemlı bır bılgıselı olduğunu düşünüyorum.
Grafıkler ıçın bır excel dosyası mı oluşturdunuz yoksa Fast Web Analız Pro uygulamasını mı kullanıyorsunuz.
Çalışmalarının devamında başarılar dılerım.
çok güzel hap bilgiler, emeginize sağlık….
Güzel bir çalışma olmuş. Ben faydalandım. Emeğinize sağlık.
çok teşekkürler. defter kalem çalıştım bütün bir seriyi şimdi sıra gelir tablosunda 🙂 emeğinize sağlık
Emeklerinize minnetarım hocam. Paylaşımlarınız çok değerli. Bana çok katkı sunacağına eminim.
ellerinize sağlık, kesinlikle büyük emek verilmiş,
sayenizde tekrardan üzerinden geçmiş oldum, eksiklerimi de tamamladım
Emeğinize sağlık, çok faydalı oldu. Bir solukta okudum. Çok emek harcanmış, detaylandırılmış.